Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Kültür ve Sanat - 04 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 7 Dk.

04 Ocak, 2021

Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Anne with an e, Lucy Maud Montgomery tarafından 1908 yılında kaleme alınan ‘‘Anne of Green Gables’’ kitabının uyarlama bir dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazımızda da bu güzel hikayenin günümüze uyarlanmış dizisini ele aldık. İzlemeyenler rahat rahat okuyabilir, spoiler vermedik!

"Siz hiç gerçekte olan şeyleri farklı bir şekilde hayal etmez misiniz?" diye kocaman gözlerle sordu Anne.

Bayan Marilla: "Hayır."

Anne derin bir iç çekti... "Ah, Bayan... Marilla, o kadar çok şey kaçırıyorsun ki!"


 Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Anne with an e, Lucy Maud Montgomery tarafından 1908 yılında kaleme alınan ‘‘Anne of Green Gables’’ kitabının uyarlama bir dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Bazılarımız Anne’yi ‘‘Yeşilin Kızı Anne’’ çizgi filminden hatırlıyor da olabilir. Döneminin sorunlarını ve kendi hayatının çıkmazlarını yansıtan bu kitap, o yıllarda çok ses getirmesiyle birlikte, bu diziyle artan popülaritesini günümüzde de hala koruyor diyebiliriz. Bir kız çocuğunun buruk ve trajik hayatıyla başlayan, ardından bir yanlış anlaşılmayla değişen hayatının büyüme evrelerini adım adım izleyeceğimiz bir hikaye. Değişen sadece Anne’nin hayatı değil aslında; Anne’nin çevresindeki herkesin hayatı değişiyor. Anne bir şekilde herkesin hayatına dokunuyor, izleyicinin bile.

 Anlatırsan unuturum, öğretirsen hatırlarım. Beni dahil edersen öğrenirim. Farklı olmak kötü bir şey değildir. Sadece alışık olmadığınızdır.

Dizi, ana karakterin hayatının yanında, hemen hemen her sezon işlediği bir yan karakterin hikayesiyle yansıttığı dönemin sorunlarını ele alıyor.Zaman zaman günümüz sorunlarına ve konularına da dikkat çekerek bize çok anlamlı mesajlar veriyor aslında. İnsan haklarının, kadın hak ve özgürlüklerinin, eğitimin, sınıfsal ayrımın ve farklılıkların üzerinde özellikle durulduğunu söyleyebilirim. İşin trajikomik yanı üzerinden bir asır geçen kitapta yer alan bazı sorunların günümüzde de  hala güncelliğini koruyor olması...  20. Yüzyılın başlarında kadınların sahip olamadıkları hak ve özgürlükleri için, aslında sadece kadın oldukları için ne kadar basit ve küçük şeylere bile sahip olamadıklarını görmek; hor görülmek, fikirlerinin sadece kadın oldukları için kulak ardı edilmesi ve sadece birinin erkek olduğu için bir kadından daha üstün ve değerli görülmesi gibi toplumda oldukça normalleşmiş kalıpları kırmak için verdikleri mücadeleleri görüyoruz. Bazen çok sevdiğiniz bir karakter bile bu ayrımı yapabiliyor. Dizide farklı konuların ele alındığı bir sürü hikaye var. Bu hikayelerin bize anlatmak istediği bambaşka fikirler olsa da temelde hep aynı mesaj var: Toplum tarafından kabul görmeyen farklılarımız bizi biz yapan değerlerimizdir. Farklı olmamız yanlış yaptığımızın veya kötü biri olduğumuzun göstergesi değildir. Sadece sıradan değilizdir. Dışlanabiliriz, alay konusu olabiliriz, sevilmeyebiliriz.. Ama bunlar yanlış yaptığımız anlamına gelmez. Sadece alışılagelmişin dışındayızdır. Dünya'yı daha yaşanılabilir kılan ve geliştiren her yeni fikirde başta farklı ve alışılagelmişin dışındadır. Başta kabul görmese de bu kötü veya yanlış bir fikir olduğu anlamına gelmez. Anne’nin en sevdiği kitap karakterlerinden biri olan Jane Eyre’nin de dediği gibi: ‘'Bütün dünya senden nefret etse ve hepsi yalancı olduğuna inansa dahi eğer vicdanın rahatsa başını dik tutmalısın.’’ 

