Bir Hayat Mücadelesi: Maya Angelou
Kültür ve Sanat - 28 Mart, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
28 Mart, 2022
Amerikalı şair, şarkıcı, aktris, senarist öğretmen, kadın ve siyahi haklar savunucusu, efsanevi isim Maya Angelou'nun tutku dolu hayatını daha yakından tanımak için içeriğimi ziyaret edebilirsiniz.
Maya Angelou, 4 Nisan 1928’de Missouri, St. Louis’de Marguerite Ann Johnson’da bir kapıcı ve donanma diyetisyeni olan Bailey Johnson, hemşire olan Vivian Baxter Johnson’ın ikinci çocukları olarak dünyaya geldi. Angelou, lakabını ise henüz adını telaffuz edemeyen ağabeyi Bailey Jr. tarafından verildi ve böylece ismi abisinin “kız kardeşim” den türettiği Maya olarak kaldı.
Angelou üç ve ağabeyi dört yaşındayken ebeveynlerinin sorunlu devam eden evliliği sona erdi, ve babaları onları Stamps, Arkansas'taki babaanneleri Annie Henderson'ın yanına gönderdi.O dönemde diğer Afroamerikalılarının yaşadığı zor koşullara kıyasla, Büyük Buhran ve 2. Dünya Savaşı'nın zorlu ekonomik şartlarını büyükannesi, zekice ve dürüst yatırımları sayesinde sıkıntısız, finansal olarak diğer insanların aksine zenginleşerek atlatmıştır.
Döɾt yıl sonɾa babalaɾı habeɾsizce Stamps'a iki kardeşin yanına geldi ve onlaɾı anneleɾinin yanına St. Louis'e geɾi götüɾdü. 8 yaşında annesiyle biɾlikte yaşayan Maya, annesinin eɾkek aɾkadaşı Fɾeeman taɾafından cinsel istismaɾa uğɾadı. Yaşadığı olayı kaɾdeşine kaɾdeşi de bütün aileye anlattı. Fɾeeman mahkeme tarafından suçlu bulundu ve yalnızca biɾ gün haρis yattı. Serbest bırakıldıktan döɾt gün sonɾa, muhtemelen Maya’nın amcalaɾı taɾafından, öldüɾüldü. Maya beş yıl kadaɾ suskunlaştı. İlerleyen yıllarda bir röportajda suskunluk yıllarını anlatırken ''Sesimin onu öldüɾdüğünü düşündüm. O adamı ben öldüɾdüm, çünkü adını söyledim. Tekɾaɾdan hiç konuşmamayı, çünkü sesimin biɾini öldüɾeceğini düşündüğüm için konuşmadım demiştir.
Suskunluğu uzun sürünce ağabeyiyle birlikte büyükannelerinin yanına tekrar gönderildiler. Burada kendisine yeniden konuşmaya başlaması için yardım etmeye çalışan Bertha Flowers adlı öğretmen ile sıkı bir dostluk kurdu. 13 yaşına geldiğinde yeniden annesinin yanına, San Francisco‘ya dönen Maya, İkinci Dünya Savaşı‘nın sürdüğü bu yıllarda, George Washington Lisesi’ne devam etti,lisede dans ve drama dersleri aldı. George Washington lisesine devam ettiği sıralarda, San Francisco’daki ilk siyah kadın tren biletçisi olarak çalıştı ve çalışırken Siyahilerin uğradığı ırk ayrımcılığı ile kadın hakları konularında yaşadığı sorunlar Maya Angelo’nun hayatla ilgili görüşlerini biçimlenmesine neden oldu.George Washington lisesinden mezun olduktan üç hafta sonra, oğlu Guy Johnson dünyaya geldi.
1952 yılında ilk eşi Tosh Angelos ile evlendi. Tosh Angelos ile evliliği üç yıl devam ettikten sonra 1955 yılında boşandılar.
1954–1955 yıllarında “Progy and Bess” adlı opera ile Avrupa turnesi yapan Maya Angelou, O dönemin meşhur dansçısı Martha Graham‘dan modern dans dersleri aldı ve Alvin Ailey ile televizyon şovlarında dans etti. 1950’li yılların sonuna doğru New York‘a taşınan Maya Angelou, çeşitli Brodway yapımlarında yer aldı. Bu yıllarda İnsan Hakları Hareketi çalışmalarında aktif olarak görev alan pek çok sanatçı ile çalışma fırsatı yakalayan Maya Angelou,1960‘lı yılların başında, Güney Afrikalı özgürlük savaşçısı Vusumi Make ile birlikte Mısır‘ın Kahire kentinde yaşamaya başladı.Vusumi Make ile Kahire’de yaşadığı sırada The Arab Observer gazetesinde editör olarak çalışan Maya Angelou, 1962 yılında oğlu Guy Johnson ile birlikte Gana‘ya taşınan Maya Angelou, burada boş durmadı ve oyun yazarlığı, drama ve müzik eğitmenliği yaptı.
Oğlu ile Gana’da yaşadığı yıllarda Malcolm X ile yakın arkadaşlık kuran Maya Angelou, 1964 yılında Amerika‘ya dönerek, Malcolm X’in insan hakları çalışmalarında önemli görevler üstlendi.
1973 yılına geldiğimizde ise Maya Angelou ikinci evliliğini İngiliz asıllı bir marangoz olan Paul du Feu ile yaptı ve eşiyle birlikte Sonoma, California‘ya taşındı. Takip eden yıllar Maya’nın yazarlık açısından en üretici olduğu yıllar olmuş ve pek çok kitap,şarkı yazmıştır.
1977 yılına geldiğinde ise Maya Angelou’nun belkide hayatı için önemli sayılabilecek yıllardan biriydi çünkü “Roots” dizisindeki rolü ile bir Emmy adaylığı kazanan Maya Angelou, “Georgia, Georgia” adlı film senaryosuyla siyahi bir kadın tarafından yazılan ve yapımı gerçekleştirilen ilk film senaryosu oldu.Aradan geçen yıllarda çalışmalarına devam eden Maya Angelou
1990 yılı ve sonrasında kariyerine konferanslar vererek ve fikirlerini genç insanlarla paylaşarak devam eden Maya’nın başarı,mutluluk suskunluk ve acılarla geçen 80 yıllık hayatı 2008 yılında “African American Lives” adlı bir televizyon dizisine konu oldu.
Hayatı bir televizyon dizisine konu olduktan 6 yıl sonra 28 Mayıs 2014 yılında hayata veda etti. Arkasında yüzlerce kitap,şarkı,film ve herkesin hayatına ışık tutacak binlerce güzel söz bıraktı.
Maya Angelou'nun Bazı Sözleri
Birinin bulutundaki gökkuşağı olmaya çalışın.
Başarı kendinizi sevmek, yaptığınız işi sevmek ve onu yapış şeklinizi sevmektir.
İnsanlara nasıl hissettirdiğiniz, arkanızda bıraktığınız izinizdir. Öğrendim ki, insanlar sizin ne söylediğinizi yada ne yaptığınızı unutuyor. Ama onlara nasıl hissettirdiğinizi unutmuyor.
Hiçbir şey insanın içinden gelen parıltıyı söndüremez.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.