Zengin Olmak İstiyorsan Okula Gitme!

Maddi sıkıntılar yaşamamızın başlıca nedeni yıllarımızı okulda geçirip paraya dair hiçbir şey öğrenmememizdir. Biz para için çalışırız ancak parayı kendimiz için çalıştırmayı öğrenmeyiz. Bu sorunu aşmanın yolu bu kitaptan geçiyor. Buyrun, birlikte kitabı inceleyelim.

Dünyadaki en zenginlerin sadece yüzde birinin serveti, geri kalan yüzde doksan dokuzun servetine eşittir. Böyle söyleyince kulağa çok adaletsizce gelmekte ancak gerçek bu. Peki nasıl oluştu bu durum? Bu insanlar bizden farklı olarak ne yaptılar da aradaki makas bu kadar çok açıldı? Robert Kiyosaki bu sorunun cevabını Zengin Baba Yoksul Baba kitabında kendi hayat hikayesini anlatarak cevaplandırıyor. 

Kitapta yoksul baba olarak tarif edilen kişi eğitimli bir devlet çalışanı olan ve hayatını tek maaşla idare eden Robert'ın kendi babasıdır. Zengin babaysa, en yakın arkadaşı Mike'ın ortaokulu terk edip Hawai'de yeni yeni ticaret yapmaya başlayan babasını temsil etmektedir. Robert ve Mike maddi durumları pek parlak olmamasına rağmen zenginlerin okuluna gitmektedir ancak bu durum onlar için zordur çünkü aradaki maddi fark yüzünden ikili ezilmektedir. Bu durumdan kurtulmak isteyen arkadaşlar, zengin babaya başvurarak nasıl zengin olunabileceğini öğrenmek isterler. Bu ikiliyi eğitmeye karar veren baba önce onları çok düşük bir ücretle çalıştırır daha sonrada onları eğitime tabi tutar. Bu eğitimde de öğretilen konuların satır başları şu şekildedir:

Tek maaşla zengin olunmaz. Kitapta sıkça değinilen bu konunun ana nedeni vergidir. Biz ne kadar çalışırsak çalışalım devlet gelirimizin büyük bir bölümüne ortak olur ve biz geri kalanla ancak ay başını getirmeye çalışırız. Çalışan olmanın en kötü yanı budur, maaşından önce vergi kesilir sonra maaş alınır. 

Dikkat edilmesi gerekilen ikinci husus paraya olan yaklaşımdır. Zenginler para için çalışmaz, para zenginler için çalışır. Eğer para için çalışırsak ilk öğretideki vergi alınması nedeniyle paramız hep azalır. Oysa parayı aktif varlık almak için kullanırsak o zaman zenginliğe olan ilk adımımızı atmış oluruz. 

Zengin Baba insanların sahip olduğu varlık türlerini aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayırır. Yoksullar ikisine de sahip olamazlar, orta sınıf aktif olduğunu düşündüğü pasif varlık alır, zenginler aktif varlık alır. Peki nedir bu aktif ve pasif varlık? Aktif varlıklar cebimize para koyan, pasif varlıklar ise cebimizden para alan varlıklardır. Orta sınıf evi aktif bir yatırım aracı olarak görmektedir lakin ev cebimize para koymaktan ziyade konut vergisiyle, masraflarıyla cebinizden para alır. Cebimize para koyan aktif varlıkları; tahvil, senet, patent, pasif varlıkları ise; ipotek, kredi kartı olarak örneklendirebiliriz.Zengin baba, öncelikle bu ayrımın öğrenilmesini ve ardından finansal durumunu yükseltmek isteyenlerin gelir çizgisinden ziyade aktif varlık sütunlarına odaklanmaları gerektiğine inanır. Aktif varlık sütununa koyduğumuz her para bizim için çalışır ve yeni çalışanlar getirir. Buna nereden başlanılması konusunu merak edenler için zengin babanın " En büyük aktif varlık beynimizdir." cümlesiyle zengin olma yoluna girmek için atılması gerekilen ilk adımın bilgi seviyemizi yükseltmek olduğu kitapta sıklıkla belirtilir.

Kitapta başarılı olmak adına daha fazla bilgi ve tavsiye mevcut. Ben genel hatlarıyla bu kadarından bahsedebildim. Umarım kitabı okuyarak hepimiz fare yarışından kurtuluruz.