Bir Zamanlar Hayat Veren Dudakların Bu Kez Son Versin Hayatıma..
Kültür ve Sanat - 23 Aralık, 2020 - Okuma Süresi: 5 Dk.
23 Aralık, 2020
Romeo ve Juliet; ilk görüşte birbirlerine aşık olan imkansız aşkların baş kahramanları. 2 düşman aile olduklarını bile bile sevdiler birbirlerini, asla vazgeçmediler aşklarından ta ki ölüm onları ayırana dek. Peki bu masalsı aşk hikayesi gerçek olabilir miydi? Romeo ve Juliet gerçekten yaşamış olabilirler miydi? Peki ya birbirleri olmadan yaşayabilmişler miydi? 2007 yılındaki İtalya'da yapılan bir kazı çalışmasında bulunan aşık iki gencin iskeleti Romeo ve Juliet olabilir miydi?
Bir zamanlar hayat veren dudakların bu kez son versin hayatıma…
Yüzyıllardır dillerden düşmeyen, yüzlerce dile çevrilen, sinemaya, baleye uyarlanan, oyunları oynanan, Romeo ve Juliet; dillere destan âşıklar.
Bu dramatik hikaye, kaynağı İngiliz şair Arthur Brooke’in 1562’de yayımlanan ‘’Romeo ve Juliet’in Trajik Öyküsü’’ adlı uzun şiirine dayanır. Sheakspeare de kendine özgü bir dille geliştirmiş ve yeni bir eser ortaya çıkarmıştır.
*Eserin ilk baskısı
Romeo ve Juliet hikâyesi özet olarak iki düşman ailenin birbirine âşık iki gencin dramatik hikâyesidir. Bu hikâye İtalya’da geçmektedir. Montague (Romeo’nun ailesi) ve Capulet (Juliet’in ailesi) ailelerinin yıllarca süren düşmanlıkları vardır.
Romeo hikayenin başında Rosaline adlı başka bir kıza aşıktır. Romeo aşkına karşılık bulamamıştır ve bu duruma çok üzülen kuzeni, Romeo’ya yardımcı olmak için onu baloya götürür. Balo Capuletlerin evinde olduğu için kılık değiştirerek baloya katılırlar. Juliet de Paris adlı bir aile dostları ile evlendirilmek üzeredir ve bu baloya Paris de davetlidir.
Romeo ve Juliet bu baloda ilk kez karşılaşırlar ve ilk görüşte aşık olurlar. Baloda Romeo’nun kimliği Juliet'in kuzeni Tybalt tarafından ortaya çıkarılır ama Juliet’in babası bu durumu görmezden gelir. Romeo ve Juliet düşman ailelerden olduklarını öğrenirler ama aşklarından da vazgeçmezler.
Bu hikayenin en unutulmaz sahnelerinden biri balkon sahnesidir. Yıldızlı bir gecede Juilet’in balkonunda Juliet yukarda, Romeo aşağıda birbirlerine olan aşklarını çeşitli imgelerle dile getirdikleri sahnedir. Bu sahneden sonra Romeo her gece gizlice Juliet’e gelir.
Romeo ve Juliet evlenmeye karar verirler ve herkesten gizli, bir kilisede evlenirler. Ama kader onlara bu mutluluğu çok da yaşatamayacaktır. Tyblet’in çıkardığı kavgada Romeo’nun arkadaşı Mercutio ölür. Bu acıyla Romeo’da Tybelt’i öldürür. Romeo sürgüne gönderilir.
Juilet’in evliliğinden haberi olmayan ailesi onu Kont Paris ile evlendirmeye karar verir. Bu durumdan kurtulmak isteyen Juliet rahibin yanına gider ve ondan 40 saat ölü gibi gösterecek bir iksir alır. Rahip ise Romeo’ya her şeyi anlatan mektup yazar ama maalesef ki bu mektup bizim genç aşık Romeo’muza ulaşmaz. Juliet iksiri içer ve herkes onu öldü sanıp defneder. Romeo Juliet’in öldüğünü duyunca kendisi de bir zehir alarak Juliet’in mezarı başında intihar etmeye gider. Burada Kont Paris ile karşılaşan Romeo kavgaya tutuşur ve Kont Paris ölür. Romeo’da yanında getirdiği zehri içerek ölür. Rahip Juliet’i uyandırır ama Romeo’nun öldüğüne göre genç aşık Romeo'nun hançeriyle kendini öldürür.
Romeo ve Juliet hakkındaki her şeye şahit olan rahip ailelere her şeyi anlatır ve bu düşmanlık sona erer.
Peki sizce bu masalsı hikaye gerçek olabilir mi?
William Sheakspeare eserlerini gerçek yaşam hikâyelerinden ilham alarak yazığını bildiğimize göre bu hikâyenin de gerçek olma ihtimalini bize düşündürüyor.
Hadi size bu aşkın gerçek olma ihtimaline dair bir kanıt: VALDARO ÂŞIKLARI
2007 yılında İtalya’daki Mantua kasabasında yapılan arkeolojik kazıda bulunan 5000 yıllık iki genç aşığın iskeletidir. Bu iki iskelet birbirine sarılı halde bulunmuştur. 15-20 yaşlarında oldukları tahmin edilen âşıklar Valdaro nehrinin yanında bulundukları için ‘Valdaro Aşıkları’ denilmiştir.
Bu iki aşığın birbirine dönük yüzleri, sarmalanmış bedenleri ve birbirine karışmış elleri ayakları gerçekten muazzam. (Ben DÜŞTÜMM;))
Kazı başkanı Elena Maria MENOTTİ ‘’Daha önce hiç birbirine kucaklamış halde bulunan bir kadın ve erkek iskeletine şahit olmamıştık ve bu eşsiz bir keşif’’ diye belirtmiş.
Araştırmaların sonucunda bu genç adamın bel kemiğinde bir ok, kadının yanında ise ok başı bulunmuş. Tahminlere göre bu genç adamın vurularak, genç kadının da sevdiğinin arkasından intihar ederek öldüğü düşünülüyormuş.
Tabi gerçek hikaye bu mu bilemeyiz ama günümüzde ‘aşk’ teriminin bu kadar basite indirgendiği düşünülünce böyle hikayeler ve tesadüfler (belki de gerçekler) insanı mutlu ediyor.
Yazımıza da Romeo ve Juliet’in kelimeleriyle son verelim:
‘’Şiddetle başlayan hazlar şiddetler son bulurlar. Ölüm olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi..’’
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.