Barok Sanat Akımı ve 4 Eser
Kültür ve Sanat - 15 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
15 Ağustos, 2022
18.yüzyılın ortalarına kadar pek çok sanat dalında Avrupa’da hakim olan döneme barok dönemi adı verilmiştir. Peki bir resmin barok dönemine ait olup olmadığını nasıl ayırt edebiliriz? Cevabı yazımda sizlerle!
İsmi, portekizce düzensiz inci anlamına gelen barroca sözcüğünden türemiş olan, barok kelimesini pek çoğunuz duymuştur. Başlangıcıyla ilgili kesin tarihler verilmemekle birlikte 18.yüzyılın ortalarına kadar pek çok sanat dalında Avrupa’da hakim olan bu döneme barok dönemi adı verilmiştir. Romada ilk örnekleri görülen barok yapılar, katolik din adamlarının insanları inanışlarına çekmesi yanında Rönesans sanatına da bir tepki olarak doğmuştur. Rönesanstaki dinginlik, durağanlık, yatay ve dikeylilik aksine barok dönemi eserlerinde duygusal yoğunluk, enerji, durağan olmama ve köşegenlerin yoğun olduğu görülmektedir. Işık efektleri, gölge ve fonların ağırlıkta olduğu bu dönemin eserlerinden birkaçını inceleyelim:
AZİZE TERESA'NIN VECDİ
Roma'daki birçok eserin sahibi olan, barok döneminin en önemli sanatçılarından Gioz Lorenzo Bernini’ye ait bir eserdir. Santa Maria Della Vittoria Kilisesi’nin mihrap kısmında yer almaktadir.Beyaz mermerden yapılmış olan bu heykel, Terasa'nin manevi duygular içinde kendisinden geçişine dayanmakta olup otobiyografisinde yazdığı bir melekle karşılaşma anını içerir.
Teresa’nin aldığı tanrısal zevkten hoşnut olması ve bunu erotik bir dille anlatması Bernini’ye ilham olmuştur. Arkadan gelen altın rengi ışık efekti ve sert gölge geçişleri, Teresa'nın tanrısal zevkten kendinden geçtiği anı imgeleyen yüz mimikleri başının konumu ve bedeni, buna ek olarak kısmen karanlık bir arka plan önünde yer alan görsel ve figürlerin kapsam olarak onlara dokunabilirmişizcesine yakın olması ile eser tipik barok dönem özelliklerini yansıtır.
AYNADAKİ VENÜS
Aynadaki Venüs, İspanyol ressam Diego Velázquez'in bugüne ulaşan tek nü tablosudur. Dönemin İspanya’sın da çıplak kadın modellere sıcak bakılmadığı için, bu tabloyu Velázquez’in Roma gezilerinden birinde çizdiği iddia edilmektedir. Bu tabloda erotik bir pozda resmettiği tanrıça Venüs, fiziksel aşk tanrısı olan oğlu Cupid’in tuttuğu aynadan kendini izlemektedir Venüs’ün cildinin parlaklığı, arka planın koyu duvarıyla zıtlık oluşturarak ön plana çıkarılıp, izleyiciye daha yakın olma hissini vermesi yönüyle Azize Teresa'nın Vecdi’ne benzer barok yansımaları taşır. Yatak çarşaflarının kıvrımları tanrıçanın vücut şeklini yansıtır ve bedeninin kavislerini vurgulamak için çizilmiştir. Eser Londra’daki Ulusal Galeri’de sergilenmektedir.
SÜTÇÜ KIZ
Dönemin ev içi ve aile yaşamına eserlerinde sıkça yer vermesiyle tanınan Hollanda’nın ünlü barok dönemi ressamı Vermeer’e ait bir tablodur. Sütçü Kız’da sanatçı, mutfakta çalışan bir hizmetçiyi ev işlerinden birini yaparken betimlemektedir. Elindeki süt dolu sürahiyi bir çömleğe boşaltırken görülen genç kız bir mutfak çalışanıdır. Masada görülen ekmek parçalarına bakılarak "ekmek muhallebisi" yaptığı anlaşılmaktadır. Resimde yer alan sütçü kızın yüzünün ve masumiyetinin ışık ile vurgulanması barok üslubun kullanıldığını belirtmektedir. Bu üslubun yazımızda da sıkça belirttiğimiz, barok üslubunun en temel özelliği olan, ışığın tek açıdan gelmesidir. Işık, konunun yaşandığı yerde vurgulanır.
DAVUT GOLYAT’IN KAFASI İLE
Bir kilise ressamı olan Caravaggio, çoğunlukla İncil’de geçen bazı olayları tasvir etmiştir. İncelediğimiz bu eser de Eski Ahit’te geçen Davut ve Golyat hikayesini konu ediniyor.
Eski Ahit’te geçen Davut’un hikayesi İsrail Krallığı ve Antik Filistinliler’in savaş halinde olduğu bir dönemde geçiyor. Söz konusu iki imparatorluk Elah Vadisi’nde karşı karşıya gelmiştir. Kral Şaul dahil İsrailliler’den hiç kimse Filistinliler’in en güçlü askeri Golyat’ın karşısına çıkamaz. Orduda savaşan ağabeylerine erzak getirmek için orada bulunan 15 yaşındaki Davut, Golyat’ın meydan okumalarını duyar ve ona karşı koymaya karar verir. Elinde sapanı ve kılıcıyla Golyat’ın karşısına çıkan yeni ergen Davut, küçümsemelere aldırmaz ve mızraklardan kendini sakınarak onu sapanla alnından vurmayı ve sersemletmeyi başarır. Bunun üzerine Golyat’ın kafasını keserek zafer kazanır. Caravaggio da, gelecekte İsrail Kralı olacak Davut’u elinde Golyat’ın kesik başıyla resmetmiştir. Barok dönemin temellerini oluşturan chiaroscuro (aydınlık-karanlık) yöntemini en etkili biçimde kullanan ve bu tarzın tüm Avrupa’ya yayılması sağlayan Caravaggio eserinde yine baskın biçimde bu tarzı ortaya koymuştur. Geri planın karanlığı içinden çıkıp geliveren Davut’un parlak bir ışıkla tek yönden aydınlandığı görülmektedir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.