AJ and The Queen

Ülke çapında efsaneleşen Ruby Red ile küçük bir çocuk olan AJ'in seyahatini ve bu seyahat boyunca yaşadıkları maceraları inceledim.

2020 yılında Netflix'te yayına başlayan "AJ and The Queen" 7,5'lik puanıyla izleyenleri keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. 

Dünyanın en ünlü drag queenlerinden biri olan RuPaul'un 'RuPaul's Drag Race' ile iyice popülerleşmesinin ardından en büyük hayallerinden biri olan Netflix platformundaki dizi projesiyle TV'nin önemli yüzlerinden biri haline geldiğini ve oyunculuğunu ne kadar ilerlettiğini görebiliyoruz. Michael Patrick King ile beraber hazırladığı bu projede başrolü de kendisi üstlenmekte. 

İlk sezonu birer saatlik on bölümden oluşan dizinin yeni sezon onayı alıp almayacağı belirsizken RuPaul'un Twitter üzerinden yaptığı açıklamayla birlikte dizinin iptal edildiği kesinleşti. 

 Drag queen, drag king, faux queen ve faux king olarak geniş bir yelpazeye sahip olan drag kültürüne yabancı olanlarınız için kısa bir bilgi vermek istiyorum. Ardından dizi incelemesine geçebiliriz.

• Drag queen: Kadın cinsiyet rolüne göre giyinen hicivsel, komik, dramatik etki yaratmak için kıyafetleri ve makyajlarıyla feminen tavrını abartılı bir biçimde orataya koyan eğlence sektöründe yer alan performans sanatçılarıdır. Bilinenin aksine drag queen sanatçıları sadece eşcinsel erkeklerden oluşmamaktadır. Eşcinsel erkeklerin yanı sıra travesti, transeksüel, hetero erkekler de drag yapmaktadırlar. Ülkemizin en bilindik ve en önemli drag queen'i ise hiç şüphesiz Huysuz Virjin olarak da bilinen Seyfi Dursunoğlu'dur.
• Drag king: Erkek cinsiyet rolüne göre giyinen ve performanslarını gerçekleştiren kadınlardır.
• Faux queen: Drag queenlere benzemek için abartılı bir şekilde giyinerek performans gerçekleştiren kadınlardır.
• Faux king: Drag kingleri taklit edecek şekilde giyinerek performans sergileyen erkeklerdir.

 

 

AJ and The Queen incelemesine gelecek olursak:

RuPaul'un canlandırdığı karakter olan Robert "drag queen ismi 'Ruby Red' Manhattan'ın ünlü drag queenlerinden biridir. Azimli ve çalışkan olan Robert uzun zamandır yaptığı birikimle birlikte kendi drag kulübünü açmak istemektedir. En büyük hayalini gerçekleştirmek için çalıştığı kulüpten ayrılıp "Queens in Queens" adını vereceği kulübünü açmak için atması gereken son birkaç adımı kalmıştır. 

7 aydır birlikte olduğu sevgilisi Hector ile güzel giden bir ilişkisi, hayallerindeki kulübü açmak için yeterli birikimi ve onu destekleyen arkadaşları vardır. Kısacası Robert'ın hayatı doruk noktasındadır. Ama bildiğimiz üzere iyi giden her şeyin tepetaklak olması için  birkaç saniye yeterlidir. Gözünüzü kapatıp açarsınız ve hayatınız tamamen değişmiştir. Robert'ta kendini tam olarak böyle bir durumun içinde buluyor. Yaptığı bir telefon görüşmesinin ardından hayalleri, emekleri kısacası hayatı tepetaklak oluyor.

 

 

Bu noktada diziyi henüz izlememiş olanlara spoiler uyarısı yapmam gerekiyor.

"Queens in Queens" adlı kulübü açmak için önemli bir adım atan Robert en yakın arkadaşı Louis ile kira sözleşmesini imzalamaya gidiyor. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır derler. Ve Robert'ta hayallerini yıkan o gerçeği öğrenmek üzere. Sözleşmenin imzalanması sırasında sevgilisi tarafından dolandırıldığını öğrenir. Kulübü açmak için yıllardır biriktirdiği 100 bin dolar ve sevgilisi ortalıkta yoktur. 

Evine döndüğünde birikiminden geriye kalan birkaç doları da çalmaya çalışan AJ ile tanışan Robert tura çıkmadan önce bu sorunu hallettiğini düşünür. Ama onu bekleyen macera tam da bu noktada AJ ile birlikte başlar.

Robert'ın külüstür karavanında Oprah kasetleri eşliğinde devam eden turne macerası ile başlayan ikinci bölüm Robert'ın izni olmadan gece karavanda kalan AJ'in bu turneye bir anda dahil olmasıyla eğlenceli bir yolculuk halini alıyor. Yol boyunca AJ ve Robert'ın durakladıkları yerlerde Robert'ın "Ruby" olarak sahne almasını keyifle izleyebileceksiniz. Dizi çekim, kostüm, makyaj ve oyunculuklar açısından çok üst bir seviyedeydi.

AJ ve Robert arasındaki ilişki ise bölümler ilerledikçe bir süreç olarak gelişiyor. Hayatı olumlama konusunda oldukça başarılı ve Oprah hayranı olan Robert kimi zaman nazikliği yeri geldiğinde ise gerçekten de bir kraliçe olduğunu dizi boyunca rahatlıkla gösteriyor. 

