İnsanlık Tarihinin En Ünlü 5 Seri Katili

Kredi: Freepik

Tarih boyunca nam salmış ünlü 5 seri katili ve işledikleri kan dondurucu cinayetleri merak ediyor musunuz? O halde içeriğime davetlisiniz!

1- Zodiac

Zodiac, 1960'lı yılların sonu ve 1970'li yılların başında Kuzey Kaliforniya'yı ayağa kaldırmış bir seri katildir. Zodiac'ın polis onaylı 7 cinayet, kendi söylediğine göre ise 37 cinayeti vardır. Kendisi bu cinayetleri işledikten sonra San Francisco Bölgesi'nde bulunan gazetelere çeşitli şifreler içeren mektuplar göndermiştir. Mektupların içeriğinde kurbanları nasıl öldürdüğünü de anlatmıştır. Hatta ilk mektubunda "İnsanları öldürmeyi seviyorum, ormanda avlanmaktan daha eğlenceli çünkü tüm hayvanlar arasında en tehlikelisi olan insanı öldürmek bana en heyecan verici deneyimi yaşatıyor ve bir kızla takılmaktan bile güzel. En iyi kısmı ise cennette yeniden doğacak olmam ve öldürdüklerimin benim kölem olacak olması. Size ismimi vermeyeceğim çünkü beni sonraki hayatım için köle toplayışımı yavaşlatmaya veya durdurmaya çalışacaksınız." şeklinde kan donduran bir mesaj yollamıştı. Dedektifler Zodiac'ın peşinden yıllarca koştursa da kendisini asla bulamamıştır.

Zodiac ile ilgili daha fazla detay öğrenmek istiyorsanız 2007 yapımlı "Zodiac" filmini izleyebilirsiniz.

2- Nikko Jenkins

Nikko Jenkins Ağustos 2013'de Omaha, Nebraska'da 4 tane cinayetin faili olarak yakalanan psikopat seri katildir. Onu psikopat yapan olay ise bu öldürdüğü 4 kişi arasından birinin kendi kız kardeşi olması ve bu cinayetleri Mısır Tanrısı Apophis'e benzemek için yapmasıdır. İşlediği cinayetleri Mısır Tanırısı Apophis'in emri ile işlediğini söyleyen Nikko Jenkins'in ayrıca Apophis'e benzemek için cinsel organını kesip dilini ikiye ayırdığı ve alnına "666" yazdığı da biliniyor.

Jenkins, Amerika Birleşik Devletleri'nde gazete World-Herald'a, savcıya ve bir yargıca mektup gönderdi. Bu mektupta 12 gün içinde işlediği 4 cinayeti kabul ettiğini belirtti ve ayrıca Apophis'in krallığını "hayvani vahşi vahşetle koruyacağını" belirtti. Mayıs 2017'de Nikko Jenkins, üç yargıçtan oluşan bir heyet tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. Ayrıca cinayetlerle bağlantılı silah suçlamalarından 450 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

3- Ted Bundy

Ted Bundy, 1970'lerde Amerika'da muhtemelen daha öncesinde yaşları 16-23 arasında olan 30'dan fazla genç kızı kaçıran, tecavüz eden ve onları öldüren bir seri katildir. Ted Bundy, Washington Üniversitesi'ndeki eğitimi sırasında Stephanie Brooks adında genç bir kıza aşık oldu ve onu etkilemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Neticesinde sevgili olduktan sonra Brooks, Bundy'i olgun bir erkek olarak görmediği gerekçesiyle terk etti. Daha sonrasında ablası zannetiği kişinin aslında annesi olduğunu öğrendi ve okulunu bıraktı. Ted Bundy, psikolojinin iyice bozulmasıyla beraber içindeki vahşetin ortaya çıktığını hissetti. Bu olayların eşiğinde Washington Üniversitesi'nde psikoloji okuyan ve devamında aynı üniversitedeki Hukuk Fakültesi'ne geçiş yapan Ted Bundy, karizmatik görünüşü, düzgün diksiyonu ve beyefendi tavırlarıyla kurbanlarına yaklaşıp onları kolayca kandırmış ve öldürmüştür. Kurbanlarını eski sevgilisine benzeyen (saçları siyah ve ortadan ayrılmış) kişilerden seçmiştir.

