Hitler'in Evinde Bir Foto Muhabir: Lee Miller

Bu içeriğimde sizler için Hitler döneminde yaşanmış kimisine göre ilginç kimisine göre de ikonik kabul edilen bir olayı kaleme aldım. Lee Miller kimdir, gelin birlikte öğrenelim!

İkonik mi, Saçmalık mı?

Önce Lee Miller'ı bir tanıyalım:

Lee Miller, 23 Nisan 1907’de New York’ta doğdu. Fotoğrafçılık kariyerine modellik yaparak başladı, 1929’da Paris’e gitti ve o dönemin önemli sürrealist fotoğrafçısı olan Man Ray ile tanıştı ve ardından kendi stüdyosunu kurdu. Böylelikle fotoğrafçılık sektörüne ilk adımını atmış oldu. Kariyerini portre ve moda fotoğrafçılığına yöneltmişti, bir süre de Vogue’de çalıştı. Moda ve porte fotoğrafları dışında Mısır'a gittiği dönemde doğa manzaralarının fotoğraflarını çekiyordu. Sürrealist (gerçeküstücülük) akımdan etkilendiği için çektiği fotoğraflarda bu akımın etkisi mevcuttu.

Peki kariyeri sürrealist akımını hissettirdiği moda fotoğraflarından, foto muhabirliğine nasıl evrildi?

Bu ciddi bir değişimdi onun için. Bu değişime neden olan en büyük etki kesinlikle 2. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiydi. Aralık 1942’de Akredite gazeteci olarak ABD ordusuna hizmet vermeye başlamıştı. Akredite unvanı onu, ülkeyi ilgilendiren basın toplantılarına katılma hakkı veriyordu. ABD ordusuna foto muhabir olarak alındıktan sonra denizaşırı ABD birlikleriyle beraber yolculuk yaptı. Kaynaklara göre Avrupa'daki cephe savaşını haber yapan tek kadın savaş foto muhabiriydi ve birçok macerasının yanı sıra St. Malo kuşatmasına, Paris'in Hitler hegemonyasından kurtuluşuna ve bu çatışmalara tanık oldu.

Avrupa’ya savaşın bıraktığı etki ve yıkımı fotoğraflaması için gittiğinde Nazi toplama kamplarını da fotoğraflayarak gündeme gelmişti. 30 Nisan 1945’te Münih'e gittiğinde burada Hitler’in evinde konakladı. Olay zaten konakladığında başlamıştı. Bu da en ilginç fotoğraflardan biri olan Adolf Hitler'in dairesindeki küvette fotoğraf çekilmesiydi. Aynı gün tesadüfen Hitler'in intihar ettiği ortaya çıktı. Enteresan değil mi?

O gün, toplama kampında çizmelerine bulaşan kir ve tozun kasten temiz fayanslara bulaşmasını sağlamıştı. Acaba amacı bu çamur ve kirleri sembolik anlamda kan lekesi olarak göstermek istemesi miydi? Bundan birçok anlam çıkartılabilir. Onu da sizin yorumunuza bırakıyorum. Amacı ne olursa olsun yapılan bu çalışma, tarihin en ikonik fotoğrafları arasında yer almaya devam ediyor.