Klaus: Noel Babanın Doğuşu

Noel baba fikrinin nereden hayatımızı girdiğini daha önce hiç merak etmiş miydin? Peki ya ona mektupları nasıl gönderebileceğini hiç düşünmüş müydün? Kırmızı giysili, oyuncak dağıtan, ren geyikleri ile gökyüzünde uçan, bacadan hediye gönderen kişiyi daha da yakından tanımak için hadi başlayalım!

"Mektuplar... bugünlerde onlardan çok yazmıyorsunuz değil mi? Ama eminim hiç unutamadığınız bir tane olmuştur. Onu kırmızı giymiş biraz tombulca bir adama gönderirseniz o da size 1-2 oyuncak bırakır. Elbette uslu durursanız." Klaus, günümüzde her çocuğun hayali olan Noel Baba fikrinin doğuşu...

Noel Baba fikrinin nasıl ortaya çıktığı hakkında hiç düşünmüş müydün? Neden at değil de ren geyikleriyle gökyüzünde uçan bir kızakla dolaştığını? Neden oyuncak dağıttığını? Hediyeleri neden kapıya bırakmak yerine bacadan verdiğini? Tüm bu soruların cevabını bulduğunda Noel Baba'nın nasıl ortaya çıktığını öğrenmiş olacaksın. Hadi başlayalım.

Yüzyıllar önce mükemmel bir hayat süren Jesper adında bir postacı vardı. Jesper'ın babasının kocaman bir posta merkezi bulunuyordu. Jesper ise bir postacı olmamak için postacı eğitimlerinde bilerek kötü performans sergiliyor ve her gün yatıyordu. Babası, Jesper'ı cezalandırmak adına onu bir postacı ilan ederek Kuzey'e Smeerensburg adlı kasabaya yeni ve tıkır tıkır işleyen bir postane kurmaya gönderdi ve hikayemiz tam olarak bu kararla başladı. Jesper'ın eski, güzel ve ışıltılı hayatına geri dönebilmesi için Smeerensburg'ta yeni bir postane kurması ve 1 yıl içerisinde 6000 tane mektup postalaması gerekmekteydi. Jesper bunun için yola koyuldu ve Smeerensburg'a gitti. Smeerensburg ,buzullar arasında gri tonlarının hakim olduğu bir adadır. Kin ve nefret ile beslenen adada birbirlerine düşman Krum ve Ellingboe adlı iki aile bulunuyordu. Yıllar öncesine dayanan bu düşmanlık o güne kadar etkisini devam ettirerek gelmiştir.                                 

Jesper'ın işi çok zordur. Bırak mektup yazmayı, insanlar birbirleriyle konuşmayı bile kesmiş herkes birbirini düşman olarak görmeye başlamıştı. Bir an önce o kasabadan kurtulmak isteyen Jesper işinin başına koyulmuştur. Kasabanın her yerindeki posta kutularını teker teker kontrol etmiş fakat hiçbir kutuda mektup bulamamıştır. Tüm ümitlerini tükendiğinde önüne bir kağıt süzülür. Etraftaki bir evden bir ses yükselir ''Hey! Bayım resmimi bana geri verir misiniz?''. Jesper bu fırsatı değerlendirmek için ''Hey, çocuk! Bu resmi sana geri veremem ama istersen üzerine bir pul yapıştırıp sana bunu postalayabilirim.'' der. Fakat çocuğun pulu olmadığı için bunu yapamazlar. Jesper ümidini keserek resmi alıp postaneye geri döner. 

Jesper postanede bu kötü kasabadan nasıl kurtulacağını düşünürken adanın haritasında ziyaret etmediği son bir ev olduğunu fark eder ve o eve gitmek için yola koyulur. Büyük dağların ardında ormanın ortasında olan o evde yaşayan Klaus isimli ormancı kimseyle iletişim kurmadan tek başına bir yaşam sürmektedir. İçeriye girdiğinde Jesper, kimseyi bulamaz ve evin içinde birçok oyuncak olduğunu görür. Jesper evde gezerken camdan Klaus'un geldiğini görür ve korkup kaçarken küçük çocuğun resmini Klaus'un evinde düşürür. Jesper koşarak evden kaçar. Daha sonra resmi bulan Klaus resimdeki mutsuz çocuğu bulmak için gece yarısı Jesper'ın postanesine gider. Çocuğu mutlu etmek için ona evindeki oyuncaklardan birini hediye etmek ister. Fakat Klaus insanlarla görüşmek istemediği için bu planı gece gerçekletirmek ister. Bu görev için Jesper'dan yardım ister ve yola koyulurlar. 

