Az Bilinen Görgü Kuralları

Hayat bir koşuşturmaca. Bu koşuşturmaca içinde toplumların içine karışıyor, çeşitli etkinliklerin, ilişkilerin içinde bulunuyoruz. Bu sebepten de her bireyin uyması gereken görgü kuralları var. Gelin bunlardan az bilinenlerine bakalım.

Görgü, bir toplum içinde bireyin uyması gereken saygı ve incelik kurallarıdır. Bunlar diğer örf, adet, gelenek, görenek vb. normlarda olduğu gibi yazılı olmayan kurallardır. Yani bunlarla ilgili bir yasa, kanun, düzenleme yoktur. Her bireyin kendi saygısı ve karşısındakinin saygısı için yapması ve uyması gereken kurallardır. Görgü kuralları, genelde evrensel bir norm olduğu gibi toplumdan topluma da değişikler gösterebilmektedir. Çoğumuzun ailede, okulda, çevrede öğrendiği, uyguladığı görgü kuralları haricinde pek bilinmeyen kurallar da var. Bazılarını okuduğunuzda "ben bunu zaten biliyorum" diyebilirsiniz ama çevrenizde elbette bilmeyenlerin olduğunu farkedeceksiniz.

 

Restoranda menü açıkken sipariş alınmaz.

Bir restorana gittiğinizde önünüze menü geldiğinde incelemeye başlarsınız. İnceledikten sonra siparişinizin alınması için garsona seslenirsiniz. Aslında bu yanlış bir davranış. Menüde ne yiyeceğinize karar verdikten sonra menüyü kapatıp, garsonun gelmesini beklemelisiniz.

 

Akşam 10’dan sonra telefon edilmez.

Bu kural çoğu kişinin bildiğini düşündüğüm ama bilmeyenlerin de azımsanmayacak derecede çok olduğu bir kural. Genelde çalışanların muzdarip olduğu bir konu olan, patronların veya iş yerinde çalışan diğer kişilerin sizi telefonla akşam 10'dan sonra araması hoş karşılanmayan bir durumdur. Acelesi olmayan, ölüm kalım meselesi olmadığı sürece akşam 10'dan sonra aramak ayıp bir davranıştır.

 

Tanış olduğunuz birinin yanına selam vermek için gittiğinizde, yanına gittiğiniz kişi biriyle diyalog halindeyse, kadrajına girilir, göz teması kurulur ve konuşmasını bitirmesi beklenir.

Yolda gördüğünüz biriyle konuşurken başka bir tanıdığınızın gelip direkt olarak sizinle konuşmaması gerekir. Önce üçüncü kişinin sizinle göz teması kurması ve sizin diğer kişiyle olan konuşmanızın bitmesi beklenir.

 

Kapalı bir ortama girildiğinde güneş gözlüğü, şapka gibi aksesuarları çıkarmak gerekir.

Diyelim ki sınıftasınız ve hocanızı bekliyorsunuz. Hocanız sınıfa güneş gözlüğü veya şapkayla girip çıkarmaması size karşı yapılan bir saygısızlık olacaktır. Aynı şekilde bir öğrencinin de sınıf içinde aynı durumda oturması, sınıftaki arkadaşlarına ve hocasına saygısızlık olarak görülecektir.

 

Yemek yediğiniz bir mekanda masayı toplayan garsona yardım etmemek gerekir.

Bir mekanda yemek yedikten sonra garson boş tabak ve bardaklarınızı toplarken ona kolaylık olsun diye yardım edebiliyoruz. Tamamen iyi niyetten ve işine karşı saygı duyulduğundan yapılsa da bazı toplumlarda yanlış bir davranış olarak algılanabiliyor. Çünkü bazı toplumlarda garsona yardım etmek, işini yavaş yaptığını ve masayı toplamayı beceremediğini vurgulamak için yapılıyor.

Yazımızda da görüldüğü üzere, bazı davranışlar bize tanıdık gelse de bazıları baya uzak bir kavram olarak geliyor. Nasıl bazı jest ve mimikler, el hareketleri toplumdan topluma farklılık gösteriyorsa, görgü kuralları da toplumdan topluma farklılık gösteriyor. Bunlar yazılı bir kural olmadığı için uyup uymamak sizin elinizde.