Bir Aşk insana Ada Ülkesi Kurdurtur Mu?
Kültür ve Sanat - 15 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
15 Ocak, 2021
Öyle bir ülke düşünün ki, inşa edilmiş bir ada üstüne üstlük İtalya'ya kafa tutan bir ada...
Geçen izlediğim bir filmden sonra öğrendiğim yaşanmış bir olayı anlatmak istiyorum sizlere. Bir Aşk uğruna inşa edilmiş bir adanın hikayesi bu. Üstelik bu adanın diğer ülkeler tarafından tanınması için Avrupa birliğine kadar gidiliyor.
Yıl 1968. İtalyan bir Mühendis olan Giargio Rosa'nın yaratıcı zekasıyla asla çevresi tarafından kabul görmediği bir sürede hoşlandığı kız tarafından "Madem böyle yaşamak istiyorsun git kendi ülkeni kur." lafı üzerine arkadaşı Maurizio Orlandini ile birlikte yapay bir ada inşa etmeye karar veriyorlar. Rosa ve Maurizio’nun yaptıkları hesaplara göre 3 kuruş paralarıyla olacak gibi değil bu iş. Gemi ile adanın temelini oluşturacak demirlerin taşınması gerekiyor. Şahsen benim için çok kaliteli bir fikir olarak demirleri içi boş silindirler olarak sadece bir sandal yardımıyla sekiz on adet demiri İtalya sınır dışı olan deniz sınırından 6 mil öteye kadar taşıyorlar. Sadece 2 adam mühendislik yetenekleriyle minicik bir sandalla kocaman demir temelleri denizin 6 mil ötesine taşıyıp yerleştiriyorlar. 1 aylık bir süreç sonunda adanın elektriğinden tatlı suyuna kadar bütün temel ihtiyaçlarını tamamlıyorlar ve kendi özgür yerlerine sahip oluyorlar. E tabi bu adanın başka sakinleri de olmaya başlıyor zamanla. İlk ada sakinimiz yağmurlu fırtınalı bir günde şans eseri adanın yanına düşen bir tekneci Pietro Bernardini. Aylarca teknesinde yaşamış bu adam sessiz ve sakin kendi halinde bir insan. Ardından gelen sakinimiz ise Alman bir asker kaçağı. Kendini şov dünyasına adamış bu adam ünü git gide yayılmakta olan Rose adası’na kendi geliyor. Son gelen ada sakinimiz ise barmen olarak gelen hamile bir kız. İtalya’da yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için böyle bir karar veriyor. Rose adası kısa bir süre içinde inanılmaz bir üne sahip oluyor ve her geçen gün gelen kişi sayısı artıyor fakat özgür bir ülke anlayışı kısa süre içinde bir disko ortamına dönüyor. Adeta yüzen bir disko olan adamıza canımız mühendisimizin hoşlandığı kız olan Gabriela geliyor ve yine diyeceğini diyor; "Burası özgür bir ülke değil, burası bir disko." ve en son da ben evleniyorum deyip çekip gidiyor. Duruma iyice canı sıkılan mühendisimiz burayı resmi bir ülke yapacağız diyor ve ada sakinleriyle birlikte resmi dilinden tutun da bayrağına kadar her şeyi planlıyorlar. Resmi dil olarak da Esperanto dilini kullanıyorlar. Kendilerine pasaport çıkarttırıyorlar ve sıra geliyor diğer ülkelere kendilerini tanıtmaya.
(Rose Adası Cumhuriyeti Posta Pulları) (Rose Adası Cumhuriyeti Bayrağı)
İlk başta İtalya tarafından umursanmayan Rose Adası Cumhuriyeti zamanla bir tehdit gibi görülmeye başlanıyor. Çünkü birçok vatandaşlarından Rose Adası için vize, vatandaşlık başvurusu gibi mektuplar almaya başlıyorlar. İlk başta basit tekliflerle mühendisimize ve ada sakinlerine geliyor İtalya Devleti. Arada bir kararsız kalan ada sakinlerimizin çoğu İtalya'nın teklifini kabul ediyor fakat mühendisimiz reddediyor ve bütün bu olanları Avrupa konseyine taşıyor. Avrupa konseyi aynı benim şaşkınlığımla konuyu dinliyor ve bir hafta sonrası için toplanma kararı veriyor. Maalesef ki İtalya Devleti bunu öğrenmesiyle birlikte 1969 yılının şubat ayında adaya savaş ilan ediyor. Bunun üzerine mühendisimiz avukat olan Gabriela'dan yardım istiyor. Anlaşılan Gabriela da Rosa'ya boş değilmiş ve yardım etmeye karar veriyor fakat yardım etmek için geç kaldıklarını ertesi sabah adaya İtalyan gemisinin gelmesiyle anlıyorlar. İtalya'da olan bütün sakinlerimiz bunu öğrenmesiyle İtalya Devleti'nin tekliflerini kabul etmiş olmalarına rağmen Rose Adası için geri dönüyorlar. 5 kişinin bir adayı savunma çabası maalesef ki bir işe yaramamakla birlikte İtalya Devleti tarafından 13 Şubat 1969 tarihinde bombalanarak ada havaya uçuruluyor.
Bunun ardından Avrupa Konseyi Rose adası'nın Avrupa Suları dışında olduğu için İtalya ile Bağımsız Rose Cumhuriyeti arasındaki anlaşmazlığı müzakere edemeyeceğini açıklayıp esasen onu bağımsız bir devlet olarak kabul etmiş oldu. Avrupa konseyi benzer bir olayın tekrar yaşanmaması için Avrupa suları'nın sınırını 6 milden 12 mile çıkardı.
İtalya Devleti'nin o günden beri ilk ve tek istilası Rose Cumhuriyeti'ne olmuştur.
9 Aralık 2020 tarihinde Netflix'te yayınlanan Rose Adası'nın İnanılmaz Hikayesi filminde anlatılan bu tarihi olay aşkı ve özgürlüğü uğruna bir mühendisin neler yaptığını anlatıyor. Şahsen filmi de gayet güzel çekilmiş bu tarihi olayın. Film müziklerinden biri olan "Send Me a Postcard" şarkısını dinlemenizi tavsiye ediyorum.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.