Ted Bundy cinayetlerine yenisini ekleme niyetiyle bir kızı kaçırmaya çalıştı fakat başarısız olup yakalandı ve bundan dolayı yargılandı. Mahkemede avukat istemeyerek kendini savundu ve duruşma esnasında Hukuk kitaplarına bakma amacıyla mahkeme binasındaki kütüphaneye gittiği sırada firar etti fakat 1 hafta sonra yakalanıp geri hapise gönderildi. Yaklaşık 6 ay sonra bulunduğu hücrede tünel kazarak baş gardiyanın bulunduğu odaya girdi ve onun kıyafetlerini alıp tekrar firar etti. Bir süre sonra ise kullandığı çalıntı araba yüzünden tekrar hapise gönderildi. Hapisteyken daha öncesinde işlediği bir cinayet ispatlanan Ted Bundy 1989 yılında elektrikli sandalyede ölüm cezasına mahkum edildi ve yaşamını yitirdi.

4- Karındeşen Jack

Karındeşen Jack 1888 yılında Londra'daki Whitechapel semti ve çevresindeki çoğunlukla fakir bölgelerde faal olduğuna inanılan kimliği tespit edilememiş bir katile verilen en genel isimdir. Karındeşen Jack'in cinayet yöntemleri son derece vahşet vericidir. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiren Jack daha sonra da boğazını kulaklarına kadar kesiyordu. Jack kurbanlarının tamamına yakınının karnını ve cinsel organlarını deşip, bazı organlarını çalıp kurbanlarını dizleri karınlarına çekilmiş ve bacakları açık bir şekilde bırakarak olay yerini terk ediyordu. Karındeşen Jack'in bugüne kadar kanıtlanmış 5 tane cinayeti vardır. Serinkanlı bir seri katil olan Karındeşen Jack'in gerçek kimliği hakkında ortaya bazı iddialar atılsa da asla tespit edilememiştir. Bu iddialardan en kuvvetlisi İngiliz DNA araştırmacısı Dr. Jari Louhelainen'in, cinayete kurban giden Catherine Eddowes'in kanlı şalı üzerinde yaptığı inceleme sonrasında vardığı sonuçtur. Louhelainen, katilin Polonya kökenli akıl hastası berber Aaron Kosminski olduğunu iddia etmiştir. Jari, Mail on Sunday gazetesine yaptığı açıklamada, "Vardığım sonuçta şüpheye yer yok." şeklinde açıklama yapmıştır. Yine de ispatlanamamış bu iddaalar sayesinde tıpkı Zodiac gibi Karındeşen Jack de hiçbir zaman yakalanamamıştır.

5- Albert Fish

Albert Fish tarihe geçen en yaşlı seri katildir ve ayrıca bir yamyamdır. 100'e yakın çocuk öldürüp, Gri Adam, Wysteria'nın Kurt Adamı ve Brooklyn Vampiri gibi takma adlarla anılmıştır. Albert Fish henüz 5 yaşındayken babasını kaybetti ve bu durumun ardından annesi de onu yetimhaneye bıraktı. 4 yıl boyunca yetimhanede kalan Fish, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddetin yanı sıra defalarca cinsel istismara da uğradı. 4 yılın sonunda ise annesi onu geri almak için geri geldi ancak Albert için artık her şey çok geçti. Küçük suçlara bulaşan Fish, 1898'de evlendi ve 6 çocuk sahibi oldu. Karısının başka biriyle kaçarak kendisini terk etmesinden sonra başka kadınlarla da birlikte oldu. Sürekli adres değiştirip her gittiği yerde yüzlerce çocuğu taciz etti ve bazılarını öldürdü. Kayıtlara geçen ilk cinayetini ise 1910 yılında işledi. Çeşitli sapkınlıklara olan ilgisi giderek artıyordu ve dine olan eğilimi belirginleşmişti. Testere, satır ve balta gibi kesici aletlerle cinayetlerini işliyordu. Hedefinde ise özellikle çocuklar vardı. 

Albert Fish 27 yıl boyunca cinayet işlemeye devam etti ve kaldığı her bölgede 100'den fazla çocuğu öldürdüğünü ileri sürdü. Hapisteyken kan dondurucu itiraflarda bulundu ve çocukları seçmesinin asıl sebebinin etlerini lezzetli bulması olduğunu söyledi. 1934 yılında  10 yaşındaki Grace Budd'ı öldürdükten sonra ailesine mektuplar göndermeye başlayan Fish, büyük bir açık verdi ve dedektif William King tarafından yakalandı ve idam cezası verildi. Fish kararı duyunca "Hiç tatmadığım bu büyük zevki tatmaktan mutlu olacağım." dedi. Albert Fish'in idam cezası, 16 Ocak 1936 tarihinde Sing Sing Hapishanesi'nde bir elektrikli sandalyede gerçekleşti.