AJ karakteri ile ilk tanıştığınızda zaman zaman sizi sinir edebilecekken ilerleyen bölümlerde onu sinir bozucu bir çocuk olarak değil de sadece bir çocuk olarak görüyorsunuz. Annesinin uyuşturucu problemleri yüzünden Robert ile tanışmadan bir ay önce evden tahliye edilen AJ ve annesinin hayatı diziyi izlerken sizi gerçekliğin içine çekiyor. Olaylara sadece dizi veya komedi şovu olarak bakmıyorsunuz. Dizi, siz diziyi izlerken ya da ben bu yazıyı yazarken dünyanın herhangi bir yerinde ailesi tarafından sevilmesi, bir çocuk olarak yetiştirilmesi gereken çocukların yeri geldiğinde ailelerine bakmak zorunda kaldıklarını hatırlatıyor. 

Izzy G'nin canlandırdığı 10 yaşındaki AJ karakteri çocukların baş etmek zorunda kaldıkları sorunları dizi boyunca bütün çıplaklığı ile yansıtmada kesinlikle bir numara. Dizinin en çok ilgi çeken sahnelerinden biri de hiç şüphesiz AJ'in kendini korumak için kimliğini saklamak zorunda hissettiği sahneler oluyor. Hepimizin bildiği gibi her zaman var olan ama son yıllarda katlanarak artan büyük bir sorun var. Gerek ülkemizde gerekse dünyada! Bir türlü önüne geçemediğimiz kadınlara yönelik şiddettin bir boyutunu da 10 yaşındaki AJ karakterinde ele alındığını görüyoruz. AJ'in kendini erkek olarak insanlara tanıtırsa daha az zorlukla karşılaşacağını düşünmesi çocukların omzuna ne kadar büyük ve korkutucu bir yükün bindirildiğini gözler önüne seriyor. 

Dizinin üçüncü ve en eğlenceli karakteri Louis'i canlandıran Michael-Leon Wooley oyunculuğu ile izleyenleri kendine hayran bırakıyor. Kör ve diyabet hastası olan Louis, Robert'ın başından beri en büyük destekçisi. Zor zamanlarında birbirilerini ayağa kaldırabilen ikilinin dostluğunu her bölümde izlemek mümkün. Robert'ın en yakın arkadaşı olmasının dışında Louis ihtişamlı kıyafetler tasarlayan bir tasarımcı ve aynı zamanda 'Cocoa Butter' ismiyle bilinen ve final bölümünde Dallas'ta gerçekleşen "Miss Drag" yarışmasında 2.olarak tekrar sahnede yer alan bir drag queendir.

Dizide diyabet hastası olan Louis'in tatlılara karşı koyamadığı sahnelere ve erkek arkadaşı ile olan ilişkisine çokça yer verilirken son bölümde yaşadığı ayrılıktaki hayal kırıklığını Louis ile birlikte izleyen herkesin hissetmiştir. İlk başlarda çok sevecen olan memur Patrick'in, Louis'in en yakın arkadaşı Robert ile olan dostluğunu görmemesi bunu kıskançlık krizlerine çevirmesi de bir çoğumuza yabancı olmayan bir konu aslında. Dizi pek çok noktada gerçek hayatı net bir şekilde yansıtmada çok iyi bir seviyede yer alıyor. Patrick ve Louis'in ilişkisinde de kırılma noktası güvensizliğe dayanıyor. Louis'e güvenemeyen Patrick'in, Louis'i suçladığı noktada onu aldatması ise asıl sorunun kendi hareketlerinde ve düşüncelerinde olduğunu gösteriyor.

Robert'ın Hector olarak bildiği sevgilisi Damien ise Robert için tam bir hayal kırıklığıydı. Eğer aranızda romantik hayranları varsa onlar içinde büyük bir hayal kırıklığı olarak kalacağına eminim. Damien, zengin drag queenleri kandırarak onların paralarını çalan bir sahtekar olarak dizide yer alan bir karakter. Robert'ın bunu fark etmesi ise ona 100 bin dolara ve gerçek olduğuna inandığı mükemmel bir ilişkiye mal oluyor. Dizi boyunca Damien'ın yaptıklarına yeri gelecek sinirlenecek ve daha çok sinirleneceksiniz. Rob'a parasını geri getirene kadar Bayan Tehlike ile yaptığı anlaşmalar ile Rob'un parasını çaldıktan sonra bile ondan intikam alma isteği Damien'ın gerçek kimliğini ortaya koyacak.

Tia Carrere'nin canlandırdığı Bayan Tehlike ise büyük bir dolandırıcı. Bayan Tehlike, ucuz kozmetik ürünleri satıyor ve aynı zamanda yüz estetiği için sağlıklı olmayan enjeksiyon işlemleri yapıyor. Damien ile yaptığı anlaşmada Rob'un parasını çalma fikrinin de sahibi kendisidir. Dizi boyunca Robert'tan intikam almak için Damien ile birlikte ülkeyi dolanan Bayan Tehlike sonunda bütün parasına veda ederek biraz olsun izleyenlerin içine su serpiyor. 

Dizi geniş bir konuk oyuncu listesine sahip. RuPaul'un "Drag Race" yarışmasında yer alan eski yarışmacılarınında kimi zaman kadroda yer almasıyla izleyenlere ve yarışmanın takipçilerine ufak süprizler yapıyor. 

Genel olarak baktığımızda ise dizinin eğlenceli ve renkli kadrosuyla, güzel dostluklarıyla ve macera dolu yolculuk hikayesiyle izleyenleri memnun edeceğini düşünüyorum. Diziyi seyredecek olanlara şimdiden keyifli seyirler..