Batıl İnançların Kökeni

Batıl inançlar, tüm dünya kültürlerinde yaygın olarak görülür. Bu kavram; insanların rasyonel açıklamalara dayanmayan, bazen mantıksız veya bilimsel olmayan inançlara sahip olmalarını ifade eder. Peki bu batıl inançlar nasıl ortaya çıktı ve neden hala onlara inanıyoruz?

pppİnsanlar doğal dünyayı anlamaya çalışırken çoğu zaman bilgisizlikleriyle karşı karşıya gelirler. Bilinmeyenle yüzleşmek, insanların rahatsızlık duyduğu bir durumdur. Bu bilgisizlik duygusu, çeşitli batıl inançların temelini oluşturur. İnsanlar, bilinmeyeni açıklamak için çeşitli semboller, ritüeller ve mitolojiler geliştirirler. Örneğin, güneş tutulmaları veya depremler gibi doğal olaylar, eski çağlarda tanrıların öfkesi olarak yorumlanırdı./p pKontrol eksikliği de batıl inançların yaygın bir nedenidir. İnsanlar, çoğu zaman kontrol edemedikleri olaylar karşısında korku duyarlar. Bu korku, belirsizlikle başa çıkma isteğini besler. Batıl inançlar, insanlara kontrol hissi verir. Örneğin, tılsımlar veya uğurlu objeler taşımak, kişilere olası tehlikelere karşı koruma sağlayacağına inanılır./p pKültür, batıl inançların gelişiminde büyük bir rol oynar. Bir kişinin yetiştirildiği kültür, onun hangi batıl inançlara sahip olacağını etkiler. Bir sayının uğursuz veya uğurlu kabul edilmesi, kişinin kültüründen kaynaklanabilir. Örneğin, Batı'da 13 sayısı uğursuz kabul edilirken Japonya'da 4 sayısı uğursuz olarak kabul edilir./p pFarklı toplumlar, batıl inançlara farklı yaklaşımlar sergileyebilirler. Bu yaklaşımlar; kültürel, tarihsel, eğitimsel ve bireysel faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bazı toplumlar, batıl inançları yaygın ve kabul edilebilir birer gelenek olarak görür. Bu toplumlarda, bu inançlara saygı duyulur ve genellikle korunur. Bazı toplumlar, batıl inançlara eleştirel bir yaklaşım benimserler. Bu toplumlarda bilimsel düşünce ve eğitim daha fazla vurgulanır ve batıl inançlar sık sık reddedilir veya şüpheyle karşılanır./p h3İşte Aslını Öğrenince Şaşıracağınız Batıl İnançlar:/h3 pstrongTahtaya vurma/strong : Çoğumuzun iyi şans getirmesi ya da işimizin kötüye gitmesini engellemek için aman tahtaya vur dediği olmuştur. Aslında tahtaya vurma İslam’dan Hristiyanlıktan bile önceki inanışlardan insanların ağaçlara taptığı dönemlerden gelen bir inanış. Bazı insanlar ağaçları Tanrı'nın evi olarak görmekteymiş ve kırsalda yaşayan bu insanlar kötü ruhları evlerinden ve Tanrılarının evlerinden uzaklaştırmak için tahtaya vurmaktalarmış. Başka bir inanışa göre ise ağaca tapan insanlar Tanrılardan bir şey isterken ağaca dokunarak isteklerini ve saygılarını gösterirlermiş. Asırlardır devam eden bu gelenek insanların şans getireceklerini inandıkları törenlere dönüşmüş ve günümüze kadar gelmeyi başarmış.    /p pstrongKırık aynaların uğursuz olması: /strongAynanın kırılmasının uğursuzluk getirdiği inanışı tahmin ettiğinizden daha da eskiye dayanan bir inanıştır. Bu batıl inanç aynalar yapılmadan önceye dayanıyor. Yunanlılar veya Romalılardan geldiği düşünülüyor. İlk Çağda ayna; göller ve  su birikintileri gibi kendi aksini gösteren her şeydi. O zamanlar insanlar yansıyan bu görüntüyü insan ruhu yansıması olarak görüyorlardı ve hatta sudaki görüntünün kaybolmasının nedenini düşmanlık olarak düşünüyorlardı. Cam kapların yapılmaya başlamasıyla aynı inanış devam etmiş ve cam ayna kırıldığında içinde bulunan ruhun vücudu terk ettiğine ve bu uğursuzluğun yedi yıla kadar devam ettiğine inanılmıştı./p pstrongMerdiven altından geçmeme:/strong  Merdiven altından geçmemenin uğursuzluk getireceğine sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok yerinde inanılıyor. Bu davranışın geçmişi iki nedene dayanıyor. Merdiven üçgen biçimini oluşturmakta ve üçgen, doğu ve batı inanç sistemlerinde kutsallığı simgelemekte. Bir üçgenin içerisine girmek ise kutsallığı bozmak anlamına geldiği için uğursuz sayılmakta./p pstrongKara kedi:/strong  Kara kedinin uğursuzluk getirdiği inanışı Orta Çağ'da ortaya çıkmıştır. Eski Mısır'da kutsal sayılan kediler zamanla Hristiyanlığın yayıldığı dönemlerde şeytani anlamlar taşımaya başlamıştır. Kara kedilerin geceleri şeytana dönüştüğüne dair inançlar kiliselerce yayılmaya başlanmış, evinde kedi besleyen kadınların cadı olduğuna inanılmış ve bu insanlar maalesef kedileriyle birlikte öldürülmüştür. Kedilerin ölümüyle fare nüfusu artmış veba salgını yayılmış ve bu da birçok insanın ölümüne sebep olmuştur. Bu inanış nedeniyle günümüzde bile barınaktaki kara kedilerin diğer kedilere göre sahiplenilme oranı çok düşüktür. Oysa, kara kediler uğursuzluk değil aksine sevgi ve mutluluk getirirler./p pimg alt= src=https://gunceloku.com/uploads/batil-inanclar-dinden-cikarir-mi-635ac561f09ca.png style=height:500px; width:750px //p pEski pagan çağlardan kalan ve batıl inanç dediğimiz alışkanlıklar nesilden nesile aktarılmıştır, oysa bir zamanlar bunları anlamlı kılan inançlar çoktan unutulup gitmiştir. Bunun en temel nedeni ise insanların bu inanışları zamanla akla yatkın, kabul edilebilir, normal bir durum haline getirmeleridir. Bir kişi, hayatının belirli bir döneminde belirli bir batıl inançla ilgili pozitif bir deneyim yaşarsa, bu deneyim, inancını güçlendirebilir. Örneğin, bir kişi bir tılsım taşıdığında ve hayatında olumlu gelişmeler olduğunda, bu tılsımı uğurlu olarak kabul etme eğilimine girebilir. Bir kişi, hayat felsefesini bu inançlar üzerine inşa ederse, bu inançlar onun için daha da önemli hale gelir. Bağnazca bir şekilde, kişi bu inançları sorgulamadan kabul eder ve başkalarını da bu inançlara uymaya zorlayabilir. Ancak, bu tür inançları sorgulamak ve eleştirmek, daha açık fikirli ve bilinçli bir yaklaşım sunabilir./p/p/p