Jesper ve Klaus gece yarısı hediyeyi vermek için çocuğun yaşadığı evin önüne geldiklerinde bahçenin kapanlarla dolu olduğunu ve eve kapıdan girmenin imkansız olduğunu görürler. Klaus bunun üzerine Jesper'ı eve bacadan girmeye zorlar ve onu mancınıkla evin bacasına yollar. Eve bacadan giren Jesper, çocuğa hediyesini bırakırken çocuğun babası uyanır. Jesper yakalanmamak için hızlıca evden uzaklaşırken çocuğun hediyesiyle birlikte yaptığı resmi de evde bırakır. Bunun üzerine hediyesini ve yaptığı resmi birlikte gören çocuk ertesi gün adanın çocuklarına ''Eğer siz de bir mektup postalarsanız size de oyuncak gelir.'' der. İstediğin şeyi çizip Noel Baba'ya postalama fikri burada başlar.

Bunun üzerine kasabanın tüm çocukları mektup yazmaya başlar ve postalaması için Jesper'a götürür. Bunu gören Jesper o kasabadan kurtulmak için bu durumu değerlendirmeyi düşünür ve Klaus'un yanına gider. Klaus'la birlikte işe koyulurlar. Klaus'un yıllardır yaptığı oyuncakları çocukların sabahları verdikleri mektuplara göre her gece at arabasıyla gezerek teslim etmeye başlarlar.                               

Günden güne artan mektup sayısından dolayı artık at arabası yeterli olmayınca bir gece Klaus, ormanda başı boş dolaşan ren geyiklerinden destek almaya başlar. Ve artık at yerine ren geyikleri oyuncak dolu arabayı çekmeye başlar. Ren geyikleri faytonu at arabasından daha hızlı çektiği için birden hızlanınca bu durum Klaus'un hoşuna gider ve 'Hohohoho!' diye gülmeye başlar. Ve işte Noel Baba gülüşü bu sesle başlar. 

Günler böyle geçip giderken kasabaya barış havası yayılmaya başlar. Bu barış dolu mutlu havayı sevmeyen klanlar güçlerini birleştirerek Klaus ve Jesper için bir plan yaparlar. Kötü klanlar bir gece yarısı Jesper ve Klaus'un oyuncak dolu arabasına saldırırlar. Bu saldırı yüzünden ren geyiklerinin çektiği yük dolu faytonun tekerlekleri kırılır ve bir uçuruma sürüklenirler. Tam bu sırada uyanan bir çocuk camından baktığında oyuncak dolu tekerleği kırılmış arabayı bir kızağa benzetir. Uçurumdan uçan ren geyikleri çocuğun camında gökyüzünde uçan bir kızak, onu çeken sihirli ren geyikleri ve Klaus olarak görünür. Ertesi gün çocuk bunu tüm arkadaşlarına Klaus'un gökyüzünden uçarak bacalardan hediyeleri dağıttığını söyler. Böylece Klaus efsanesi gitgide gizemli ve büyüleyici bir hale gelir.

Yıl sonuna doğru yaklaştıkça Jesper'ın 6000 mektup hedefine ulaşması için daha fazla mektup postalanmasını sağlaması gerekir. Noel gelip çatmıştır ve Noel gecesi için büyük bir oyuncak dağıtımı organizasyonu planlanır. Noel gecesinde her çocuğa mektuplarında istediği tüm oyuncaklar teslim edilir. Böylece gizemli Klaus artık Noel Baba olarak anılmaya başlandı. O Noel sabahında her çocuk hediyleriyle güne çok mutlu başladı. Smeerensburg'te her şey çok daha güzel olmaya başladı. Klaus efsanesi sadece Smeerensburg'le sınırlı kalmayarak birçok kıtaya yayıldı. Artık bunu bir gelenek haline getiren Jesper ve Klaus posta ağını genişleterek her yıl Noel yaklaştığında daha fazla mektup almaya ve her yıl daha fazla oyuncak üreterek çocukları mutlu etmeye devam etti. Ve Klaus artık birçok kasabada çocukların Noel Baba'sı oldu.                               

Peki sizce Noel Baba neden kırmızı giyiyor? Bunu da ancak filmi izleyerek öğrenebilirsiniz.