Bembeyaz Bir Körlük
Kültür ve Sanat - 03 Mayıs, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
03 Mayıs, 2021
Aniden ortaya çıkan bir körlük salgını ile insanlığın tüm ahlaki değerlerinin yok olduğunu düşünün. Kör olmak ve üstüne tüm bencilliğinizin sizi ele geçirmesinden bahsediyorum evet. Şimdi bu salgın ile toplumun nasıl başa çıktığını anlatan Körlük romanını hep birlikte inceleyelim.
Körlük kitabının yazarı olan José Saramago 1922-2010 yılları arasında yaşamıştır. Portekizli usta yazar, Nobel Edebiyat Ödülüne sahiptir. Zor bir hayatı olan Saramago, hayatı boyunca makinistlik, ressamlık, editörlük ve çevirmenlik gibi birçok işte çalışmıştır. José Saramago bahsedeceğim Körlük adlı romanını 1995’te yazmıştır. Romanın asıl ve Portekizce adı Ensaio sobre a cegueira ‘dır. Roman Blindness adıyla sinemaya da uyarlanmıştır.
Giriş
Körlük romanı bilinmeyen bir ülkenin bilinmeyen şehrinde insanların birer birer görme kabiliyetini kaybedip aniden kör olmasını konu almaktadır. Ancak bu körlük bildiğimiz yani duyduğumuz körlükten biraz farklıdır. Burada olan körlük, her yerin kapkaranlık olması değil aksine bembeyaz ve aydınlık bir körlüktür.
Roman, trafik ışıklarındayken bir adamın aniden kör olmasıyla başlar ve göz doktoru bir adam ve eşi etrafında ilerler. Romanda isimlerin yer almaması dikkat çekmektedir. Yazar karakterleri; doktor, doktorun eşi, hırsız, ilk kör, çocuk şeklinde tanıtıyor. İlk kör olanlar; doktora gelen hastalar ve hastalarla temasta bulunan insanlar şeklindedir. Bu sebepten körlüğün bulaşıcı olduğu düşünülüp bakanlığın emriyle kör olan ve temasta bulunan herkesi tecrit ederler. Kör olanlar ayrı, onlarla fiziksel temasta bulunanlar ayrı odalarda karantinaya alınırlar. Körlerle hiçbir temasta bulunmayan görevliler, sadece yemekleri hücre kapısına bırakıp yerlerine dönmektedirler. İşte buradan sonra işler iyice karışmaktadır. Ancak bu insanlara umut olacak bir durum vardır. Neredeyse herkes kör olmuş ancak doktorun eşi kör olmamıştır. Bu kadın sayesinde toplumun çöküşüne karşı ufacık bir umut ışığı doğmuştur. Buradan sonra daha fazla spoiler vermemek adına romandan uyarlanan filminden bahsedeyim.
Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan fark et.
Körlük filmi (Blindness)
Bu kadar etkileyici bir romanı bir çırpıda okuduktan sonra filmini izlemeye karar verdim. 2008 yılında sinemaya uyarlanan filmin başrollerinde Julianne Moore ve Mark Ruffalo gibi usta oyuncular yer almaktadır. Filmde sahneler, romanla birebir yansıtılmaya çalışılmış ancak yapılan betimlemeler olsun olayları hızla geçişleri olsun pek başarılı bulamadım ne yazık ki. Bunun yanında sahnelerin genelde beyaz ve siyah fonda olması romanın ruhunu fazlaca yansıtıyor. Okurken hayal ettiklerim çok daha etkileyiciydi sanırım.
İnsanların adaletsizliğine, bencilliğine ve kendini kaybetmesine şahit olduğumuz bu romanda; yaşanılan toplumun nasıl bir cehenneme dönüşebileceğini görmekteyiz. Bir kadın tüm benliğini ortaya koyup direnerek bunu engelleyebilecek mi dersiniz?
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.