Irkçılığın Adı
Kültür ve Sanat - 15 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Mart, 2021
1900'lü yıllarda yaşadığı bölgeden yakalanıp, hayvanat bahçesinde bir orangutanla aynı kafesin içine konan Afrikalı pigme Ota Benga'nın hayat öyküsü
İnsanlığın kendi ırklarının başka ırklardan üstün ya da aşağı olduğu fikri etnik merkezci önyargıdan doğmakta ve bu korkunç düşünce yüzyıllar boyunca diğer insanlar üzerinde baskı kurmaya, kitlesel ölümlere, soykırımlara kadar uzanan bir vahşetin gerekçesi olarak kullanılmıştır. Bu insanlık suçunun bir örneği de Ota Benga'nın hikayesidir.
1904'te Kuzey Amerikalı bir grup misyoner-kaşif egzotik "yabaniler" arama için Afrika'ya çeşitli baskınlar düzenlemektedir. Kongo'da yapılan bir baskında Ota Benga ve onun dışında bazı pigmeler Atlantik üzerinden bir gemiyle Missouri,Saint Louis'e getirilmiş ve buradaki Dünya Fuarı'nda sergilenmiştir. 125 cm boyunda ve 46 kg civarında olan Ota o zamanlar 23 yaşında bir gençtir. Dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar bu fuara yerel giysileri içerisinde olan Ota Benga'yı, onunla birlikte getirilen diğer pigmeleri ve orada bulunan -ve aslında oraya ait olmayan- hayvanları görmek için geldiler. Fuar, düzenleyicileri için güzel geçmiş, hayyatta kalan bütün pigmeleri yaşadıkları topraklara geri göndermişlerdi. Onları getiren misyoner girişimci Kongo'ya geri döndü ve Ota'nın da yardımıyla New York'taki Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nde satılmak üzere yerlilere ait eserler topladı. Ve 1906 yılında Ota'yı da yanına alarak ABD'ye geri döndü ancak kısa bir süre içinde iflas etti. Bu sırada Ota hiç bilmediği bu şehirde yapayalnız kaldı ve bir süre sonra Bronx Hayvanat Bahçesi'ne verildi. Burada maymunlar ile aynı alanı paylaştı. Ancak daha sonra duyarlı insanlar tarafından yapılan protestolar neticesinde hayvanat bahçesindeki kafesinden çıkarıldı ve yalnzıca gündüzleri serbestçe dolaşmasına izin verildi. Ancak bu defa da ziyaretçilerin tacizine uğrayan Ota daha sonra Afro-Amerikan çocukların bırakıldığı bir yetimhaneye gönderildi. 1916 yılında bir daha anayurduna dönemeyeceğini anlayan Ota Benga bir tabanca ile kendini kalbinden vurdu.
120 yıl önce yaşanan bu olay ne yazik ki ırkçılığın tek örneği değildir. Etnik merkezci bakış açısının yalnızca görünen buzdağı olan bu olay yanlış anlaşılmış ırk anlayışından dolayı milyonlarca insanın ezilmesine ve soykırıma uğramasına sebep olmuştur. Doğduğumuz veya tercih ettiğimiz özelliklerimizden dolayı uğradığımız insanlık suçu olan ırkçılık kabul edilemez.
Ota Benga'nın hikayesini izlemek isterseniz:
- Man to Man (2005)
- The Fall (2006)
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.