İlk Kadın: Lilith Efsanesi
Kültür ve Sanat - 30 Mayıs, 2022 - Okuma Süresi: 6 Dk.
30 Mayıs, 2022
İlk kadın Lilith, efsaneye göre Adem'le aynı topraktan yaratılmış dolayısıyla eşit olduklarını iddia etmiştir, kendini kabul ettiremeyince de yeryüzüne inmiştir. Lilith eşitlik isteyen ilk kadın mıdır yoksa başkaldıran kötü bir varlık mı?
Lilith Nedir?
Lilith'in , Musevilik dininin Medeni Kanunu olarak bilinen, içerisinde tören kurallarını ve efsanelerini içeren Talmud’da yer alan Yaradılış bölümünün 1. Bab’ında, Adem ile beraber - aynı topraktan - yaratıldığından bahsedilen dişi olduğu düşünülüyor. 2. Bab’da ise bu dişinin Adem’in kaburga kemiğinden yaratıldığı söyleniyor. Kaburga kemiğinden yaratılanın Havva olduğunu düşünürsek bu durumda ilk yaratılan dişinin kim olduğu sorusu ortaya çıkıyor. Lilith efsanesine göre Lilith uzun dalgalı güneş kızılı gür saçları, kehribar rengi gözleri, bembeyaz ten rengi ve zarif bedeni ile baştan çıkarıcı bir kadın ve Adem'in Havva'dan önce yaratılan eşidir. Peki neden kendisi Adem ile aynı topraktan ve kilden yaratılmasına rağmen inançların bazılarında (Sümer, Babil ve Pers mitolojisinde, ibranice kaynaklarda, hatta Gılgamış Destanı’nda gecelere, yeraltı dünyasına egemen olan bir kötü dişi ruh olarak) kötülüklerin anası olarak geçmektedir?
Lilith Kimdir?
Başlangıçta Tanrı Lilith'i Adem ile aynı toprak ve kilden aynu zamanda yaratmıştır. Bundan dolayıdır ki Lilith devamlı olarak Adem'le eşit olduğunu savunmuş ve Adem'in itaat isteyen tavırlarına boyun eğmemiştir. Aralarında eşitlik konusunda devamlı bir inatlaşma var olmuştur. Sonunda bu duruma dayanamayan Lilith, Tanrı'nın yasak ismini söylerek Cennet'ten ayrılmış/kovulmuş ve yeryüzünde Kızıldeniz yakınlarına inmiştir / sürülmüştür. Böylelikle eşitlik savaşı ezeli düşmanlığa doğru şekil almıştır.
Yeryüzüne inen Lilith'in Kızıldeniz yakınlarında bir mağaraya sığındığı rivayet edilir. Efsanenin devamında cennet bahçelerinden ve ona sunulan sıcak yuvadan kaçan Lilith artık dışlananlardan kabul edilmiştir. Kızıldeniz'de bulunan kendi gibi dışlanmış olan iblislerle yaşamaya başladığı ve baş iblis olan Lucifer ( Samael ) ile cinsel ilişki yaşadığı rivayet edilir. Bu ilişkiden her gün 100 çocuk doğurduğu ve bu çocukların cin, şeytan veya vampir olduğuna dair tasvirler bulunur. İnanışa göre yeryüzünde bu kadar çok kötülük olmasının sebebi Lilith'in çocuklarıdır.
Cennette tek başına kalan Adem Tanrı'ya Lilith'i geri getirmesi için yalvarmaya başlamıştır. Tanrı üç meleğini - Senoy, Sansenoy ve Samengelof - yeryüzüne yollayarak Lilith' e 'Eve dön.' çağrısı yapar ancak Lilith mücadelesinden vazgeçmeyerek asla geri dönmeyeceğini söyler. Bu durumda melekler tarafından her gün 100 çocuğunun öldürüleceğine dair tehdit edilir. Nitekim öyle de olur. Her gün yüzlerce çocuğu öldürülen Lilith yine de geri dönmez. Lilith'in geri dönmeyeceğinden emin olan Tanrı Adem için Havva'yı yaratır. Ayrıca eşit olmamaları ve itaatkar olması için Havva'yı Adem'in kaburga kemiğinden yaratır. Lilith'e çok benzeyen Havva karşısında Adem, Lilith'i hemen unutur ve Havva ile yaşamaya başlar. Çocukları öldürüldüğü için canı çok yanan Lilith bir de bu durumu duyunca iyice sinirlenir ve kıskançlık krizine girer. Lilith sevgilisi iblisin kılığına girerek cennete girer ve Havva'yı yasak meyveyi yemek için ikna eder. Tabi Havva da Adem'i... Böylelikle Adem ve Havva ölümlü olurlar ve cennetten kovulurlar. Onların ölümlü olması ancak Lilith'in ölümsüz olarak kalması ise ettiği yemini uygulamada ona kolaylık sağlar ve Adem'den gelen her çocuğa musallat olacağına dair yemin eder.
Pek çok efsane, inanış ve batıl inançta karşımıza çıkan Lilith her seferinde kendi adıyla anılmayabiliyor. Türk mitolojisinde de kendine yer bulan Lilith'in adı 'Al Karısı' ya da 'Al Basması' olarak anılıyor. Bu inanışa göreyse lohusalık dönemindeki anneleri geceleri rahatsız ettiğine inanılan çirkin bir cin olarak tasvir ediliyor. Bunu engellemek için Türk eski geleneklerinde yeni doğum yapan annelerin başına kırmızı kurdela bağlanır ve anne-çocuk 40 gün boyunca yalnız bırakılmazmış.
Modern çağlarda ise Lilith feminizmin en önemli simgelerinden biri haline geldi. Bu isimde dergiler ve kitaplar çıktı, makaleler yayınlandı, aynı isimli kafeler açıldı. Sadece kadın müzisyenlerin katıldığı “Lilith Fair” adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi. Lilith kendi ayakları üzerinde durmaya çabalayan ve baş kaldıran kadının simgesi haline gelirken, Havva ise boyun eğen ve erkekler tarafından daha çok kabul gören kadının simgesi haline geldi. Böylece Lilith tarihin ilk feminist karakteri ve savunucusu oldu.
Lilith, Adem ve Havva'dan oluşan bu efsane çeşitli kültürlerde batıl inançların, Rönesans döneminde eserlerin temelini oluşturmakla beraber günümüzde bile kadınların savaştığı birçok şeyin de temelini oluşturuyor. Kocasına koşulsuz şartsız itaat etmeyen kadınlarımız sanki dünyanın en kötüsüymüş gibi gösterilirken aynı zamanda toplum tarafından da ayıplanıyor. Hakları için savaşan, özgürlükleri için evlerini bile terk etmek zorunda kalan kadınlar yeni bir hayat kurmak isterken ya iblis gibi kötü insanlar tarafından suistimal ediliyor ya da iblisin kendisi olarak nitelendiriliyor. Lilith gerçekten kötü / başkaldıran bir dişi miydi yoksa çoğumuz gibi sadece kendi yolunu çizmek, kendi hayatını planlamak isteyen bir kadın mıydı bilemiyoruz ama yüzyıllar geçse de kadının özgürlüğü ve kendi kararları/yaşamı için verdiği mücadele hiç kaybolmuyor.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.