Geçmişten Günümüze Kalem

Ellerimiz daha okula başlamadan itibaren kalem tutmuştur. Bugün bu yazıyı da sanal bir kalemle yazmaktayız. Hiç merak ettiniz mi? İlk kalem neydi ve hangi uygarlık tarafından kullanıldı. Günümüze kadar nasıl bir süreç geçirdi? Bu soruların cevapları için buyurun yazıma!

İnsanlık tarihine açısından yazının keşfi kadar yazı araçları da önemli bir yere sahiptir. Bugünkü yazımızın temel konusu da esasen bu: ''En temel yazı aracı olan kalemin tarihi serüveni''

İlk yazı araçlarından biri, MÖ 4000'lere kadar uzanan bir geçmişe sahip olan kamış kalemdir. Bu kamış kalemler, saz ve bambu gibi bitkilerin özel şekillerde kesilmesiyle oluşturulmuş ve dönemin bazı uygarlarlıkları tarafından farklı zaman dilimlerinde kullanılmıştır. Bu uygarlıklara değinecek olursak; eski Mısır, Çin, Yunan ve biraz daha yakın bir zamana doğru Roma uygarlığı olarak sayabiliriz. 

Kamış kalemlerinin yanı sıra, Ortaçağ'da, Avrupa'da kaligrafi sanatının gelişmesiyle birlikte, kuğu tüyünden yapılan kalem uçları kullanılmaya başlanmıştır. Bu kalemler, keskin bir uca sahip olan tüylerin kullanımı sayesinde daha hassas ve narin yazılar yapmayı mümkün kılmıştır. Ancak bu kalemler, sık sık kırılıyor ve sürekli olarak yeni kalem uçları gerektirdiğinden 16. yüzyılda, metal kalemler ortaya çıkmış ve kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu kalemler, bakır, çinko veya çelikten yapılmış ve kalemin ucuna mürekkebi depolamak için hazne eklenmiş şekilde kullanılmaktadır. Bu kalemlerin kullanımı ile birlikte daha kaliteli ve dayanıklı bir yazı aracı sağlanmıştır. Ancak, metal kalemler de zamanla paslanabiliyor ve mürekkep akıtma sorunları yaşanabiliyordu. Bundan dolayı 17.yüzyılda, kalem ucu üretimi gelişti ve çeşitlilik arttı. Bu dönemde, Japonlar tarafından geliştirilen fırça kalemler, daha kalın ve karakteristik yazı stilleri için kullanılmaya başlandı. Ayrıca, dolma kalemler de bu dönemde popüler hale geldi. Dolma kalemler, yeniden doldurma özelliği sayesinde daha ekonomik hale geldi.

18. yüzyıla gelindiğinde ise tükenmez kalemler, jel kalemler ve dolma kalemler gibi yeni yazı araçları icat edildi. Bu kalemler, daha temiz ve net yazılar yapmanın yanı sıra, daha uzun ömürlü olma ve yeniden doldurma özellikleri sayesinde daha ekonomik hale geldi. Tükenmez kalemler, daha az mürekkep akıtma sorunu yaşatırken, jel kalemler daha yumuşak yazım hissi veriyordu.

Günümüzde, dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte, elektronik kalem ve tablet kalemleri gibi yeni yazı araçları ortaya çıkmıştır. Bu kalemler, elle yazmanın hissini koruyarak, dijital cihazlarla etkileşim sağlama özelliği ile kullanıcıların beğenisini kazanmıştır. Ayrıca, bu kalemler yazıların kolayca düzenlenmesine ve paylaşılmasına olanak sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, 3D yazıcılar için tasarlanmış özel kalemler de mevcuttur. Bu kalemler, 3D nesnelerin elle çizilmesini ve üretilmesini sağlar.

Sonuç olarak, yazı araçları tarihi insanoğlunun yazıyı keşfetmesiyle başlamıştır. İlk kalemler, doğal malzemelerden yapılan basit araçlardı fakat sonraki yüzyıllarda, yeni malzemelerin keşfi ve teknolojik gelişmeler sayesinde, yazı araçları çeşitlenmiş ve gelişmiştir. Günümüzde, yazı araçları teknolojinin hızlı ilerlemesiyle birlikte, sürekli olarak yenilenmekte ve geliştirilmektedir.