Aramızdaki Aristotelesler

Kültür ve Sanat - 26 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

26 Nisan, 2021

Aramızdaki Aristotelesler

Çok farklı zamanlarda, belki de çok farklı ilgi alanlarına, hazlara sahip insanlar; filozof Aristoteles ve günümüzde yaşayan herhangi bir kişi, belki de aynadaki yansımamız. Aristoteles, zamanının uygulaması olan doğrudan demokrasiyi "politea sapması" olarak nitelendirirken, aramızdaki bazı insanlar, belki de kendimiz "Köylünün oyu ile, çobanın oyu ile benim oyum bir mi?" diye düşünüyor. Bu bağ içinde belki de hiç olasılık vermediğimiz bir kişi Aristoteles'in reenkarne halidir.

İçeriğin ana fikirine geçmeden önce yazımın ana karakterleri olan içimizden herhangi birini ve Aristoteles'in hayatları hakkında genel bir bilgi vermeyi uygun gördüm. 

Aristoteles, MÖ 384 yılında, Antik Çağ'ın ortasına doğan, anlamı "en iyi amaç, gaye" olan isme sahip bir düşünürdü. Aristoteles'in dönemin Makedonya Kralı'nın doktoru olan Nikomakhos'un oğlu olduğu düşünülmektedir. Şanslı bir ailede dünyaya geldiği varsayılan Aristoteles babasından aldığı bilgileri yetersiz bularak Atina'ya gidip Platon'un öğrencisi olmuştur. Çok iyi bir eğitim altyapısına sahip olan Aristoteles hayatı boyunca çok sayıda eserler ve fikirler üretmiş, o derece ki yaşadığı Antik Çağ'da günümüz dünyasını yaşanabilir kılmıştır.

Aramızdaki Aristotelesler

Günümüz toplumunda yaşayan biz, siz ya da herhangi biri. Belki bir üniversite mezunu, belki bir zanaatkar, belki de bir manken. 

Aramızdaki Aristotelesler

Artık ana karakterlerimiz üzerinde çok basitçe bilgilere sahip olduğumuza göre asıl konumuza değinmek istiyoruz. 

Aristoteles, yaşadığı dönemde kendi ülkesinde ve komşu ülkelerindeki yönetim biçimlerini sınıflandırmaya çalıştı. Aristoteles'e göre altı tip yönetim biçimi söz konusuydu; tek kişinin uygun yönetimi olan krallık, krallığın sapmış hali olan tiranlık; belirli bir grubun uygun yönetimi olan aristokrasi, aristokrasinin sapmış hali olan oligarsi; çoğunluğun uygun yönetimi olan politea, politea'nın sapmış hali demokrasi. Farkettiğiniz üzere temelde Aristoteles yönetim biçimlerini tek kişi, bir grup ve çoğunluğun yönetimi olarak üçe ayırıyor ve bu üç grubun her birini kendi içerisinde, "uygun" ve "sapma" olarak sınıflandırıyor. Aristoteles'e göre "uygun yönetim" biçimi, ideal olandır, toplumun faydasının her şeyden üstün tutulduğu yönetimdir. "Sapmış" kelimesi de adından da anlaşılacağı üzere uygun olan yönetimlerde bir şeylerin yolunda gitmemesi sonucunda ortaya çıkan yönetim biçimleri için kullanışmış Aristoteles tarafından. Aristoteles'e göre, her şeyden önce demokrasi, politea'nın sapmış halidir. Yaşadığı dönemde doğrudan demokrasi uygulamalarını, çoğunluk baskısı altında olabileceği konusunda eleştiriyor, demokraside bireylerin sayı olarak temsilnin karar alıcı nihai güç olmasını eleştiriyor. Eğer cürret edip ileri gidersek demokrasideki eşitliği de eleştirdiğini söyleyebiliriz ki Aristoteles'in en iyi yönetim biçimi olarak ortak faydayı koruyan krallığı benimsemesi bu düşüncemizi destekler nitelikte. 

Diğer taraftan daha önceden de bahsettiğimiz gibi etrafımızdan tanıdığımız herhangi bir meslek grubuna sahip herhangi bir kişiyi muhtemelen en azından bir kez "Köydeki kişiyle benim oyum bir mi?", "A kişisiyle benim oyum nasıl eşit olabilir?" derken duymuş, veyahut kendinizi bunu düşünürken bulmuş olabilirsiniz.

Aristoteles ve günümüzde yaşayan herhangi bir kişinin arasındaki bu olası benzerliğin ve bağın mümkün olabilmesini düşününce aklımıza reenkarnasyonun gerçek olup olmadığı sorusu geldi.

Konunun eğlenceli kısmını bir kenara bırakırsak bu yazıyı yazmamdaki asıl amacım, günlük yaşamda sürekli olarak iyi yönlerinden bahsettiğimiz demokrasinin can alıcı noktalarının da olduğu konusunda bir farkındalık oluşturmak. Yanlış anlaşılmasın, bu yazıyı yazan kişi tamamiyle bir anayasal demokrasi yanlısı. Fakat demokrasi, iyi eğitim almamış, daha da doğrusu siyaset konusunda çok bilgili ve ilgli olmayan kişilerin çoğunlukta olduğu bir toplumda, kralların elde edemediği güçleri hükümetlere sağlayabilir. Eğer çoğunluk, günümüzde yaşayan herhangi biri kişinin ifadesiyle "köydeki çobansa" -burada yanlış anlaşılmayacağımızdan güvenle hiç kimseyi küçük görmediğim noktasına değinmeye gerek bile duymuyorum-, demokrasi beraberinde Aristoteles'in eleştirdiği noktaları en şiddetli şekilde hayata geçirebilir.

Toplamak gerekirse, henüz evrenimizde kusursuz diyebileceğimiz bir yönetim biçimi söz konusu değil ama en uygulanabilir olanı demokrasi. Daha fazla detay ve fikir vermemeyi bu yazıyı okuduktan sonra belki kendi içinizde yaşayacağınız 2-3 dakikalık kişisel sohbete mani olmamak için uygun görüyoruz. Kim bilir belki ileride kusursuz yönetim biçimini bu yazıyı okuyanlardan birisi tasarlar... 

Sağlıcakla kalın...

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.