Johannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli Kız

Kültür ve Sanat - 22 Şubat, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.

22 Şubat, 2021

Johannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli Kız

Gündelik hayatı betimlediği tablolarıyla tanınan Hollandalı barok ressam Johannes Vermeer’in en çok bilinen tablosu şüphesiz İnci Küpeli Kız’dır. Vermeer’in olağanüstü ışık gölge oyunlarını gördüğümüz tablo ‘‘Kuzeyin Mona Lisa’sı’’ ya da "Hollandalı Mona Lisa" olarak da bilinir. Sanatseverler arasında yıllar boyunca tartışılan İnci küpeli kızın neden bir başyapıt olduğunu derinden inceleyelim.

İnci Küpeli Kız 17. yüzyılda Vermeer tarafından barok üslubunda resmedilen bir eserdir. Barok üslubunda güçlendirilmiş derinlik duygusuna, ışık, gölge oyunlarına ve hareketin estetiğine yer verilir. Vermeer eserlerinde ışığı incelikle işler. İnci Küpeli Kız'ın omzundan geriye dönerek verdiği doğal poz, kulağındaki inci küpe ve aralanmış dudaklarıyla sıradan gibi görünen sıradışı bir eserdir. Hafif aralanmış dudakları bize Mona Lisa'nın gizemli gülümsemesini hatırlatır. Paha biçilemeyecek olan bu tablo günümüzde Hollanda’da Mauritshuis Müzesi'nde sergileniyor.

Dünyaca ünlü bu tablonun ressamına dönüp bakacak olursak hayatı boyunca kendi kasabası dışında ün sahibi olmadığını görürüz. Vermeer ölümünden 200 yıl sonra bir sanat eleştirmeni tarafından keşfedilmiştir. Ayrıca ölümünün ardından ailesine borç bırakması sebebiyle nispeten zengin olmadığı düşünülüyor. Şimdi ise İnci Küpeli Kız başta olmak üzere dünyaca ünlü birçok eseriyle anılıyor.

İnci Küpeli Kızı Özel Kılan Şey Ne?

Johannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli KızJohannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli KızJohannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli KızJohannes Vermeer’in Başyapıtı: İnci Küpeli Kız

İnci Küpeli Kız'ın gizemini anlayabilmek için sanatçının diğer eserlerini incelemek gerekir. Vermeer’in gündelik yaşantıyı betimlediği diğer tablolarında izleyici her zaman olağan durumun dışındadır. Vermeer bunu ışık gölge oyunları, perspektifle yarattığı derinlik ya da bu sınırı vurgulayan bir elemanla yapar. Seyirci her zaman yaşanan durumun dışında, sahneyi uzaktan gören bir gözlemleyicidir. Oysa İnci Küpeli Kız'da durum oldukça farklıdır. Seyirci tamamen sahnenin içinde, figürle göz teması kurup hatta neredeyse konuşacak kadar iletişim kurar. Hafif aralıklı dudakları, mavi türbanı ve masum bakışlarıyla bu kız izleyiciye her an bir şeyler söyleyecek gibidir. Vermeer bu yakınlığı koyu bir arka planda çizdiği figür üzerindeki ışık gölge oyunlarıyla sağlar. Arka planın görsel etkisiyle ince küpeli kız figürü tezatlık oluşturarak figür boşluktan uzaklaşıp izleyiciye yakınlaşır. Bu yüzden İnci Küpeli Kız tablosuna bakarken gerçek olduğu düşünülen, 1665 yıllarında yaşamış olan bir kadınla anlık göz göze geliriz.

İnci Küpeli Kız'ın dünyaca ünlü başyapıtlardan biri olmasının sebebi belki de mistik havasını koruyarak sanatseverler arasında bir tartışma ortamı yaratmasıdır. İnci Küpeli Kız'ın kim olduğu, gülüp gülmediği, hangi duyguları yansıttığı yıllar boyunca tartışma konusu olmuş; bununla beraber bu tartışmalar başrolde İnci Küpeli Kız'ın olduğu kurgusal bir kitabın yazılması ve bir filmin çekilmesine sebep olmuştur.

İnci Küpeli Kız'ın gerçekte kim olduğunu bilemeyecek olsak da geçmişte olduğu gibi sanat tarihi boyunca onun portresinin gizemini irdelemeye devam edeceğiz.

Bir başka yazıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın!

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.