Ege'ye Nam Salmış Biri: Çakırcalı Mehmet Efe
Kültür ve Sanat - 14 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
14 Haziran, 2021
Adı İzmir'in Kavakları türküsünde de geçen Çakırcalı veya Çakıcı olarak anılan Mehmet Efe dillere destan olmuş ve Ege'ye nam salmış biridir. Mehmet Efe'yi yakından tanımak istiyorsanız buyurun yazıma!
Çakırcalı Mehmet Efe, 1872 yılında İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı bir köyde dünyaya gelmiştir. Annesi Hatice, babası Çakırcalı Ahmet Efe'dir. İki zeybeğin de kullandığı Çakırcalı lakabının mensup oldukları yörük aşiretinden geldiği söylenmekte. Babası eşkiyalığı meslek edinmiş bir adam olduğundan oğlunun kendisi gibi olmasını istemez. Babası, oğlunun okuyup bir meslek edinmesini çok istemiş fakat kader hiç beklemediği bir anda Çakırcalı Mehmet'i dağlara sürüklemiş.
Babası Ahmet Efe'nin pusuya kurban gitmesi üzerine Çakırcalı Mehmet Efe, henüz 16'sında iken babasından kalan gümüşlü martini alıp intikam için yemin ediyor. Artık tek gayesi babasının kanını yerde koymamak olan bu efe babasının katili Abdullah Çavuş'un peşine düşüyor. Çok geçmeden Abdullah Çavuş'u öldürüp kendini dağlara vuruyor. Kaçak göçek yaşamaktan başka çaresi olmayan bu efe babasının eski bir dostuyla birlikte 12 kişilik bir çeteye liderlik etmeye başlıyor. Köyün hemen her yerinde bu çete konuşuluyor, Çakıcı'dan bahsediliyordu:
Artık efenin kahramanlıkları dillere destan. Konaklar basılıyor, hain, hilekar mütegallibe, efeden hissesine düşen terbiyeyi alıyor, fidan boylu efe için türküler şarkılar söyleniyor.
Çakırcalı yaklaşık 16 sene boyunca İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Denizli ve Konya dağlarında yaşamını sürdürmüş. İkinci bir devlet gibi kendi yöntemleriyle hakimiyet kurmuş; bu süre içinde halktan vergi almış, adalet dağıtmış, yol, köprü ve camiler yaptırmış. Fakir çocukların okumasına yardım etmiş, evleneceklere çeyizler düzmüş. Efe merhametli, vicdanlı, halkı seven, cesur, otoriter bir zeybekmiş. Hükümetten herhangi bir yardım ya da koruma bulamayanlar kurtuluşu onda buluyorlarmış.
Osmanlı ile dolaştığı, hükmettiği toprakları paylaşmak üzere mücadele etmiş. Zaman zaman dağdan inip resmi görüşmeler yapmış, hükümetle eşit koşullarda anlaşmalar yapmak için sarayı ayağına kadar getirmiş bir kişilik. Rivayete göre Yıldız Sarayı'nda Çakırcalı'nın adının anılması yasaklanmış.
Osmanlı ile pek çok kez masaya oturan ve üç kez bütün şartları kabul ettirip bulunduğu muhite bir tane bile devleti osmaniye memuru sokturmayan efe, düşmanlarına karşı acımasızlığı ile adı nam salmış. Yaşar Kemal'in Çakırcalı Efe kitabında anlatıldığına göre gerçekten Çakırcalı da zalime merhamet etmeyen, kimseye eyvallahı olmayan bir efedir.
Zeybek yemininde de söyledikleri gibi:
Kızanlar bu dağların sahibi kim
Erimiz
Yiğidi kim
Efemiz
Susuz derelerde kavak biter mi
Bitmez
Bitkisiz diyarlarda duman tüter mi
Tütmez
Yiğit kime derler
Sözünde durup efesiyle ölene
Korkak kime derler
Sözünden dönen aman dileyene
İnsan dünyaya niçin gelir
Ölmek için
Doğup da ölmekten kuşkulanan bebeler
Dertlenip hortlamaya
Varyemezlere acımak mı yoksa dayak mı haktır
Dayak haktır
Yiğitlerde ne yoktur
Merhamet
Kendisi için türküler yakılmış, şiirler yazılmış bu efenin adı İzmir'in Kavakları türküsünde de geçmiş.
Bize de derler Çakıcı, yâr fidan boylum
Yakarız konakları...
Çakıcı’nın öldürülüşü ile ilgili kanaat ise; Karıncalı dağ çatışmasında, kızanlarından Zeybek Hacı Mustafa tarafından yanlışlıkla vurulduğudur. Köylülerin mezarının yanından geçerken "Destur Çakırcalı" ve mezarına yaklaşırken "Yol ver Çakırcalı, yaban değiliz!" dedikleri rivayet edilir. Adını Tolga Çandar'ın Mezarımın Taşı türküsü ile tanıdığım efe, kimine göre eşkıya kimine göre halk kahramanı.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.