Irkçılığı Gözler Önüne Seren 4 Film!
Eğitim - 08 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
08 Mart, 2021
Irkçılık, günümüz insanının hala ne kadar geri olduğunu bizlere kanıtlayan bir olgu! Bu haftaki yazımızın konusu tam olarak bununla alakalı! Irkçılığı gözler önüne seren ve farkındalık kazandıracak etkileyici filmlere gelin beraber bakalım!
Schinldler’in Listesi / Schındlender’s List (1993)
Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan bu yapımın yönetmeni Steven Spielberg’dir. Spieldberg'in en önemli eseri olarak gösterilen bu film, 12 dalda Oscar’a aday gösterilip 7 dalda ödül kazanmıştır. 2. Dünya Savaşı her yerde etkisini devam ettirdiği sırada "Oskar Schindler" adında bir iş adamının Polonya’da bir fabrika kurup, 1100 Yahudi'yi işe alarak onların hayatını Nazi ırkıçılığından kurtarmasını konu alır. Bu film, mutlaka izlenmesi gereken filmler listesinin başında yer alır.
Geçmişin Gölgesinde / American History X (1998)
Filmdeki Derek adındaki bir karakter, babasını öldüren uyuşturucu satıcısı bir zenciye olan kini yüzünden faşist bir çeteye katılır ve zamanla bu çetenin önemli bir üyesi konumuna gelir. Derek'i canlandıran kişi Edward Norton’dur. Derek, Bir gece hırsızlık amacıyla evine giren 2 zenciyi öldürür ve hapse girer. Hapishanede yaşadıkları, Derek’in yolunun yanlış olduğunu anlamasını sağlar ve bu nedenle Derek hayatını başka biri olarak devam ettirmeye karar vermektedir. Tabi hesaba katmadığı bazı şeyler vardır. Bunlardan bir tanesi de kardeşini kötü örnek oluşudur. Kendisi bu düştüğü hayattan kurtulmaya çalışırken aynı zamanda kardeşini de kurtarması gerekmektedir.
Hayat Güzeldir / La Vita È Bella (1997)
7 dalda Oscar’a aday gösterilen ve 3 dalda Oscar kazanmayı başarmış bu yapım Guido adında bir karakteri konu alır. 2.Dünya Savaşı daha başlamamışken Guido ve arkadaşı büyük umutlarla şehirde garsonluk yapan amcasının yanına yerleşmiştir. İlk görüşte aşık olduğu Dora’yı, zaman geçtikçe hayata olan bağlılığı sayesinde etkiler ve tüm engellere rağmen Dora’yla evlenirler. Hayatlarının tam düzene girdiklerini sandığı ve bir çocuk sahibi oldukları sırada İkinci Dünya Savaşı başlar ve hayatları altüst olur. Yahudi oldukları için Guido ve oğlu toplama kampına gönderilmektedir. Dora, onlardan ayrılmak istemediği için kendi isteğiyle toplama kampına gider. Guido, oğlunun yaşananların etkisinde kalmaması için elinden geleni yapar. Bu yaşananların bir oyun olduğunu oğluna söyler. Bu sahneler yaşanırken oldukça etkileyicidir. Guido’nun çabalarına şahit olduğumuz filmde izleyiciler, toplama kamplarına götürülenlerin ruhları ve bedenleri üzerinde açılan kapanmaz yaraları derinden hissedeceklerdir.
Otel Ruanda / Hotel Rwanda (2004)
Yine gerçek bir olaydan kurgulanarak ortaya çıkmış bir yapım ile karşı karşıyayız "Ruanda Katliamı." 1994 yılında Afrika kıtasının ortasında yer alan Ruanda’da, Hutu’lar ve Tutsi’ler arasında çıkan bir iç savaş yüz binlerce insanın hayatına mal olmuştur. Bu duruma çevredeki zenginler ve beyazlar seslerini çıkarmazlar. Hatta onlardan korkan diğer sınıf mensupları da çıkarmazlar. Kısaca kimse sesini çıkarmamaktadır ancak Paul adındaki bir otel sahibi bu duruma dayanamaz. Bu nedenle, mağdur olan insanların otelini bir sığınma yeri olarak kullanılmasına izin verir ve 1200’e yakın kişinin hayatını kurtarır. Bu yapım benim de izlemenizi tavsiye ettiğim filmler arasındadır.
Bir başka yazıda görüşene dek, sağlıkla kalın!
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.