Bir Adam Düştü Galata Kulesi'nden Bütün Sustuklarıyla
Kültür ve Sanat - 18 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
18 Ocak, 2021
Acının, hüznün şairi; yazdığı dizeler kadar hayat hikayesiyle de duygularımızın sesi Ümit Yaşar Oğuzcan... Yaşamanın bile önünde hissetmek istediği ölüm duygusu, aşka olan inançsızlığına rağmen dizelerinde aşkı yaşatması, hüznü yaşatan şair o..
Ümit Yaşar Oğuzcan 22 Ağustos 1926’da dünyaya gözlerini açtı. Güzide Hanım ve Lütfü Bey’in çocukları olarak dünyaya geldi. 3 yaşında başlayan talihsizlikler ve hastalıklar kolay kolay peşini bırakmadı. Bu talihsizlik ve hastalıklarla uğraşırken bir yandan şair bir babanın ve şiir sever bir ailenin içinde büyüyerek kendini yavaş yavaş o dünyanın içinde bulmuştur. Faruk Nafiz Çamlıbel hayranı olan bir ailede yetişmesi sebebiyle ona büyük saygı duyarak onun dünyasını devam ettirecek bir şair olma yoluna girmiş.
Memur çocuğu olduğu için şehirler arasında sürüklenip durduğu bir yaşam geçirmiş Ümit Yaşar. Kendini bir yere ait hissedememek, bir düzene ayak uyduramamak o yaşlarda melankolik kişiliğinin oluşumuna sebebiyet vermiş. Eskişehir Ticaret Lisesi’nden mezun olduktan sonra Osmanlı Bankası’nda işe başlamış. Babası gibi memur olan Ümit Yaşar eğer isteği bu yönde olmadıysa bile hayat onu buralara sürüklemiş.
Şiir her zaman hayatının içinde olmuş ve şairliğe devam etmiş. 22 yaşında Ulufer Özhan ile evlenmiş. Dizelerinde aşkı yaşatan Ümit Yaşar büyük bir aşkın içine düşerek evlenmemiştir. Bu evliliğinden Vedat ve Lütfü adında 2 oğlu olmuştur. Evliliğiyle ilgili şu dizeleri yazmıştır:
Yaşı varır yirmi ikiye
İçkiyi sigarayı kadını öğrenir
Çöker omuzlarına maişet derdi
Gece gündüz şiir yazar bir yandan
Yazar ya...
Kavak yelleri eser başında
Değmez ayakları yere bir türlü
Bu arada evlenir nasılsa
Çoluk çocuk sahibi olur
Olur ya…
Melankolik bir karaktere sahip olan Ümit Yaşar 24 kez intihara teşebbüs etmiştir. Yaşamdan çok ölümü sevdiğini söyleyen Oğuzcan’ın intihar teşebbüslerinin sebebi belki de buraya değiyordu. Yaşamdan umduğunu bulamayan ya da hiç aramaya kalkışmayan birisiydi o.
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.
Aşkı dizelerde bulan, belki de dizelere sıkışıp kaldığı için gerçek aşkı göremeyen birisiydi Oğuzcan. Şiirleriyle aşıkların hüzünlerine, mutluluklarına tanıklık etti. Kendi ‘aşk’ tanımını tatmin edebilecek bir sevdaya düşmediğini düşünse de şiirleri bizi derin bir yolculuğa çıkardı.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
6 Haziran 1973. Vedat Oğuzcan 18 yaşında
Bir fincan kahve ve bir fincan konyak içerek Galata Kulesi’ne çıktı.. Elinde bir not:
İntihar öyle edilmez.Böyle edilir baba...
Vedat Oğuzcan 24 kez intihara teşebbüs eden babası Ümit Yaşar’a işte bu not ile Galata Kulesi’nden atlayarak cevap verdi.
Ümit Yaşar’ın yaşamını ancak intihar ederek sonlandırabileceği düşüncesi işte o gün evlat acısını hissetmesiyle yaşarken ölmeyi öğretti ona. Nefes alarak ölmenin ne demek olduğunu hayattaki en değerli varlığı oğlu öğretti ona. Oğuzcan ise o güne dair bu dizeleri geçirdi hayata:
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu…
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
'Uyan oğlum, uyan Vedat…'
Bütün yaşamı boyunca ölüme hasret duyan Oğuzcan 4 Kasım 1984’te hayata gözlerini yumdu.
Yaşamı boyunca acıyı, aşkı, hüznü yazarak hisseden bir Ümit Yaşar Oğuzcan geçti bu dünyadan. Hepimizin hayatına dokunan dizeleriyle, sevmediği yaşamla savaşına..
ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın
Seninle her yerde güzel, her zaman yeni
İstemem, sensiz hatırlamasınlar beni.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.