"Art" Niyetli İnsanlar

Sanat dünyasının geçmişten bu güne mükemmel işlere imza attığından hiç şüphe yok. Peki ya bu imzaların arkasındaki "art" niyetlerine teslim olup bizlere ilham veren kişilikler kimler? Gelin hep birlikte sanat tarihinin unutulmayan isimlerine göz atalım.

1 - Leonardo da Vinci

Şüphesiz zamanın en yetenekli insanlarından Leonardo da Vinci. Bizler onu her ne kadar meşhur Mona Lisa tablosu ile tanısak da yaşamı boyunca heykel, resim, müzik, matematik, anatomi, mühendislik gibi birçok alanda başarılı olmuştur. Dolayısıyla gerçek mesleğini tanımlamak pek kolay olmamıştır. Hem sanata hem de bilime olan yeteceği ile nam salan da Vinci, sağ kolunda meydana gelen rahatsızlık sonucunda kendini tamamen bilimsel çalışmalara adamıştır. Leonardo da Vinci'nin ölümüne yakın söylediği şu cümle dikkat çekmiştir; "Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemeyeceği için Tanrı'yı ve insanlığı gücendirdim." Bu hiç kuşkusuz Leonardo da Vinci'nin ortaya koyduğu eserlerle dünya üzerinde derin bir iz bıraktığının göstergesidir. 

2 - Wolfgang Amadeus Mozart

Olağanüstü yeteneklerini daha çocuk yaşta göstermeye başlayan Mozart, tarihin en ünlü çocuk dahisi olarak bilinmektedir. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale geldi ve beste yapmaya başladı. 17 yaşında Salzburg Sarayı'nda müzisyen olarak göreve başlasa da bu kendisini tatmin etmedi ve seyahatlere çıkmaya başladı. Müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olan Mozart 35 yıllık ömrüne 600'den fazla eser sığdırmıştır ve bu eserler hâlâ bestekarlar üzerindeki etkisini devam ettirmektedir. Baba Haydn olarak bilinen Avusturyalı klasik müzik bestecisi Joseph Haydn, Mozart için "Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez." demiştir. Bu Mozart için söylenebilecek en doğru söz olsa gerek. 

3 - Frida Kahlo

Acı dolu ve çalkantılı yaşamı, politik görüşleri ve kendine has fiziksel özellikleri ile tanınan Meksikalı ressam Frida Kahlo her zaman sanatseverlerin ilgi odağında olmuştur. Henüz genç yaşlarda geçirmiş olduğu araba kazası ile hayatı çok farklı yönde ilerleyen Kahlo, eserlerinde sembolizmi kullanmıştır. Kullandığı bu yöntem ile fiziksel ve psikolojik yaralarının yansımalarını resme dökmüştür. Resimlerinin yanı sıra yapmış olduğu seçimler ve aldığı kararlar ile de feminist bir simge olmuştur. 

4 - Michelangelo

Michelangelo yalnızca bir ressam değil, aynı zamanda mükemmel bir heykeltıraş, şair ve mimardı. İnsan formunu açıklayabilmek için kadavralar üzerinde çalışmış ve Rönesans sanatına büyük katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte Rönesans harikalarından biri olan David'in (Davud Heykeli) de yaratıcısıdır. 

5 - Isadora Duncan

Modern dansın kurucularından ve öncülerinden kabul edilen Isadora Duncan "modern dansın annesi" olarak da bilinmektedir. Henüz 6 yaşında "Siz hiç parmak ucunda yürüyen insan gördünüz mü?" diyerek klasik balenin çalışmalarını reddetmiş; insan ruhu, zihni ve bedeninin yaşam ve evrenle arasındaki ayrılmaz bağdan aldığı ilhamla doğal dansı yaşama geçirmiştir. "Sanatımın simgelediği bir şey varsa, o da kadın özgürlüğüdür. Ve bu özgürlüğün meşru hale gelmesidir. Kadınlar kendini yeni kıtanın dar kalıplarından kurtarmalıdır. Bugün birçok Amerikalı kadının yaptığı gibi o tahrik edici giysiler içinde kasılmaktansa, tümüyle çıplak dans etmeyi yeğlerim. Çıplaklık gerçek olanıdır. Gerçek güzelliktir. Sanattır. Ve bunun için de asla ve asla bayağı olamaz. Benim bedenim sanatımın tapınağıdır." diyen Duncan, tanrıça olarak nitelendirilmiştir. 

6 - William Shakespeare

Shakespeare yalnızca Elizabeth dönemi İngilteresi'nin değil, bütün dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından olmuştur. Çeşitli dillere çevrilen ve bugün dünyanın birçok ülkesinde en sık sahnelenen oyunların yazarıdır. Tiyatronun amacını yazarı olduğu Hamlet'in sözleriyle "doğaya ayna tutmak" olarak görmüş, insanın doğası gereği sahip olduğu her türlü duyguyu belleklerde yer edecek şekilde ifade etmiştir.