Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Kültür ve Sanat - 08 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

08 Mart, 2021

Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Bu okuyacağınız içerik, mutant bir boğası olan herkes için hayat kurtarıcı nitelikte bir araştırma yazısı. Ki belirtilen niteliklerde bir boğaya sahip değilseniz de okumanızda fayda var; tabii meydana gelişi karşısında hala çaresiz olduğumuz depremlerin neden gerçekleştiği hakkında alternatif ve nerdeyse insanlık kadar eski bir açıklama duymak isterseniz.

                                                       Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu   Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Minotaur mitosu, yaklaşık olarak beş bin yıl öncesine, MÖ 3500 dolaylarına kökenlenir. Bu tarihlerde, antik bir Yunan medeniyeti olan Minos Uygarlığı, Ege Denizi sularındaki Girit Adası'nda hüküm sürerdi. Lokasyonu itibariyle dış dünyayla, özellikle deniz ticaretine dayalı, müthiş bir iletişim ağına sahip olan Minos Uygarlığı, yine lokasyonu yüzünden her yıl, tahminimizce, binlerce depreme maruz kalıyordu. Çünkü; yapılan araştırmalara göre Girit Adası, iki kıtasal bloğun temas noktasında yer alır ve bu kara kütleleri arasında yaşanan her etkileşimde kuvvetli sarsıntılara sahne olur. Tabii MÖ 3500’de bu sarsıntıların gerçekleşmiş olduğuna dair elimizde bir kanıt yok fakat minotaur mitosu tam da bu noktada devreye girerek birçok sorumuza cevap oluyor.

Mitosun ana karakterlerinden biri, söz konusu uygarlığa da adını vermiş olan efsanevi Kral Minos’tur. Henüz kral olmadan önce iki erkek kardeşi ile birlikte üvey babası Asterios tarafından evlatlık olarak alınıp varislerden biri olan Minos, vakti gelip de Asterios ölünce hükümdarlığı tek başına ele geçirmeye çalışır. Kardeşlerine, tanrıların isteği üzerine tahta geçmesi gerektiğini ve Olymposluların (Tanrıların) kendisinin bütün isteklerini kabul edeceğini söyler. Bunu kanıtlamak için de bir mabet inşa eder ve bu mabeti Poseidon’a(denizler tanrısı) adar.

Minos, Poseidon’a dualar eder ve denizden bir boğa çıkarıp kendisine gönderdiği takdirde boğayı onun için kurban edeceğine dair söz verir. Poseidon, bu çağrıya cevap verir. Gerçekten de söz konusu boğa, görenleri şaşkına çevirerek denizin ortasında belirir ve ağır ağır kıyıya çıkar. Artık ne yapılacak ne de söylenecek bir şey kalmadığından kardeşler ağabeylerinin tahta geçmesine ses çıkarmazlar. Yeni kral Minos’tur. Fakat Minos, boğanın güzelliğinden etkilenmiş olacak ki sözünden cayar ve Poseidon’a başka bir boğayı kurban olarak sunar.

Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Elbette ki bunun bir bedeli olacaktır. Poseidon, Minos’un ihanetini karısı Pasiphae üzerinden cezalandırır. Pasiphae, eşinin kurban etmekten vazgeçtiği boğayı görür görmez ona karşı önlenemez bir aşk hisseder. Günlerce sapkınlık sayılabilecek hisleri yüzünden işkence çeker. En son, dönemin mimarı Daidalos’tan yardım isteyen Pasiphae, Daidalos’un yaptığı düvenin içine girer ve boğa, içinde Pasiphae’nin bulunduğu düveyi canlı sanarak onunla birleşir. Bu ilişkiden yarı insan yarı boğa şeklinde tasvir edilen Minotaur dünyaya gelir.

Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Eşinin yaşadığı sapkın ilişkiyi ve bu ilişkinin meyvesi Minotaur’un varlığını öğrenen Kral Minos, bu skandalı örtmek için bir kahine başvurur. Kahin, yerin altına bir labirent inşa ettirmesini ve Minotaur’u da bu labirente hapsetmesini söyler. Söylenenlere uyan Minos, yetenekli mimar Daidalos’a Knossos Sarayı’nın derinliklerinde, içine bir kez girenin bir daha çıkamayacağı bir labirent inşa etmesini emreder. Daidalos tüm hünerini kullanarak yapıyı tamamladıktan sonra ise, Minos, Minotaur’u bu kör labirente hapseder. 

Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu  

Hapsedilmiş  olan Minotaur, çok geçmeden müthiş bir öfkeye kapılır ve labirentin duvarlarına toslamaya başlar. Zaten insan-boğa kırması bir yaratık olduğundan sahip olduğu orantısız güç ve hissettiği büyük öfke, darbelerinin şiddetini o kadar arttırır ki duvara her tosladığında adeta yer kabuğunu sarsar ve Minos halkının hayatını cehenneme  çeviren depremlere neden olur. Bunun üzerine Minos’lular, Minotaur’un öfkesinden korunmak için her dokuz senede bir, 7 bakir erkek ve 7 bakire kızı Minotaur’un labirentine bırakarak ona kurban ederler.

Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Konumuzla alakalı kısmı bu kadar olan minotaur mitosu da diğer tüm mitoslar gibi sadece bir söylence olsa da ve söz konusu labirentin izine yıllardır süregelen arkeolojik kazılarda rastlanmamış olsa da bütün bunlardan şunu anlayabiliriz ki; MÖ 3000 civarında Girit Adası’nda yaşayan bir Antik Yunanlı, yer sarsılıp da etrafı yıkımla dolunca korkudan ve bilinmezlikten aklını kaçırmamak için adeta bir din olarak benimsediği mitolojiye sarılır ve şuna inanarak yaşananları bir mantık çerçevesine oturtur: Minotaur öfkelendi. Bu, belki de deprem hakkında doğru olduğuna inanılan ilk açıklamadır.

  Henüz ortada bilim diye bir şeyin olmadığı dönemin insanı işte bu şekilde yaşama tutunur. Mitoloji, hem din hem bilimdir. Söylediği her şey gerçekliğin ta kendisidir. Günümüzde ise her şey değişmiş olsa da ve artık depremlerin nasıl gerçekleştiğini her birimiz ayrıntılarıyla biliyor olsak da boğa sahiplerinin yine de yer altı labirenti fikrinden uzak durmalarında fayda var diye düşünüyorum.

  Boğanızı Hapsetmeden Önce Bilmeniz Gerekenler: Minotaur Mitosu

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.