Feminizme Bir Bakış: Mustang
Kültür ve Sanat - 15 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Mart, 2021
Kredi: #film #yerlifilm #feminizm #karadeniz #mustang
Anadolu'da geçen bu filmde beş kız kardeşin yaşadıkları coğrafyanın kalıplaşmış toplum yapısı tarafından gördüğü ataerkil muamele, sınırlamalar ve bunun beraberinde meydana gelen sıkıntılar anlatılmıştır. Yazımda filmi radikal ve liberal feminizm anlayışlarıyla inceledim. İyi okumalar.
Gamze Deniz Ergüven'in yönettiği Mustang, bir Karadeniz kentinde yaşayan beş kız kardeşin hikayesini anlatan bir film. 'Mustang' kelimesi İspanyolcadan türetilmiş ve başıboş bir at anlamına gelir. Bu mustang atlarının belirli özellikleri vardır. Filmle ilgili olanı, mustang atlarının özgürce dolaşmayı ve doğası gereği doğal seçimlerle çoğalmayı tercih etmeleridir. Atların bu özelliği filmde şu şekilde izlenir. Beş kız kardeşin tamamı, büyükannelerinin yaptığı tüm kısıtlamalara ve kısıtlamalara rağmen istediklerini yapmakta ısrar eder. Filmin başında arkadaşları olan kız ve erkek çocuklar denize gidip okuldan sonra oynarlar. Eve gittiklerinde bu, büyükanneleri tarafından büyük bir tepki ile karşılanır çünkü artık çocuk değillerdir ve bu davranışları yüzünden adları çıkabilir. Kızlara göre masum bir oyun olan bu olaydan sonra eve girip çıkmaları, giyinmeleri vb. kısıtlanmaya başlanır. Bu durumda kızların özgürce dolaşma arzusu, mustang atının karakteristik özelliği ile uyumludur.
Radikal feminizm, kadınların erkekler tarafından her alanında sömürülmesi olarak özetlenerek tanımlanabilir. Bu anlayışa göre kadınların sömürüleri bebeklerini emzirmeleriyle başlar. Filmde bu beş kız kardeşin en büyüğüne deniz olayından sonra bekaret raporu verilir. Ayrıca bu kızlara büyükannelerinin tanıdıkları tarafından yemek pişirmeleri de öğretilir. "Ev birdenbire çıkamadığımız bir ev hanımı fabrikası oldu." der bu kız kardeşlerin en küçüğü Lale. Bu da evlerin kadınların yeri olduğunu, kadınların nesneleştirildiğini, yani ev içi rolleri ve annelikle sömürüldüğünü bizlere göstermektedir.
Giddens'in (2008, s. 469) belirttiği gibi, "Liberal feminizm, toplumsal ve kültürel tutumlarda cinsiyet eşitsizliklerinin açıklamalarını arar." Liberal feminizmin ana argümanı olan kadının özel alanla sınırlandırılması, bu filmde çok sıradan ve hatta zorunlu bir durumdur. Lale bir futbol taraftarıdır ve maça gidip tezahürat yapmak ve maçı izlemek ister. Ancak bunu amcasına söylediğinde stadyumun kadınların yeri olmadığını, bu yüzden evde kalması gerektiğini söyler. Son maçta çıkan kavga nedeniyle erkeklerin değil, sadece kadın ve çocukların yer almasına karar verilir. Lale ve kız kardeşleri evden kaçar ve bu maçı izlemeye gider. Kız kardeşlerin bu tavrı, kadınları evde tutan ataerkilliğe karşı liberal feminizmin bir örneği olarak gösterilebilir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.