Aşkın Gücü: Afrodit ve Adonis

Birisi güzelliği ile bilinen bir tanrıça, diğeri de yakışıklılığıyla dikkatleri üzerine çeken bir ölümlü: Afrodit ve Adonis. Ve onların asılardır dillerden düşmeyen aşkı. Gelin hep birlikte bu efsanevi aşkın derinlerine inelim.

Yunan mitolojisinin en iz bırakan aşk hikayelerinden birisidir Afrodit ve Adonis aşkı. Bu aşk öyküsü kadar bu aşkın kahramanlarını da adlarından söz ettirmeyi başarmışlardır. Peki kimdir bu Afrodit ve Adonis?

 Afrodit, Olimpos'un Aşk ve Güzellik Tanrıçasıdır. Afrodit'in dillere destan güzelliği Olimpos'taki diğer tanrıçalar ve ölümlü insanlar tarafından çok kıskanılırmış. Afrodit'i görüpte ondan etkilenmeyen tek bir kişi bile olmuyormuş. Herkes Afrodit'e aşık olurken Afrodit'in kalbini çalan kişi ise yakışıklı bir ölümlü olan Adonis'tir. Mersin ağacının kabuğundan doğmuştur. Doğum serüveni ise şu şekildedir: Myrrha Afrodit’ten çok daha güzel olduğunu düşünmektedir ve bu yüzden de Afrodit'e az dua etmektedir. Bu durum  Afrodit'in Myrrha'ya öfke beslemesine sebep olmuştur. Çok öfkelenen Afrodit ,ceza olarak Myrrha’nın, babası Theias’a aşık olmasını sağlar. Gözü aşktan kör olan Myrrha, dadısının da yardımıyla babasını türlü yöntemlerle oyuna getirir ve  7 gün 7 gece boyunca babasıyla birlikte olur. Birlikte oldukları son gece Theias olayın farkına vardığında ise çok sinirlenerek Myrrha’yı öldürmek ister ve sinirli bir şekilde ayağa kalkarak kızını bıçakla kovalamaya başlar. Kovalama sürdükçe Myrrha'nın artık koşmaya mecali kalmamıştır ve çareyi Olimpos'taki tanrılara yalvarmakta bulmuştur. Myrrha tanrılara öyle bir içli yalvarır ki tanrılar onun haline acırlar ve babası onu tam yakalayacakken Myrrha'yı mersin ağacına dönüştürürler. Babası Theias elinde bıçağıyla kalakalmıştır. Bu olaydan belli bir süre süre ağacın gövdesi şişmeye başlamıştır ve o olaydan 9 ay 10 gün sonra da mersin ağacının kabuğundan bir çocuk çıkar ve bu çocuğa Adonis ismi verilir. 

Afrodit ve Adonis aşkı efsaneye göre Afrodit'in Adonis'e aşık olmasıyla başlamıştır. Adonis çok güzel bir çocuk olarak doğmuştur ve Adonis'in doğumunu uzaktan izleyen Afrodit ise bu güzeller güzeli çocuğa doğduğu anda büyülenmiş ve sırılsıklam aşık olmuştur. Bir günah sonucu olan Adonis'in hayatından endişe eden Afrodit bu yüzden de onu kaçırmıştır ve yeraltındaki ölüler ülkesinin tanrıçası Persephone'ye emanet etmiştir. Ancak bu durum çok büyük bir hatanın da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Çünkü Adonis'in güzelliğini gören Persephone de ona aşık olmuştur. Afrodit zaman geldiğinde Adonis'i ister ancak Persephone, Adonis'i geri vermek istemez. Aşkı aklının önüne geçmiştir. Paylaşılamayan erkek haline gelen Adonis, bu iki kadın arasında büyük bir savaşa dönüşür ve Zeus olaya el atmak zorunda kalmıştır. Zeus, Adonis'in 6 ay yeryüzünde, 6 ay da yeraltında kalmasını önermiştir. Her iki tarafta bu öneriyi kabul etmiştir. Böylelikle de  Adonis, Persephone'nin yanına indiğinde yaz biter, kış başlar; Afrodit'in yanına çıktığında toprakların bereketi tekrar artar ve ilkbahar olur. Ne yazık ki mevsimleri oluşturan bu döngü çok fazla uzun sürmeyecektir. Afrodit'i kıskanan Artemis, Adonis'in üzerine bir yaban domuzu yollar. Yaban domuzunun darbesiyle kasığından yaralanan Adonis kan kaybından ölmüştür. Sevgilisi Adonis'i o halde gören ve haline dayanamayan  Afrodit, ona yardım etmek için yanına koşar. Canından çok sevdiği aşkının yanına koşarken  ayağına bir diken batar ve akan kanı en sevdiği çiçek olan beyaz gülleri kırmızıya çevirir. Ancak ne kadar çabalamış olsa da çabası boşadır, Adonis ölmüştür. Afrodit ölen sevgilisinin üzüntüsünden o kadar çok ağlamıştır ki göz yaşının aktığı her yer gül bahçesine dönüşmüştür. Afrodit, kaybettiği biricik sevgilisini anmak için bir gün belirler ve baharın ilk günü Adonis'in anılmasına karar verir. Suriyeli kadınlar Afrodit'in kararı üzerine baharın gelişiyle vazolara, saksılara tohumlar ekerler ve tohumları daha çabuk bitmesi için sıcak suyla sularlar. Sıcak suyla zorlanan bitkiler toprağın üstüne çıktıktan az zaman sonra ölüyor ve böylelikle Adonis’in kaderini simgelemiş oluyorlardı. Saksılardan oluşan minik bahçelere "Adonis Bahçeleri" adı verilmiş ve Suriyeli kadınlar "O ton Odonin" (Vah Adonis!) çığlıklarıyla Afrodit'in aşkına ağıtlar yakıyorlardır. Baharda Suriye toprakları Adonis anısına rengarenk olmaktaydı. Adonis'in ölümü dünyayı yasa boğmuştur. Çünkü aşkı için ağlayan Afrodit yavaş yavaş güzelliğini kaybediyor, dünya aşk tanrıçasının güzelliğiyle kaplanamıyordu. Tanrılar bu üzücü  durum üzerine Olimpos'ta toplanıp Adonis'i diriltmeye karar vermişlerdir. Adonis'in dirilmesiyle birlikte Afrodit yeniden neşelenir, havalar ısınıp bahar ayı yeniden insanlara mutluluk vermeye başlamıştır.

Yazmış olduğum bu yazımda sizlere Yunan mitolojisinin en merak uyandıran aşk hikayelerinin birinden söz ettim. Umarım büyük bir keyifle okumuşsunuzdur. Hepinize teşekkür ederim.