Filippo Brunelleschi ve Duomo Kubbesi
Kültür ve Sanat - 15 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
15 Mart, 2021
Kredi: Photo by Jonathan Körner on Unsplash
Filippo Brunelleschi, Rönesans döneminin en ilgi çekici mimarlarından birisiydi. Dünyaya miras bıraktığı yapıtlar bugün bile hayranlık uyandırmaktadır. Bu yazımda Filippo Brunelleschi’nin hayatını, neden tarihe adını yazdırmış bir mimar olduğunu ve en bilinen yapıtı olan Floransa Katedrali Kubbesi’ni inceleyeceğiz.
1377-1446 yılları arasında yaşam sürmüş olan Filippo Brunelleschi, bugün ilk modern mühendis ve Rönesans mimarisinin kurucu babası olarak kabul ediliyor. Brunelleschi Floransa kentinde doğdu ve günümüze ulaşan eserlerinin çoğu İtalya'nın bu kentinde bulunuyor. Babası Brunellesco di Lippo bir noterdi, annesinin adı Giuliana Spini’ydi. Brunelleschi, ailenin 3 erkek çocuğundan ortanca olandı fakat bu deli dahinin diğer kardeşlerinin sanata yeteneği yoktu. Çocukluk dönemlerinde babası ondaki bu yeteneği fark etti. Önce tasarım hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmesi için bir kuyumcunun yanında çıraklık yapmasını sağladı. Brunelleschi de bu çıraklığın ilerleyen zamanlarda tanıştığı doktor/tüccar olan Paolo dal Pozzo Toscanelli’den matematiğin ve geometrinin ilkelerini öğrendi. Bu merakı ona dönemde büyük yankı uyandıran ve diğer sanatçılara da ilham kaynağı olan doğrusal perspektifi keşfetmesini sağlayacaktı.
Doğrusal perspektif, daha önceki dönemlerde de bazı eserlerde görülebilen ama sistematiğe dökülmemiş bir yöntemdi. Yeniden keşfedilmesi ve esaslarının ortaya konması Brunelleschi tarafından başarılmış ve ilerleyen dönemlerde de sıklıkla kullanılmıştır. Bu yöntem iki boyutlu düzlemde üç boyutlu bir ilüzyon yaratmaya yarar. Resmin ortasına bir gözden kaybolma noktası (vanishing point) yerleştirilir. Bu noktadan resmin dışına doğru uzanan doğrular eklenir ve üçgenler elde edilir. Resme eklenecek ögeler bu esasa göre yerleştirilir ve derinlik algısı yaratılmış olur. Brunelleschi’nin bu buluşu, sanatın dönüm noktalarından biri olmuştur.
Doğrusal perspektifin yeniden keşfi Brunelleschi’nin büyük başarılarından biriydi fakat en büyüğü ve en ünlüsü bu değildi. Mimarın biyografisinde doğrusal perspektifi Floransa Katedrali’nin giriş kapısında keşfettiği yazar. Ona dünya çapında ün kazandıracak ve herkesi zekasına hayran bırakacak yapıtı da işte bu katedralin kubbesini planlaması olacaktı.
Floransa Katedrali ya da diğer adıyla Santa Maria del Fiore, yapımına 1296 yılında başlanmış katedraldir ve şehrin en önemli simgesidir. Katedralin ilk mimarı Arnolfo di Cambio idi ve mimarın ölümünden sonra katedralin inşasına elli yıllık bir ara verilmişti. Bu dönemden sonra başka birkaç mimar katedralin inşasının devamını üstlendi. Hatta kubbe tamamlanmadan katedral halkın kullanımına açıldı. Katedralin tamamlanmasının bu kadar uzun sürmesinin tek nedeni ilk mimarının vefatı ya da o dönemde Floransa şehrinin içinde olduğu savaş hali değildi. Katedral çok büyük ölçekte inşa edilmişti ve mimarlar katedralin kubbesini yıkılmadan duracak şekilde nasıl inşa edeceklerini bilemiyorlardı. Normalde kemerler (kubbe aslında yuvarlak bir kemerdir) ahşap iskelet ile desteklenerek inşa edilirler. Fakat bu katedralin kubbesinin ayakta durmasına yetecek sağlamlıkta ve miktarda kereste yoktu bu yüzden ahşap iskelet yapmak da mümkün değildi. Dönemin siyasileri kubbenin ve dolayısıyla katedralin inşasının tamamlanmasının halka büyük moral olacağını ve rakiplerine mali durumlarının gayet iyi olduğu izlenimi yaratacağından gözdağı niteliği taşıyacağını düşünmekteydi. Bu beklentilerle bir yarışma başlattılar ve kazananına ömür boyu ün vadettiler. Brunelleschi’nin bu görkemli projesi ile ününü ölümünden sonra da koruyacağından haberdar değillerdi.
İç ve dış kubbelerin planı ile kubbenin iç yapısı.
Brunelleschi’nin kubbe projesindeki en dikkat çekici özelliklerden biri arası boşluklu, “çift kubbe” yapısı planlamasıydı. Bu sayede kubbenin ağırlığını azaltmayı planlamıştı. Bu güzel fikir dahiyane olmasının yanında iki kubbe arasından katedralin tepesine çıkılarak Floransa’nın eşsiz manzarasını izleme şansı da yaratmıştır. Brunelleschi ayrıca dikey ve yatay sütunlar halinde bir nevi “kaburga” inşa ederek kubbenin dayanıklılığını arttırmıştı. Bu ve bunlar gibi birçok parlak fikri içeren kubbe planı yarışmanın kazananı oldu. Mimari alanda eğitim almadan böylesine bir iş çıkarabilmiş olan Brunelleschi de herkesin takdirini ve hayranlığını kazandı. Öyle ki Michelangelo nereye gömülmek istediği sorulduğunda “Brunelleschi’nin yapıtını sonsuza kadar izleyebileceğim bir yere.” demiştir.
Floransa Katedrali, Gotik mimarideki gövdesi ve Roma mimarisi esintileri içeren kubbesi ile günümüzde de Floransa’ya uğrayan herkesi büyülemektedir. Brunelleschi, dönemindeki insanları etkilediği gibi şehre uğrayan insanları bu görkemli yapı ile kendine hayran bırakmaya devam etmektedir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.