Cumhuriyet Döneminin Önemli Yazarlarından: Yaşar Kemal
Kültür ve Sanat - 10 Ocak, 2022 - Okuma Süresi: 7 Dk.
10 Ocak, 2022
Edebiyatımızın önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal sözleri ve eserleriyle birlikte bugün tarihe iz bırakan isimlerdendir. Hayatının çocukluktan orta yaşlılığa kadar olan dönemi hareketli geçen yazarımızın hayatına birlikte bakalım!
Yazarımızın hayatını anlatmaya başlamadan önce Zülfü Livaneli'nin bestelediği ve Yaşar Kemal'in şiiri olan Merhaba'nın bir kısmını buraya bırakıyorum.
Dünyanın ucunda bir gül açılmış
Efil efil esen yele merhaba
Karanlığın sonu bir ulu şafak
Sarp kayadan geçen yola merhaba...
Doğumu ve Çocukluğu
Kemal Sadık Gökçeli veya bilinen adıyla Yaşar Kemal, 1923 yılında Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite Köyünde doğmuştur. Yaşar Kemal’in annesinin adı Nigâr, babasının adı Sadık'tır.
Roman, senaryo ve öykü türünde eserler vermiştir. İlk romanı olan İnce Memed yaklaşık 40 dile çevrilmiştir. Eserleri yurtdışında 140’dan fazla baskıya ulaşmıştır. Ayrıca Nobel Edebiyat Ödülüne ilk aday olarak gösterilen yazarımızdır. İnce Memed eserinde dönemini ince ince işlemiş ve bugün okunduğunda bizlere anlattığı duyguları vermekle birlikte dönemin kültüründen coğrafyasına birçok bilgiyi vermektedir.
Muzaffer Uyguner, Yaşar Kemal adlı eserinde yazarımızın aşiret içine doğduğunu anlatmaktadır. Annesi ve babası aynı aşirete mensuptur. Yaşar Kemal bu düzen içerisinde bazı fertleri "eşkıya" olarak nitelendirmiştir. Yazarın ve ailesinin dönemin birçok yazarında olduğu gibi uzun bir göç hikayesi vardır. Ancak biz bu göçü kısaca vermeye çalışacağız. Aile uzun bir göç sonrasında Hemite köyüne gelerek buraya yerleşmişlerdir. Hemite köyü, köye yerleşen Gökçeli Aşireti sebebiyle, Gökçeli/Göğçeli adıyla da anılır olmuştur. Bu köy 1865 yılında yerleştirilmiş Türkmenlerden oluşmaktadır ve bugünkü adı Gökçedam’dır.
Yaşar Kemal ve ailesinin uzun bir göç sonrasında geldikleri bu köyde, kendilerinden başka Kürtçe konuşan kimse yoktur. Fakat bu durum onlara sorun olmamıştır. Hatta yazarın ifadesiyle köy halkı kendilerine farklı davranmamıştır. Kendilerini diğer yerlerde olduğu gibi yabancı hissetmemişlerdir. Yazarın babası Sadık Yaşar iyilik ve yardım etmeyi seven ancak ailesinin geçimini yıllarca çok güç şartlar altında sağlamış, cömert, çocuklara karşı yumuşak kalpli bir insandır. Aile zor çocuk sahibi olduğundan biricik oğulları olan Yaşar Kemal'i çok sever ve onun için her vesilede kurban kestirirlerdi.
Yaşar Kemal tam kendine kurban kesildiği bir sırada kaza sonucu gözlerinden birini kaybetmiştir. Yazarımız dört buçuk yaşındayken babası Sadık Efendi, Van’dan Çukurova’ya doğru giderken yol kıyısında bulduğu, ölümden kurtararak besleyip büyüttüğü ve yıllarca öz oğlundan ayırmadan baktığı Yusuf adlı evlatlığı tarafından camide namaz kılıp dua ettiği bir sırada öldürülmüştür. Böyle sarsıcı bir olay sonrasında Yaşar Kemal kekeme olmuştur ve on iki yaşına kadar iyileşememiştir.
