Gotik Mimaride Bir Hazine: Notre Dame Katedrali

Gotik mimari sanatının en ünlü örneklerinden, başyapıt halini almış ve ayrıca Victor Hugo'nun ünlü eseri Notre Dame'ın Kamburu'na konu olmuş olan Notre Dame Katedrali'ni duymuş muydunuz? Bu harika tarihi eser eminim ki çok ilginizi çekecek, haydi birlikte inceleyelim!

Victor Hugo'nun ''Dev ve Narin Harika'' dediği Notre Dame Katedrali Paris, Fransa'da bulunan görkemli bir katedraldir. 800 yılı aşkın bir süredir tarih, sanat ve din anlamında büyük ve önemli bir rol oynamaktadır. İnşaatı oldukça uzun süren katedralin üzerindeki farklı tasarımlar, binanın inşa edildiği zamanlardaki değişimi gözler önüne sermekte ve Fransız gotik mimarisinin en önemli eseri olarak görülmektedir. Etkileyici dış ve iç mimarisi, ruhani atmosferi sayesinde turistlerin vazgeçilmezi halini almıştır.

Katedral Ortaçağ'da (12-14. yy.)  inşa edilmiş, yapımı yaklaşık olarak 424 yıl sürmüştür. Bunun sebebi ise şehrin bir bataklık üzerine kurulmuş olması ve salgın hastalıklardan dolayı çalışacak kimsenin olmaması olarak belirtilmektedir. Napolyon'un taç giyme töreni gibi önemli olaylara da ev sahipliği yapmıştır. Ünlü yazar Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu adlı eserini yazmasıyla birlikte Katedral daha fazla ilginin merkezi olmaya başlamıştır. Dünya'nın en yüksek 6. kilisesi olduğu bilinmektedir. ''Taçların Tacı'' ve ''Kutsal Çivi'' de dahil olmak üzere Katolik inancının kutsal kalıntılarını barındırmaktadır. Batı cephesi, merkezinde yer alan Batı Gül penceresi etrafında şekillenmektedir. Bu gül penceresinin merkezinde Meryem Ana ve çocuk heykelleri yer almaktadır. Bunlara ek olarak Yahudi krallarının 28 adet heykeli de bulunmaktadır. 2019 yılında çıkan yangın neticesinde katedral restorasyona alınmıştır. 

Notre Dame Katedrali'ne dair bir efsane Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu adlı romanında sözü edilen Quasimodo karakteri ile alakalıdır. Efsaneye göre, Quasimodo adında bir adam, Notre Dame Katedrali'nde yaşamaktadır. Quasimodo, dış görünüşü itibariyle çirkin ve yaratık benzeri bir görünüme sahiptir. Kilisenin çanlarını çalmakla görevli bir zangoçtur. Quasimodo, doğduğunda Katedral'in vaizi Claude Frollo tarafından bulunmuş ve korunmaya alınmıştır. Frollo, Quasimodo'yu kötü bir şekilde yetiştirmiş ve onu katedraldeki işlerine adamıştır. Bir zaman sonra, Quasimodo, Esmeralda adında güzel bir dansçıya aşık olmuştur. Ancak Esmeralda onu reddetmiş, aşkına karşılık vermemiştir. Yine de daha sonrasında Katedral'e sığınmak zorunda kalan Esmeralda'yı Quasimodo korumuştur. Efsane, Quasimodo'nun Esmeralda'yı kurtarmak için mücadele ettiği dramatik bir sonla bitmektedir. Quasimodo, Frollo tarafından ölümcül bir yara almıştır ve cesedi Esmeralda'nın yanına gömülmüştür.

Katedral hakkında fazla bilinmeyen ilginç detaylar da bulunmaktadır. Bir ara yemek deposu olarak bile kullanılmış olan Notre Dame Katedrali'ne Victor Hugo'nun katkısı oldukça fazladır. Yazdığı roman, Notre Dame'ın Kamburu, Fransız halkı arasında o kadar popüler olmuştur ki, 25 yıllık bir restorasyon planı oluşturulmuş ve Katedral bugünkü halini almıştır. Katedral hakkındaki ilginç bilgilerden biri daha ise Katedral'in her zaman Katolik simgesi olmadığıdır. Katedral bir zamanlar pagan olan bir şehrin kalıntıları üzerine kurulmuştur. Ayrıca, Katedral yalnızca Victor Hugo'ya ilham olmakla kalmamış, aynı zamanda Fransız şarkıcı Edith Piaf'a da ilham kaynağı olmuştur. ''Non Je ne regrette rien'' adlı şarkısında katedralden kendisi için bir metafor olarak bahsetmektedir. 

Eğer sanat tarihine meraklıysanız, umarım bu yazım merakınızı gidermiştir. Özellikle Victor Hugo'nun Notre Dame'ın Kamburu adlı eserini okumadıysanız en kısa zamanda okumanızı tavsiye ederim. Edith Piaf'tan Non Je ne regrette rien şarkısını da sizler için ekliyorum. Keyifli dinlemeler!