Arter Yeni Sergileriyle Açıldı!

Kredi: Bergama Stereotip

Arter Sanat Galerisi, Koç Vakfı kuruluşu olarak 2010’da İstiklal Caddesinde açıldı. Şimdi ise açılış programlarında yer alan güncel, birbirinden ilginç 7 sergiye ev sahipliği yapıyorlar. İçeriğimde sizler için inceledim.

Selen Ansen'in küratörlüğünü yaptığı "Stereo Bergama" başlıklı kişisel sergide, Cevdet Erek tarafından Arter Galeri için özel olarak tasarlanan sesli mimari enstalasyon yer alıyor. Enstalasyon, ilk kez 2019 yılında Almanya Bochum'daki Turbinenhalle'de Ruhrtriennale kapsamında ve Berlin'deki Hamburger Bahnhof Müzesi'nin tarihi binasında sergilenen Bergama Stereo adlı sanatçının eserinin devamı ve varyasyonudur. Gamon sunağını yeniden yorumlamak için bir başlangıç ​​noktası olarak kullandı. Pergamon Krallığı’nın Galatlar’a karşı savaşından sonra, Büyük Pergamon Sunağı, Zeus Sunağı olarak da bilinen Helenistik bir yapıydı. M.Ö 2. yüzyılda inşa edildiğine inanılan ve içinde kurban törenleri kullanılan bir açık hava anıtıdır. Bergam Stereo'nun bir parçasını içeren Bergama Stereotip, hem Büyük Pergamon Sunağı'nın hem de eserin bir önceki versiyonunun mirasını gösteren bir kalıntıdır. Cevdet Erek'in çalışması, antik beyaz mermer sunağın yapısını özetleyerek, hoparlör ve hoparlör yuvalarını içeren ahşap bir yapıya dönüştürüyor; Devlerle tanrılar arasındaki savaştan sahneleri betimleyen Büyük Frizi, sergi alanına çeşitli sesler yayan bir hoparlör frizi olarak yeniden yorumluyor. Bergama Stereotip 3 Ocak 2021'e kadar ziyaret edilebilir.

Benim en çok ilgi ve merak duyduğum, Alev Ebüzziya Siesbye'nin kişisel sergisi; Repetition, sanatçının 2019 sergisi için ürettiği çok pişmiş seramik kaselerden oluşuyor. Alev Ebüzziya, eserlerindeki renk, şekil ve boyut farklılıklarını en aza indirerek, tekrar eden formlar arasındaki nüansları keşfetmeyi ziyaretçilere bırakıyor. Tekrarlayan sayısız hareket ve ritimden oluşan bu zamansız çanaklar, taşıdığı tekrarın  imkansızlığını görünür kılıyor; Yoğunluk ve hafiflik, güç ve kırılganlık, güç ve sakinlik gibi zıtlıklar arasındaki gerginliği ve hassas dengeyi ortaya çıkararak boyutlarından bağımsız anıtsal bir varoluşu, hassas dengeyi ortaya çıkarırlar. Alev Ebüzziya Siesbye'nin eseri, çağdaş sanat alanında ihmal edilen bir dizi değere dikkat çekerek, gündelik ve eski nesnelere kendi özgün yorumuyla odaklanan tek bir malzeme, yöntem ve form üzerine odaklanıyor. Bu alanlarda kavramsal araştırmalara öncelik veriliyor, çağdaş sanat alanında göz ardı edilen  değerler bütününe de dikkatleri çekiyor.

Yine Selen Ansen'in Küratörlüğünü Yaptığı Diğer Sergi İse KP Brehmer: Büyük Resim

  KP Brehmer'in (1938–1997) geniş bir prodüksiyon seçkisinden oluşan sergi, sanatçının çalışmalarının esin kaynaklarını ve yöntemlerini ortaya koyan bir retrospektif sunuyor. 1960'lardan ölümüne kadar sanat dünyasının karakteristik figürlerinden Alman sanatçı KP Brehmer, kapsamlı çalışmalarında kapitalizmin gerçekliğini ve medyanın gücünü yorumluyor. Arter'in 4. katındaki galeride başlayan ve 3. katta devam eden sergi, Brehmer'in çalışmalarını ve uygulamasında öne çıkan çeşitli kavram ve temalar etrafında çalışma gruplarını bir araya getiriyor. Serginin başlığı, toplu yeniden üretim ve tüketim çağında resmin yaratıcısı olarak sanatçının toplumsal rolünü ve politik konumunu vurgulamayı amaçlıyor. Brehmer, gravür, çizim ve boyama gibi çeşitli yöntem ve araçlarla yeniden yaratılan, bulunan görüntüleri, sloganları ve verileri kullanarak çeşitli baskı tekniklerini ustaca kullanmıştır. Büyük Resim, 28 Mart 2021'e kadar ziyaret edilebilir.

