Atina Okulu Freski Ve Sistine Şapeli Tavanı
Kültür ve Sanat - 25 Aralık, 2023 - Okuma Süresi: 4 Dk.
25 Aralık, 2023
Bu yazıda 15. yüzyılda İtalya'da, aynı anda yapılmış olan Atina Okulu Freski ve Sistine Şapeli Tavanı adlı sanat eserlerinin kısa bir tarihini anlattım. Keyifli okumalar!
15. ve 16. yüzyıllarda gelişen ve "yeniden doğuş" anlamına gelen Rönesans Dönemi'nden kalan iki büyüleyici eseri birlikte inceleyelim. Bu iki eseri özel kılan aynı anda yapılması ve yapım aşamasında birbirlerinden etkilenen sanatçılarıdır. Dönemin papası II. Julius’un görevlendirmesi sonucunda, Vatikan’da bulunan Apostolik Sarayı’nın duvarında Atina Okulu tablosunu Raphael (1483-1520) ve hemen yan tarafında bulunan Sistine Şapeli’nde ise Michelangelo (1475-1564), tavanı boyamaktaydılar. İkisi de Rönesans’ın (ve Ninja Kaplumbağalar'ın) en önemli isimlerindendir. Eserleri ise halen günümüzde bir sürü insanın ilgisini çekecek güzelliktedir.
Atina Okulu
Raphael tarafından yapılan Atina Okulu freski Antik Yunan felsefesinin doğuşu ile Rönesans Dönemi'ni birleştirme amacı taşır. Bu eserde bilgiyi arayan Antik Yunan filozofları görünmektedir: filozof, bilim adamı ve matematikçi, bilgiyi arayan 59 kişi resmedilmiştir. Cübbeleri, konumları ve vücut hareketleriyle bu kişilerin kim olduğunu kolayca anlayabiliriz. Resimde ustaca kullanılan perspektif ögeleri, kemerler ve merdivenler, izleyicinin dikkatini ortadaki figürlere çekmektedir. Resim aslında ortadan ikiye ayrılmıştır. Duvarda yer alan devasa heykeller sol tarafta güneş ve müzik tanrısı Apollon ve sağ tarafta savaş ve bilgelik tanrısı Athena yer almaktadır. Sol tarafta müzik ve aritmetik ile ilgilenenler, sağ tarafta geometri ve astronomi ile ilgilenenler, orta kısımda ise bu bilim dalları üzerinde yüksek seviye bilgi üzerine çalışanlar görünür.
Eserin tam ortasındaki iki isim Platon ve Aristoteles’tir. Platon eliyle yukarıyı gösterir çünkü bu dünyanın bir yanılsamalar dünyası olduğunu ve gerçek bilginin idealar aleminde olduğunu düşünür. Öğrencisi Aristoteles ise yeri işaret eder çünkü o bir gerçekçidir: yeryüzünü bilginin konusu yapar. Hemen sol tarafta yeşil kıyafeti ile dinleyicilere el işareti ile bir şeyler anlatan kişi Sokrates’tir.
Merdivenlerin ucunda masa başında üzgün bir şekilde düşünen kişi ise Herakleitos’tur. Michelangelo Sistine Şapeli’nin yarısını bitirdiğinde gösteri amaçlı olarak açılır ve gördüklerinden etkilenen Raphael’in, Michelangelo’nun yüzünü Herakleitos’ta resmettiği düşünülmektedir.
Merdivenlerde uzanmış mavi elbiseli kişi ise, Büyük İskender’e güneşin önünü kesip gölge etmemesinden başka bir şey istemeyen Diyojen’in ta kendisidir. Sağ alt kısımda deftere bir şeyler yazan kişi Öklid’dir ve öğrencilerine bir şeyler anlatmaktadır. Onun tam karşısına konumlanmasıyla resmin sol altında yer alan kişi ise önünde matematik ve müzik teorileri olan tablosuyla, elindeki deftere yazı yazan Pisagor’dur. Hypathia, Epicurus, Plotinus, Batlamyus ise eserde yer alan pek çok önemli kişiden bazılarıdır.
Sistine Şapeli Tavanı
Sistine Şapeli’nin tavanı için Michelangelo’dan 12 havariyi resmetmesi istenmişti. Ancak o cesurca davranıp İncil’de geçen Yaratılış Hikayesini anlatmaya karar verdi. Tavanın tam ortasındaki 9 freskte İncil’de geçen; Aydınlıkla Karanlığın Ayrılması, Güneş’in, Ay’ın ve Bitkilerin Yaratılışı, Suların ve Karaların Ayrılması, Adem’in Yaratılışı, Havva’nın Yaratılışı, İlk Günah ve Cennetten Kovuluş, Nuh’un Kurbanı, Tufan, Nuh’un Sarhoşluğu sahneleri resimlenmiştir. Tavanın etrafında ve duvarlarda ise yine İncil’den alınan çok sayıda hikâye resmedilmiştir.
Oldukça ayrıntı barındıran ve üzerinden 500 yıl geçmesine rağmen ve hâlâ birçok insanı çeken bu iki eser, sanatın, zaman ve mekânın ötesine geçerek herkeste benzer estetik duygular uyandırabileceğinin en büyük kanıtlarındandır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.