Yarının henüz hiçbir hatanın yapılmadığı yeni bir gün olması fikri güzel değil mi?

Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Size bende gerçekten çok özel bir yeri olan bölümden bahsetmek istiyorum biraz da: Dünyanın İyileşmesi, 2. sezon finali. O kadar güzeldi ki gecenin bir vakti hüngür hüngür ağladım, yetmedi oturup yeniden izledim aynı gecenin devamında. Birlik ve beraberliğin, inancın ve güvenin ne kadar önemli ve ne kadar güçlü duygular olduğunu izletmekle kalmıyor; adeta yaşatıyor. Bana kalırsa dizinin yine en güzel ve en özel mesajlarından biri karşımıza çıkıyor: İfade özgürlüğü insani bir haktır.

Sevgi fırtına gibi bir anda gelir. O zamana kadar yerine yerleştirdiğin her şeyi dağıtır.

İzlerken iliklerinize kadar hissedeceğiniz duygulardan biri de sevgi. Dizinin en temel duygusu bile diyebilirim. Sevginin bir çok türünü o kadar naif işlemişler ki.. Aileye, dostluğa, sevgiliye hatta 'eve' duyulan sevgi... Hepsi en saf haliyle ince ince işlenmiş ve size sunulmuş gibi.

Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Nasıl desem, dizinin karakterleri, mekanları, müzikleri.. Hepsi sizden bir parça gibi: Sanki sizin içinizden, çocukluğunuzdan kopup gelmiş eski dostlar gibi.. Sobanın üzerine koksun diye koyduğumuz portakal kabukları olurdu ya hani, diziyi kesinlikle beğeneceğinizi iddia edemesem de izlerken portakal kabuklarının kokusunu alacağınızın garantisini verebilirim.

Karakterleri kendiniz izleyip görün isterim, ama kısaca bahsetmeden geçemeyeceğim. Matthew ve Marilla.. Yarım kalmış hayatlarını Anne’yle tamamlıyorlar ve o zamana kadar özlem duyduklarının farkında olmadıkları ve hiç yaşamadıkları duyguları onunla yaşıyorlar... Hayatlarındaki büyük eksikliği görmelerini sağlıyor aslında Anne..Ve izlerken insanda yanaklarını sıkma isteği uyandıran tonton Matthew Cuthbert; özellikle sen hiç ağlama, hayat seni hiç üzmesin...

Gilbert Blythe.. O kadar güzel yürekli bir çocuk ki.. Dostlarını her koşulda koruyup kollayan, Anne’nin fikirlerine saygı duyan; kimse savunmazken Anne'yi, anlayıp hak veren ve herkese karşı savunmasının yanında ana karakterden bağımsız olarak ilerleyen bambaşka hikayeye sahip çok özel bir karakter.

Ve sevgili 'e' ile Anne Shirley Cuthbert: Beni zaman zaman deli etsende senin yerin bende hep ayrı. Yolda gördüğün kuştan yanından geçtiğin ağaca kadar senin çevrende olan her şeyi değerli kılıp güzelleştirmeni izlemek çok özeldi. Çektiğin tüm sıkıntılara ve 'ev' kavramına hissettiğin o büyük özleme rağmen bunların üstesinden o büyüleyici hayal gücünle ve umudunla geldin. Tanıştığım en özel ve en mutlu olmayı hak eden karakterlerdensin. Prenses Cordelia’yla birlikte hayal gücünüz kadar büyüleyici bir hayat dilerim. 

 

Hayal Dünyasıyla Hayata Tutunmanın Hikayesi: Anne With an E

Sürekli bir mutluluk arayışındayız. Her an her dakika mutlu olmayı beklemek hiç mantıklı değil. Neşeyi ancak üzüntüyü öğrendiğinde anlarsın. En yüksek doruklarda gezinen bizler, bazen en derin kuyulara da düşebiliriz. Bir denge var. Güzelliği de burada.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.