Eğitim Planlaması Ve Nüfus Faktörü
Eğitim - 15 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Ocak, 2021
Kredi: Gözleri parlayan bir çift gelecek
Eğitim planlamasında nüfus faktörü ve iyileştirme önerileri konusu geniş çaplı düşünülmesi gereken bir konudur. Yazıda birkaç farklı bakış açısıyla çözüm odaklı bir yaklaşım izlenmiştir.
Kalkınma ile ilişkilendirilecek olunduğunda nüfus ve eğitim arasında çok yönlü bir alaka olduğu görülür; karşılıklı birbirlerinden etkilenmektedirler. Eğitimle ilgilenen karar alıcılar ve planlamacılar nüfus yapısı ve dağılımı ile bazı başlıca nedenden ötürü ilgilenmektedirler. İlkin nüfusun cinsiyet ve yaş dağılımı, ikinci olarak nüfusun ekonomik alanlar ve mesleki alanlara göre dağılımı ve son olarak planlamacılar nüfusun coğrafi dağılımı ile ilgilenmektedirler. Coğrafi yapı bu noktada büyük önem arz eder çünkü eğitimin niteliğini ve kapsayıcılığını bu etmen etkilemektedir. Ülkemizde bahsedilen durum incelenecek olursa; ülkemizin batı yakasının doğuya oranla daha iyi eğitim olanaklarına sahip olduğu görülür, hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu durum adaletsizliği göstermektedir. Ülke olarak kalkınmanın koşulu zaten bütüncül şekilde gelişim göstermek değil midir?
Bir diğer etkileyici olan nüfus geniş çaplı düşünüldüğünde fark edilecektir ki eğitim faaliyetlerini, meslek elemanlarının niteliği, çocuk gelişimini etkilemektedir.
Günümüzde kadınların istihdama daha fazla katılmasıyla yanlış eylemlerden kaynaklı birçok zarar ve iş gücünde ve eğitimde kadınların yer almasıyla eğitim alanında kalkınma ile sonuç veren yarara ulaşılmıştır. Önceleri evlattan sorumlu olan tek kişi anneymiş gibi görülen algı, alakasız gibi görünen kadınların istihdamda yer almasıyla aşılmıştır. Kadınların meslek edinip evdeki ekonomiye katkıda bulunmaları ve bir kadın olarak kendilerini farklı yönlerde geliştirmeleri söz konusu olmuştur. Bu durum dünyada ve ülkemizde etkisi hala süren ataerkilliğin gücünü bir nebze zayıflatmış ve kadınların yalnızca evinde oturup çocuk bakan, eşine kahve, çay hazırlayan imajını değiştirmiştir. Fakat bununla beraber kadınların deneyimlenmemiş bir eylemin getirisi olarak sahne tozunu atmaları çetrefilli ve bedeli ağır olmuştur. Çalıştığı için annesinin ilgisi ve eğitiminden mahrum belki binlerce çocuk yetişmiştir ve hala yetişmeye devam etmektedir. Bunun önüne geçebilmenin birkaç yolu vardır: İlkin çalışan kadın eğer evli ise evde iş paylaşımı yapılmalı ve herkes üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Çocuk eğitiminin ihmal edilmesi elbette sadece kadınlara düşen bir görev de değildir; babanın da annenin de çocuğuna vakit ayırdığı günün belli bir zamanı olmalıdır. Bu zamanın niteliği için “Ellerden mobil cihazların düştüğü, ‘Bugün okulda neler öğrendin ve bugün kendini nasıl hissediyorsun?’ ile başlayan çocuğa gerçekten kendisine değer verildiğini hissettiği, ara ara akademik başarısının da gözlemlenip iyileştirme noktasında baskı olmadan faydalı girişimlerle desteklendiği bir zaman dilimi.”
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.