Gladyatör
Kültür ve Sanat - 08 Şubat, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
08 Şubat, 2021
Kredi: gladyatör
Dünyanın gelmiş geçmiş en vahşice oyunlarıdır. Bu vahşi oyunlar o zaman da insanları o kadar etkilemişki günümüzde de bunun etkilerini bulduğumuz kanıtlarla görebiliyoruz. Bugün sizlere gladyatörlerden bahsedeceğim.
Gladyatör, latince (gladiator), gladius (kılıç) kelimesinden türemiştir. Romalılardan önce bu dövüşler Etrüskler'e aitti. Etrüskler savaşlarda kaybettikleri insanlar için cenaze törenlerinde düşman esirleri dövüştürerek kılıç oyunları düzenliyordular. Bu bir ölülerin kanına karşılık düşman kanı akıtma geleneğidir. Etrüskler, Romalılar'ı etkiledikçe insanların bu oyunlara olan ilgisi ve sevinci arttı. İlgi insanlar arasında bu kadar artınca senatörlerin aklına yeni bir fikir geldi. Bu oyunlar yasal olsun dediler. Çünkü bu oyunlar insanları savaşmaya ve askerliğe özendiriyordu.
Gladyatör, Jean Leon Gerome
Bu karardan sonra senato bu kılıç oyununu yasallaştırdı, adını da "munus" koydu. Gladyatör dövüşleri ilk başlarda sadece kılıçla yapılan dövüşlerden oluşurken daha sonra vahşi hayvanlarla ve her türden silahla yapılan kanlı gösterilere dönüştü. Bu vahşi oyunlara da bir ad verdiler "venatio". Oyunlar tüm Roma'da ilgi görmeye başlayınca, Roma her yere amphitheatrumlar inşa etmeye başladı. Zamanla bu oyunlar ün, özgürlük ve zenginlik anlamına gelmeye başladı. Gladyatör yetiştirebilmek için zenginler, okullar (familia gladiatoriare) açmaya başladılar. Sanat, mimari, eğitim, siyaset her şey etkilendi anlayacağınız.
Romalılara ait Gladyatör okulu dijital gösterimi
Roma savaşçı bir toplumdu. Barbarlar olarak nitelendirdikleri, kendileri hariç her toplumun yok olması gerektiğini düşünüyordular. Bu yüzden her yerde savaşıyorlar, sık sık da isyanlarla uğraşıyordular. Gladyatörler de bu savaşlarda ya da isyanlarda ele geçirilmiş esirler arasından seçiliyordu. Gönüllü olarak yarışlara katılan insanlar da oluyordu. Senatörler, generaller hatta imparatorlar bile dövüşlere katıldı. Kadın gladyatörler de vardır. Borçlarını kapatmak isteyen halk kesiminden insanlar sözleşmeye benzeyen belgelerle gladyatör oluyordular. Bu sözleşmelerle özgürlük haklarını bırakarak köle oluyordular. Tahta bir kılıç olan "rudis" i kazandıklarında tekrar özgür oluyordular.
Gladyatörlerin sağlığına, beslenmesine, eğitimine çok özen gösteriliyordu. Gladyatörler beslenme tarzı olarak vejeteryandılar. Bakla ve arpa unuyla elde edilen ürünler yiyordular. Aslında filmlerde gördüğümüz gladyatörler gibi kaslı vücutlara sahip değildiler. Biraz vücutlarında yağ olması gerekiyordu. Önemli olan kuvvetti. Kendilerine ait odaları vardı. Eğitimlerini ise yine yenilgisiz gladyatör olarak, özgür olmuş insanlar yapıyordular. Hastalandıklarında ya da yaralandıklarında tedavileri de en iyi doktorlar tarafından yapılıyordu.
Dövüşler sırasında müzikler çalınarak insanlar coşturuluyordu. Bir gladyatör kılıcını bıraktığında filmlerin aksine onun kaderini seyirci belirliyordu. Başarılı gladyatörlere palmiye ağacı yaprağı veriliyordu. Bazı insanlar bu dövüşlerden memnun değildi. Bu kadar vahşilik fazla geliyordu. Bir çukurda insanların ölümüne savaşması saçma geliyordu. Bazıları sadece özgürlüğünü istiyordu. En iyi örnek bu konuya Spartacus'dur. Capua'daki gladyatör okulunda başlattığı isyan. İsyan başlatması aslında bir mucizedir çünkü; gladyatör okullarında aynı dili konuşan gladyatörler, bir araya gelerek isyan başlatamasın diye yan yana getirilmezlerdi. Ancak Spartacus'un bunu nasıl başardığı tam olarak bilinmiyor, tahminler yürütülüyor. Yanına aldığı yetmiş gladyatörle Vesuvius kraterini üs olarak kullanarak yüz bin kişilik bir orduyla Roma'yı talan etti. Roma'yı bu isyanıyla sarstı. Dört roma ordusunu yendi. Üç yıl süren savaşlarda galip gelen Spartacüs, son yaptığı savaşta yenilerek öldürüldü. Altı bin kişi de çarmıha gerilerek öldürüldü. Bu isyandan sonra gladyatörlerin birbirlerini görmeleri yasaklandı.
Spartacus
Gladyatörler Roma'yı çok etkilediler. Dolayısıyla Roma'nın bulunduğu tüm toprakları. Yapılan muazzam kolezyumlar en büyük örnektir. Roma'da bulunan kolezyumda ilk asansörü görebiliriz. Arenanın kum zemininin altında bulunan bu asansörler, arenada gladyatörler savaşırken vahşi hayvanların mücadeleye dahil olmasını sağlıyordular. Gladyatörler güzel işlemeli miğferlerin, zırhların yapılmasını sağladılar. Ayrıca silahların gelişmesini de.
Gladyatörlük farklı amaçlar için insanlar arasında popülerdi. Kan gölüne dönen o arenalar o zamanlar da insanlar için çok muazzam bir şeydi. İnsanlara askerliğin ne kadar kahramanca bir duygu olduğu aşılanıyordu. Bir süre etkili oldu bu durum. Ama Roma'nın eski gücüne kavuşamadığı zamanlarda fazla masraflarından dolayı ve Hristiyanlığın kabulüyle yavaş yavaş popülerliği son buldu. Tarihi olayı geçtiği zamana göre değerlendirmemiz gerekiyor unutmayalım. Yazıma vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim :)
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.