Eğitim Süreci
Yaşar Kemal, ilköğrenimini Kadirli ve Cumhuriyet okullarında tamamladıktan sonra ortaokula devam etmez ve son sınıfta okulu bırakır. Bu süreçten sonra ırgat katipliği, traktör sürücülüğü ve vekil öğretmenlik yaparak hayatını kazanmaya çalışır. Yaşar Kemal genç yaşlarında ağıtlarıyla tanınmıştır. Babasının koruculuğunu yapan Zala’nın öldürülmesi üzerine bir ağıt yakmış, bundan dolayı ünü civar köylerde yayılmış ve Âşık Kemal diye dillere destan olmuştur. Dokuz yaşına geldiğinde, kendisini o yörede üne kavuşturan şiirlerini unuttuğunu fark ederek okuma yazma öğrenmesi gerektiğini düşünür. Köylerinde köyün imamı dahil okur yazar kimse yoktur. Arkadaşı Mehmet Şahin ile birlikte köylerinden bir saat mesafede Burhanlı köyüne eğitim için gitmiştir.
Yaşar Kemal hem çalışmış hem okumuştur. Yaz aylarında çeşitli işlerde çalışmakta, okullar açılınca da okula gitmektedir. Birkaç yaz Kadirli’de bir akrabasının karpuz bahçesinde bekçilik yapmış ve bu yıllarla ilgili anılarının bir kısmını Höyükteki Nar Ağacı adlı eserinde anlatmıştır.
Yazarlık Hayatına Başlangıç
Yaşar Kemal'in yazdığı ilk şiirleri Millet, Kovan, Beşpınar ve Ülkü gibi dönemin dergilerinde yayınlanır. Yazar daha sonra Adana Halkevine bağlı Ramazanoğlu Kütüphanesi’nde hademe kadrosunda çalışmaya başlamıştır. Yaşar Kemal için yaşamın dönüşmeye başladığı bir nokta belirlemek gerekirse orası burasıdır. Bu görevi sayesinde edebî kişiliği de yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştır. Yazarın hayatı bu aşamadan sonra politikayla ve siyasi faaliyetlerle iç içe geçmeye başlamıştır. Bundan dolayı görüşleri nedeniyle birkaç kez tutuklanmış ve sonrasında serbest bırakılmıştır.
Yaşar Kemal,1944-1946 yılları arasında askerlik görevini yerine getirmiştir. Askerlik sonrası arzuhalciliğe başlamış ve yazın hayatının ilk eserlerini “Bebek” ve “Dükkâncı” hikâyelerini yazarak vermiştir. Yıl 1951'i gösterdiğinde Yaşar Kemal İstanbul’a gider ve burada Abidin Dino’nun babası Arif Dino ile tanışır. Onun aracılığı ile Cumhuriyet gazetesine girer. 1952 yılında birlikte çalıştığı ve Cumhuriyet gazetesinde tercümeler yapan Thilda Serrero ile evlenir. Bu arada 1963 yılında İngilizce öğrenmek üzere Cambridge’de Bell School’a kaydolur. Aynı yıl, çalıştığı Cumhuriyet gazetesinden politik sebeplerle çıkarılır.
1964 yılında bir süredir yanında yaşayan annesi Nigâr Hanım’ı kaybeden Yaşar Kemal, Doğan Özgüden ve Fethi Naci’yle birlikte 1971’e kadar yayınını sürdürecek olan Ant Yayınevi’ni kurar. 1988’de kurulan Türk Yazarlar Derneği’nin kurucu başkanlığını yapar. Siyasi hayatı kadar yazın hayatı da hareketli geçen Yaşar Kemal, Fransa’da edebiyat konusunda çeşitli üniversitelerde dersler ve seminerler verir. Yazın hayatına hiç ara vermeyen Yaşar Kemal, Ocak 7 2001 yılında uzun yıllar beraber yaşadığı eşi Thilda Hanım’ı kaybetmiştir.
Son
Türkiye’de beş, yurt dışında ise iki fahri doktora unvanı bulunan Yaşar Kemal Kasım 2014'te Bilgi Üniversitesi'nin kendisine 'fahri doktora' unvanı vermek için düzenlediği törene sağlık sorunları nedeniyle katılamamıştır. Ancak Yaşar Kemal'in gönderdiği mesaj, adeta okurlara bırakılmış bir vasiyettir.
Yaşar Kemal şöyle demişti:
Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin.
Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.
Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015 yılında 92 yaşında hayata veda etmiştir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.