Arter, "Ses Dizisi" serisinin bir parçası olarak, sanatın ayrılmaz bir parçası olan sese karşı farkındalığımızı artırmayı amaçlayan üçüncü sergisi "Dinleyen Gözler" i düzenledi. Arter Koleksiyonu'nun yarattığı "Dinleyen Gözler" grup sergisinde, çoğu müzikle yakından ilgili 23 eser yer aldı. Sergi, az sayıda ses eseri ve tamamen sessiz eserler aynı mekanda yoğunlaştırılarak gerçeklik ile hayal gücü arasında salınan entelektüel bir sarkaç yaratmayı hedefliyor. Sergiyle bağlantılı olarak sunulan La Cage Musicale [Müzik Cafe] adlı çalma listesi, izleyicilerin ziyaretlerini kişiselleştirilmiş bir interaktif deneyime dönüştürmesini teşvik etmek için Melih Ferela tarafından, işitsel ve görsel formlar arasındaki karşılıklılık fikrinden yola çıkılarak hazırlandı. 23 Mayıs 2021'e kadar ziyarete açık olan "Dinleyen Gözler İçin" adlı serginin küratörü, Melih Fereli.

Arter Koleksiyonu'nun yarattığı “Gökcisimleri Üzerine” sergisi, bugün önemli bir birlikte yaşama düzleminin yeniden inşa edilip edilemeyeceği sorusunu gündeme getirerek inceliyor. Yirmi sekiz sanatçının işlerini sunan sergi, bizi mevcut olanları nasıl bağlayıp çözeceğimizi, nasıl ilişki kuracağımızı ve daha yakınlaşacağımızı düşünmeye teşvik ediyor. Gökbilimci ve astrobiyolog Carl Sagan'ın 1980'lerin başında ifade ettiği "Hepimiz yıldız tozuyuz" cümlesinde altı çizilen bu ortaklık fikri, serginin ana sorularından biridir: Bir sanat yapıtının bir kalem, bir robot, bir virüs, yerküre ve Venüs kadar çok gök cismi olduğunu düşünmenin anlamları nelerdir? İkili ayrımcılığa dayalı insan merkezli tahakküm biçimlerinin altını oymakla ilgilenen bu soru, insanı insanlık dışı olanlardan üstün ve ayrıcalıklı kılanlar da dahil olmak üzere birçok ayrımın meşruiyetini de yeniden incelemektedir. Kevser Güler’in küratörlüğünü yaptığı Gök Cisimleri Üzerine sergisi 1 Ağustos 2021’e kadar ziyaret edilebilecektir.

1976 yılında, erken yaşta kaybettiğimiz Altan Gürman (d. 1935), 1965 yılından ölümüne kadar üretilen eserlerin büyük bir kısmı eşi Bilge Gürman tarafından yıllarca özenle saklanarak muhafaza edilerek arşivlenmiştir. 2013 yılında  Türkiye'deki misyonlardan biri Çağdaş sanat üretiminin hafızasını korumayı hedefleyen Arter koleksiyonuna eklendi. Türk çağdaş sanatının öncülerinden ve mihenk taşlarından biri olan 2000'li yıllardan itibaren her yıl 11 sanatçının eserleri sanat tarihi yazımında yer almaya başladı ve bu sergi arşivle birlikte sunuluyor. Gürman'ın tamamı bu sergide yer alan serisi, Paris'te oluşturduğu 1965 istatistiği ile başlıyor. Botanik ve tarım alanında istatistik yayınlarda yer alan veri ve illüstrasyonlardan yola çıkan sanatçı, bu seride fırçanın yanı sıra yeni elde ettiği harf damgalarını da kullanıyor. Başak Doğa Temür’ün küratörlüğünü yaptığı bu sergi, 28 Mart 2021’e kadar ziyaret edilebilir.

Yazımda sonuncu sırada yer alan, Yağmur Ormanı serisinin doğuşu, 1968 koreografı Merce Cunningham'ın benzer isimli bir dans şovu için David Tudor'dan bir müzik parçasını sipariş etmesine dayanıyor. Bu interaktif enstalasyonda, asılı alana dağılmış ve farklı şekillerde müdahale eden 20 keşif ve yapılandırılmış nesne (büyük şamandıralar, plastik kovalar, bakır kazanlar, çiçek saksıları ve badminton raketleri gibi) bulunmaktadır. Birleşik nesne, önceden kaydedilmiş ses dosyasından gelen sinyalle titreşecek ve böylece izleyicinin keşfine bırakılacak şekilde gelişimi  sürdürülebilir olan bir ses ortamı yarattılar. John Driscoll tarafından Arter’e hediye edilen ilave nesne ise ikinci kattaki galeride devam eden Dinleyen Gözler İçin sergisi kapsamında Oda 2’de 1 Ağustos 2021' kadar ziyaret edilebilir.

Kaynak: Link