Abdülbaki Gölpınarlı: Hurufilik Metinleri Kataloğu
Kitap - 23 Eylül, 2024 - Okuma Süresi: 4 Dk.
23 Eylül, 2024
Bu yazımda Abdülbaki Gölpınarlı'nın "Hurufilik Metinleri Kataloğu" adlı eserini inceleyeceğim. Bu incelemeyi yaparken Hurufilik inancının tarihini ve gelişimini de dikkate alacağım. Detaylar için tıklayın!
Abdülbaki Gölpınarlı'nın "Hurufilik Metinleri Kataloğu" adlı eseri, Hurufilik adında bir dini inancı konu edinmektedir. Bu inanç daha çok İslam dini ile bağdaştırılmıştır. İslam tasavvufu ve tarihi içinde Hurufilik, ayrı bir yorum olarak sayılır. Kitap, İran'dan Anadolu'ya uzanan mistik bir yolculuğa adım adım tanıklık eder ve bu inancı açıklamaya çalışır. Önce bu inancın tanımını yapar, özelliklerini anlatır. Daha sonra bu inançla alakalı Farsça metinler sunar.
Kitabın yazarı olan Abdülbaki Gölpınarlı, 12 Ocak 1900'de doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Edebiyat öğretmeni olarak birçok lisede görev yapmıştır. Ayrıca Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde Farsça okutmanlığı yapmıştır. Aynı üniversitede doktorasını vermiş ve şerhli metinler okutmaya devam etmiştir. Ardından İstanbul Üniversitesi'nde İslam-Türk tasavvuf tarihi ve edebiyatı dersleri vermiştir. Abdülbaki Gölpınarlı, 25 Ağustos 1982'de vefat etmiştir.
Hurufilik, temelde birtakım sembol ve harfleri kullanarak gerçeğe ulaşma arzusunu ifade eden bir öğretinin adıdır. Hurufilik temelde huruf kelimesinden, huruf ise harften türetilmiştir. Bu anlayış Helenistik dönemin bir eseridir. İslam dininde ise harflerin bazı gizli özelliklerinin olduğuna dair inançlar her daim kendini göstermiştir. İbn Arabi, İbn Haldun, Katip Çelebi gibi alimler dahi bu anlayışın taraftarı olmuştur. Bu anlayışı daha sistematik hâle getiren kişi ise Fazlullah-ı Hurufi'dir. Timur döneminde çeşitli inançlara yönelik hoşgörü ortamı hakim olduğunda Fazlullah, dini öğretisini yaymaya çalışmıştır. Bunu yaparken Arapça'daki yirmi sekiz harfi ve Farsçadaki dört harfi kullanmıştır. Bu otuz iki harf ile Hurufilik sistemini kurmuştur. Bu öğretiye göre bütün dini hükümler yirmi sekiz ve otuz iki sayıları kullanılarak tespit edilebilir. Evren ve tüm varlık, insanın yüzüne nakşedilmiştir.
Yine bu inanca göre Fazlullah, yaratıcının yansımasıdır. Kutsal kitapları Cavidname'dir. Ayrıca Fazlullah, bu dünyada tüm dini gereksinimlerini yerine getirmiştir. Bu inanca göre müritlerin ahirette herhangi bir sorumluluğu yoktur. Bu akımda İslam dininin ahiret ve dini gerekliliklerin birçoğu inkar edilmektedir. Bu inanca göre öncelikle kelime bir kağıda yazılır, kelimenin içindeki her harfin Arapça okunuşuna bakılır. Bu okunuşun sayı karşılığı hesaplanarak birtakım anlamlar çıkarılır. Bu kullanılan yöntemlerden sadece bir tanesidir. Bu bağlamda Hurufilik'i, İslam dinine ait bir öğreti, yol veya koldan ziyade, ayrı bir din olarak ele alınabilir.
Fazlullah'ın İslam dinine aykırı bir görüşe sahip olduğu ve bunu İslam adı altında yaydığına dair hakkında fetvalar verilmesi sonucunda Fazullah, Timur'un oğlu Miran Şah tarafından öldürülür. Bu hareket Fazlullah'ın ölümü ile sonlanmamış; Herat, Tebriz, Horasan, Azerbaycan, Isfahan gibi daha birçok yerde müritler ve şeyhler tarafından yaşatılmaya devam etmiştir. Nitekim Fatih Sultan Mehmet döneminde genç padişah bir dönem bu harekete meyletmiştir. Vezir Mahmut Paşa'nın bu durumu fark etmesi üzerine çıkarılan fetva ile Hurufiler, Edirne'de öldürülmüştür. Nesimi gibi önemli bir şairin etkisi ile Anadolu ve Balkanlar'da yayılan bu inanç, Bektaşilik ile karışmış ve sonradan azalarak yok olmuştur.
"Hurufilik Metinleri Kataloğu" eserinin ikinci bölümü, Gölpınarlı tarafından elde edilen Hurufi metinleri ile devam eder. Bu metinler Farsçadır ve Türkçe çevirisi yoktur. Özetle kitap; Hurufilik inancı, bu inancın tarihi gelişimi ve kaynakları açısından merakını gidermek isteyenler için oldukça doyurucudur.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.