Kuşak Kavramı ve Z Kuşağı
Eğitim - 22 Şubat, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
22 Şubat, 2021
Kuşaklar arası bazı farklar olduğunu hepimiz günlük hayatımızda az çok gözlemleyebiliyoruz. Son zamanlarda ise Z kuşağı terimi günümüzde sık sık karşımıza çıkan bir terim haline geldi. Peki nedir bu z kuşağı?
Günümüzün popüler terimlerinden biri z kuşağı. Politikacılar, sosyologlar, iş insanları ve medya sık sık bu terimi kullanıyor, hatta reklam kuruluşları bu kuşağın özelliklerine şöyle bir bakıp, bu kuşağı ilgilendiren çalışmalarını bu kalıplara döküyor. Peki bu ‘’z kuşağı’’ içi boş bir terim mi? Yoksa içinde yaşadığımız bu dünyanın, benzer yaşlarda benzer olaylarına şahit olan ve bu olaylara birbirine yakın tepkiler veren gençliğin ortak adı mı? Sosyolog Karl Mannheim’a göre belirli yıllarda aynı olaylara şahit olmak kuşağı oluşturur. Bizden önceki kuşaklar sosyologlar tarafından x ve y olarak adlandırılmışlardı. 1997-2012 yılları arası doğanları kapsayan kuşağı da z kuşağı olarak adlandırdılar. Ben bu yazıda bir z kuşağı mensubu olarak gözlemlediğim kendimi ve çevremi genel sınırların dışında aktarmak istiyorum.
Üzerinde yaşadığımız dünyanın her ne kadar çizilmiş sınırları olsa da fikirler ve duygular sınırları tanımıyor. Özellikle teknolojinin bize sağladığı kolaylıklar yeni nesillerin birbirine ‘’öteki’’ olarak baktığı dünyayı geride bırakı, bize dünyanın bir ucundaki insanı tanıma, anlama hatta duygularını paylaşma avantajını sundu. Bizden farklı olarak etkileşim alanı daha dar olan büyüklerimiz ulusal ya da bölgesel olayların farkına varıp onlara tepki veremiyorken biz z kuşağı küresel çapta olayları fark edebiliyor, tepki verebiliyoruz. Bugün bizden kilometrelerce ötedeki ülkelerin gençlerinin sorunlarını anlıyor ve benzer durumlarla karşılaştığımız için empati yeteneğimizi kullanabiliyoruz. Z kuşağının tartışılan özelliklerden biri de bireysellik fakat ben yine bu bireyselliğimizin bir tehdit ya da yanlış bir özellik olduğunu düşünmüyorum. Aksine insanın bireysel varoluşuna gösterdiği saygının beraberinde topluma huzuru getirebileceğine inanıyorum. Günümüz dünyasında bireyselliğin olmadığı topluma nasıl sahip olabiliriz ki? Böyle kolektif bir dünyada toplumu hangi birimizin değerleri oluşturabilir? Ben hepimizin bireysel toplamından oluşan toplumu kabul edilebilir görüyorum ve z kuşağının bireyselliğini topluma zarar verici olarak değil, toplumu birleştirici olarak görüyorum. Araştırmalara göre z kuşağı siyasi fikirlere göre ayrışmıyor. O sırada olan olay karşısında kısa süreli beraber hareket ediyorlar. Kutuplaşmaya karşı duruyor; din, dil, ırk ayrımından nefret ediyorlar. Ayrıca cinsiyetçiliğin de z kuşağında çok taraf bulduğu söylenemez. Z kuşağının önemsediği kavramlar arasında adalet, demokrasi, ifade ve düşünce özgürlüğü, liyakat, israf ve sanat kavramları var. Peki insanı, doğayı tüm unsurlarıyla önemseyen özgürlükçü, eşitlikçi ve bağımsızlığa düşkün z kuşağı, diğer kuşaklar tarafından neden çok fazla eleştiri alıyor? Kuşaklar arası çatışma çok uzak olduğumuz bir kavram değil. Bunu sokakta, medyada hatta evlerimizde bile yaşıyoruz. İstediği kaynağa direkt ulaşabilmekte diğer kuşaklara göre avantajlı olan z kuşağı, bu ulaşılabilirlikten dolayı daha özgüvenli. Diğer kuşakların belki de en garipsediği davranışlardan biri de bu. Dünyamızın 10-20 sene öncesine göre şu an daha hızlı değiştiğini söylemek yanlış olmaz. Dünyanın bu hızlı farklılaşmasının bir yansıması olarak z kuşağı ile y ve x kuşağının çatışması daha gözle görülür hale gelmiştir. Bu belirgin çatışma en büyük sorunu büyüklerinden saygı görmemek olan z kuşağını yalnızlığa ve içine kapanıklığa itiyor. Ayrıca onları anlamak değil kullanmak isteyen patronlar, reklam editörleri ve diğer büyüklerinin bu tutumu z kuşağının kendisini değersiz görmesine sebep oluyor. Pek tabii hepimiz anlaşılmak ve olduğumuz gibi kabul görmek istiyoruz. Belirli projelere destek almak için eline internet paketleri, sıradan ezber laflar tutuşturularak geçiştirilmek istemiyoruz.
Kuşak çatışması elbette bizden önce de sonra da var olacak bunun bilincindeyiz. Kuşak çatışmasının hemen yok olmasını da istemiyoruz. Sadece sevgili büyüklerimizin bizi anlamak için daha çok çabalamasını, bizlerin düşüncelerine daha fazla saygı göstermesini bekliyoruz. Bizden önceki kuşaklara göre daha kural tanımaz, sınıflandırma duvarını yıkmaya daha yatkın bir nesil olduğumuzu ve bunun büyüklerimiz -özellikle x kuşağı- için çok alışılmış olmadığını biliyoruz. Bu dünyada beraber var olacağımızı hatta beraber çalışacağımızı biliyoruz. İşte sırf bu yüzden birbirimizi anlamaya ve karşılıklı saygıya çok ihtiyacımız var.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.