B612 Yalnızca Bir Asteroid Mi?
Kültür ve Sanat - 25 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
25 Ocak, 2021
Küçük bir çocuk dünyayı büyüklerden ne kadar farklı görebilir, büyüdüğünde siyah beyaz bir hayatı olacağından endişeli midir, büyüklerin dünyası küçük bir çocuğun gözünde ne kadar değerlidir, daha önce hiç çiçek toplamamış, hiç yıldızları seyretmemiş, hiç kimseyi sevme cesaretine erişmemiş bir insanın dünyasında çocuklarınkinden farklı ne vardır? İşte tüm bu sorulara birden fazla cevap bulmamızı sağlar Küçük Prens.
Dünyada 279 farklı dilde yayımlanmış, Fransız yazar Antione de Saint Exupéry tarafından 1943’ de kaleme alınan Küçük Prens; emek, sevgi,ve hayata dair farklı bir pencere açan, bünyesinde derin düşünceler barındıran ve bu düşünceleri küçük bir çocuğun gözünden bizlere aktaran dolayısıyla başyapıt özelliği gösteren bir eserdir.
Küçük bir çocuk dünyayı büyüklerden ne kadar farklı görebilir, büyüdüğünde siyah beyaz bir hayatı olacağından endişeli midir, büyüklerin dünyası küçük bir çocuğun gözünde ne kadar değerlidir, daha önce hiç çiçek toplamamış, hiç yıldızları seyretmemiş, hiç kimseyi sevme cesaretine erişmemiş bir insanın dünyasında çocuklarınkinden farklı ne vardır? İşte tüm bu sorulara birden fazla cevap bulmamızı sağlar Küçük Prens.
Olayların birbiri ardına aktarılmasını sağlayan bir pilotun söze girişi ile başlar eser. Uçağının arızalanması üzerine Sahra Çölü ‘ne inmek zorunda kalan pilot,orada Küçük Prens ile karşılaşır. Küçük Prens ortak olduğu macera değerindeki olayları,yaşadığı gezegeni Baobab ağacının gezegeninde yaratabileceği enkazı, geride bıraktığı gülünü, pilotla karşılaşıncaya dek gezdiği gezegenleri, karşılaştığı kişi ve farklı bulduğu ayrıntıları anlatır.
Küçük Prens’in geldiği gezegen, B 612 Asteroidi 1909 yılında bir Türk gök bilimcisi tarafından keşfedilmiş, Uluslararası Astronomi Kongresinde bu asteroidi sunmasına rağmen sunum sırasında giymiş olduğu kıyafetler Avrupai giyim tarzına uygun bulunmadığı için sunum ciddiye alınmamıştır. Daha sonra kıyafetlerini değiştirip aynı sunumu tekrar yapan gök bilimci bu kez ciddiye alınmıştır. Büyükler böyledir; sayılarda, bazen hesap makinelerinde, bazen de burada incelendiği üzere kıyafette, yani kabukta kaybolup giderler. İşte Küçük Prens ‘den büyük bir ders daha.
Biraz önce gülden bahsetmişken, herhangi bir gülü prensin gülü yapan o ince detayı, gerçekten görmek istenildiğinde gözleri kapalı bile olsa görülmek istenenin her an görülebileceğini, bakılan her yıldızda bağ kurulan insanlardan birer parça bulunabileceğini, öğreniriz bu eserde.
Belki de, bulmak istenilenler aranıldığında, yol gösterir yıldızlar. Belki de tıpkı Küçük Prens ‘in söylediği gibi yıldızlar, gözlerden uzak bir çiçek sayesinde bu kadar güzellerdir. İnsanı düşünmeye, değerleri yeniden gözden geçirmeye yönelten eserin yazarı, Toulouse ve Dakar arsında posta pilotu olarak görev yapmakta ve Tunus ‘da uçağının arızalanması üzerinde zorunlu iniş yapmak zorunda kaldı ve kayboldu. Çölde geçen zorlu dört günün ardından bir bedevi tarafından bulundu.
Muhabirlik ve yüzbaşılık geçmişinden sonra 31 Temmuz 1944’de uçağının vurulması sonucu denize düşerek hayata veda etti. Ardında bıraktığı enkaz 2000 yılında balıkçılar tarafından bulundu. İşte yazarın ve kitaptaki pilotun hayatlarına şöyle bir baktığımızda pek çok ortak nokta bulunabilir.
Antione de Saint- Exupéry’nin hayatından pek çok ayrıntının yer aldığının düşünüldüğü eserdeki çizimlerin tamamı sulu boya ile yazar tarafından çizilmiştir.Kitabı çevirenler arasında ise Cemal Süreya, Tomris Uyar, Ahmet Muhip Dıranas ve Selim İleri gibi usta isimler yer almaktadır. Eserin başından sonunda bahsi geçen fil ve şapka ya da koyun çiçeği yedi mi yemedi mi,büyüyünce hayatın karmaşasının içinde unutulan şeyler nelerdir konusu eserin okunması ile pek çok cevaba ulaşılabilecek konulardır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.