Dünyanın Onaylı İlk Koronavirüs Aşısını Bulan BioNTech Şirketinin Kurucusu: Uğur Şahin
Girişimcilik - 04 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
04 Ocak, 2021
Her yerde gördüğümüz Prifizer/BioNtech ortak aşısının kimler tarafından geliştiğini gelin hep beraber bakalım.
Almanya’ya işçi göçüyle giden, fabrikada çalışan bir Türk’ün oğludur.1965'te Hatay'da doğmuştur daha sonra dört yaşında annesi ile birlikte, Almanya'nın Köln şehrinde fabrikada çalışan babasının yanına göç etti. Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimi almıştır. Tümör hücrelerinde immünoterapi konusunda çalışmalarından doktora sahibi olmuştur.
Üniversite eğitimi sırasında, İstanbul'dan Almanya'ya göç eden bir doktorun kızı olan Özlem Türeci ile tanıştı ve 2002 yılında evlendiler. Şuanda radyoaktivite'yi bulan Nobel Kimya ve Fizik Ödülü sahibi çift Pierre Curie ve Marie Curie'ye benzetilmektedir. Çünkü çalışmalarında sık sık immünolog eşi Özlem Türeci ile işbirliği yapmaktadır.
Uğur Şahin'in H indeksi
H-endeksi, bir bilim insanı veya akademisyenin yayınlarının hem üretkenliğini hem de alıntı etkisini ölçen yazar düzeyinde bir metriktir. Uğur Şahin 'in çalışmalırından yararlanan bilim dünyası sadece covid-19 aşısı üzerinden gelen bir başarısının olmadığını kanıtlıyor.
Çinde yaygınlaşmaya başlamışken aşı çalışmalarına başlamışlardır. Phizer ile birlikte BNT162 aşısının etkinliğini %95 olarak kanıtlamışlardır ayrıca mrna teknolojisi ile üretilen bir aşıdır. Bu aşı tümöre özgü antijen kodlayan mRNA’nın direkt olarak vücuda verilmesi ile mRNA’yı içine alan dendritik hücreler tarafından bu antijenlerin hücre yüzeyinde sunularak antijene özgü T hücrelerinin aktif hale getirilmesini amaçlar.
Türkiye şuanda Çin şirketi Sinovac ile 50 milyon doz aşı için sözleşme imzalandığını duyurmuştu. Pfizer ile de Aralık'ta 1 milyon, ilerleyen süreçte 25 milyon doz aşı için görüşmelerin sürdüğünü, diğer aşı şirketleriyle de irtibat halinde olduklarını açıklamıştı.
Kişi başına aşı dozunda dünya lideri Kanada
Kişi başına düşen aşı sözleşmelerinde Kanada dünya lideri konumunda. Kişi başına dokuz dozluk sözleşme imzalanmış.
Kanada'yı Birleşik Krallık, Avustralya, Şili, AB, Japonya ve ABD takip ediyor.
Kanada, aşı çalışamalarında başı çeken üç konsorsiyumla da alım sözleşmeleri imzalamış ve toplamda 96 milyon dozluk alımı kesinleştirmiş durumda.
Eşitsizlik daha fazla kişiyi öldürebilir
Öte yandan bu durum aşıların tüm ülkeler arasında eşit bir şekilde paylaşılmayacağını gösteriyor.
Bilim insanları aşıların dünya genelinde bu şekilde dağılması durumunda daha fazla kişinin hayatını kaybedeceğini belirtiyor.
Airfinity'nin hesaplamalarına göre üçüncü faz deneyleri devam eden diğer aşılar da dahil edildiğinde imzalanan aşı sözleşmeleri 7,4 milyar doza çıkıyor. 2,9 milyar doz için sözleşme görüşmeleri de devam ediyor.
Çoğu aşıda insanların iki doza ihtiyaç olması nedeniyle kaç kişinin aşı olacağını hesaplamak için bu sayıları ikiye bölmek gerekiyor.
Bu aşılar da dahil edildiğinde Avrupa Birliği ve beş zengin ülke bütün aşıların yarısı için sözleşme yaptı.
Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin, aşı çalışmalarının başarıya ulaşması halinde Nobel Ödülü almalarına kesin gözüyle bakılıyor. Eğer bu ödüle layık görülürse Aziz Sancar'dan sonra ikinci kez Nobel ödülünü alan Türk bilim insanı olacaktır. Ülkemizin parlak ve zeki fikirlerinin olduğunu , evet ya bizde de varmış, bizden de çıkabiliyormuş dedirtecektir tekrardan. İmkan ve şartlar dahilinde neler yapabileceğimizi biliyorsak yapmamak için bir sebebimiz yoktur. Daha güzel zamanlarda bilim üretmek dileğiyle.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.