Charlotte Perkins Gilman’dan Kadınlar Ülkesi

Sadece kadınların olduğu, kadınlar tarafından kurulmuş, yönetilen bir ülke mümkün mü? Kadınların egemenliğinde olan bu ülke her şeyle ne derece de başa çıkabilir? Kadınların her şeyi yapabilmesi mümkün müdür? Bütün bunların cevabının ve kısa özetinin yer aldığı bu yazıya hep beraber göz atalım?

Modern Klasikler dizisinde yerini almış olan Charlotte Perkins Gilman tarafından yazılmış olan Kadınlar Ülkesi kitabı üç erkek arkadaşın farklı amaçlar doğrultusunda fakat temelde aynı amaçla kadınlar ülkesine yola çıkması ve vardıklarında yaşadıkları tecrübeleri konu alan bir kitap. Kitaba geçmeden önce Charlotte Perkins Gilman’ı tanımaya ne dersiniz?

Charlotte Perkins Gilman, Amerikalı feminist yazar. Çocukluğu fakirlik içinde geçmiş, bu yüzden çoğunlukla halalarıyla yaşamıştır. Bu üç halasından biri bir süfrajet, diğeri bir eğitmen, bir diğeri ise “Tom Amca’nın Kulübesi” kitabının yazarı Harriet Beecher Stowe’dur. Gilman, ilk kez 1892’de yayımlanan yarı-otobiyografik öyküsü “The Yellow Wallpaper”la (Sarı Duvar Kâğıdı) ün kazandı. 1909-1916 tarihleri arasında, aynı zamanda editörlüğünü de üstlendiği “The Forerunner” dergisinde Kadınlar Ülkesi üçlemesini tefrika halinde yayımladı. Serinin ilk kitabı olan “Moving the Mountain” (Dağı Yerinden Oynatmak) ile ardından gelen “Herland”ı (Kadınlar Ülkesi), “With Her in Ourland” (1916, Bizim Ülkemizde) takip eder. 1932’de konulan kanser teşhisinin ardından, 17 Ağustos 1935’te yaşamına son verdi.

Ardında birçok eser bırakmış olan Charlotte Perkins Gilman Kadınlar Ülkesi kitabı kendi döneminde büyük yankı uyandırmış bir kitaptır. Dünyayı keşfetme hevesiyle yanıp tutuşan Van, Terry ve Jeff, varlığından tesadüfen haberdar oldukları Kadınlar Ülkesi’ne bir keşif gezisine çıkarlar. Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun yapısıyla ilgili yürüttükleri tahminler ve halihazırda kafalarında bulunan eril kalıplar gördükleri manzara karşısında yerle bir olur. Jeff kadınları hizmet edilmesi ve korunması gereken varlıklar olarak görürken, Terry onların fethedilmesi ve kazanılması gerektiğini düşünmektedir. Ama mantık, eşitlik ve sevgi üstüne kurulu bu ülkede onların bu klişe beklentileri karşılık bulmaz. Ülkeye vardıklarında ilk karşılaştıkları üç kız onların hayatında silinmez izler bırakacaktır.

Kadınlar Ülkesi bambaşka bir toplum düzenini kendisine kurmuş, yüzyıllar içinde kadın gücü ve mucizesiyle ortaya çıkmış bir ülkedir. Tahmin edilenin aksine yabanıl değil diğer dünya ülkelerinde oldukça gelişmiş oldukça kültür seviyesi yüksek bir ülkedir. Başlangıçta kadın erkek birlikte yaşanılan bu ülkede çıkan savaş ve yaşanan doğal afetler sonucunda erkek nüfusu giderek azalmış bir noktada bitmiştir. Bunun ardından bir mucize gerçekleşmiş ve kadınlar kendiliğinden hamile kalabilmiş ve üreme bu şekilde gelişmiş. Kadınlar Ülkesi’nde yüzyıllardır böyle süregelmiş bir mucize zinciri oluşmuş.

Bunun yanında kontroller kurallar planlanmış ve planlamalara birebir uyulmuş. Bu kadar mükemmel bir düzeni herkesin uyduğu ve koruduğu, doğruluğundan bir an bile şüphe edilmemesi ve asla dışına çıkılmaması getirmiştir. Ülkedeki hayvanların tatlı farklılığı bile sizi etkilemeye yetecektir.

Kitabı kesinlikle okumalısınız. Kitabın içindekilerin bir yazıya sığması mümkün değil. Kitabı çok fazla deşifre etmeden kitabı okumayanlar için ipucu dolu bu yazıya denk geldiyseniz bu kitabı okuma zamanınız gelmiş demektir. Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler, Kadınlar Ülkesi kitabını da okumanız temennisi ile.