Bir Eğitim Markası: Bauhaus Okulu
Eğitim - 13 Eylül, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
13 Eylül, 2021
Hepimizin birkaç kez duymuş olduğu Bauhaus yalnızca bir satış şirketi değil. Bauhaus okulu farklı bir eğitim modeliyle ön plana çıkıyor. Peki nedir bu Bauhaus okulu? Bu sorunun cevabı yazımda.
Bauhaus okulu, işlevsellik ve estetiği birleştiren bir sanat akımı ve eğitim modeli olarak ön plana çıkar. Modernizmle birlikte sanat ve zanaat birlikteliğinin yenilikçi gücüne inanır. Kurucusu Walter Gropius ve Bauhaus okulunun eğitim felsefesi teori ve pratik birlikteliğini merkeze alan bir anlayış ortaya koymuştur .Öğrenciler bu anlayıştan kaynaklı, sadece üniversitenin sanat atölyelerinde çalışmakla kalmaz aynı zamanda Gropius tarafından sosyal çalışma alanlarına, inşaat vb. yerlere yollanır. Buralarda Bauhaus’a özgü kalıp, renk ve materyaller ile haşır neşir olurdu. Bauhaus’un tasarım felsefesinin en önemli prensibi ise "Önce işlev sonra biçim" anlayışıydı. Bu anlayış neticesinde üretimi gerçekleşen tasarımlardaki işlevsellik vurgusu, ürünlerin kolayca geniş halk kitleleri, entelektüeller ve sanat otoritelerince kabul görebilmesini sağladı.
Güzel sanatlar ve uygulamalı sanatlar arasında ayrım gözetmeyen ve öğretim üyeleri içerisinde Lyonel Feininger, Wassily Kandinsky, Paul Klee ve Oskar Schlemmery, László Moholy-Nagy gibi isimleri bulunduran Bauhaus okulu, bildirgesinde okulun misyon ve eğitim anlayışını tarif ederken, mimari, çömlekçilik, resim ve heykel gibi çok çeşitli dallara mensup sanatçıları ve zanaatkârları bir araya getirip işbirliğine dayalı bir eğitim topluluğu oluşturma isteğini vurguluyordu. Bu çerçevede şekillenen eğitim anlayışına göre sanatın güzelliği, görsel estetiğinin yanı sıra gündelik hayatla olan bağlantısında ve bu hayat için sağladığı faydada yatmaktadır. Gropius, Rus ve Hollandalı tasarımcı/sanatçıların çalışmalarını gördükten sonra seri üretimin bireysel yaratıcılığın sonu anlamına gelmediğini, aksine sanatın günlük hayat içindeki önemini derinleştirebilecek sanatsal bir gösteriş olduğunu öğrencilerine öğretti. Bu anlayış Bauhaus okulunun en öncelikli izleklerinden biri oldu.
Bu anlayış çerçevesinde öğrenciler ve öğretim üyeleri endüstriyel tasarım, şehir planlama, mimari, grafik tasarım ve sanatın daha bir çok alanında çalışmalar ortaya koydular. Abartılı sanat eserlerindense daha işlevsel ve kesinlikle sade olması öncelikleriydi. Aslında okulun kuruluş aşamalarında çok fazla seri üretim ile kitleler tarafından satın alınmayı hedefledilerse de bu başlarda pek mümkün olmadı. İlk yapılan prototiplerin büyük bir kısmı seri üretime geçti ama kitleler tarafından kolayca alınabilecek fiyatlara sahip değildiler.
Fakat daha sonraları Hannover’de bulunan Rasch duvar kağıdı fabrikasında üretilen Bauhaus duvar kağıdı ya da Kandem firmasının meşhur siyah masa lambası gibi örnekler çok fazla taklit edilerek fiyatları düştü ve bir çok insanın evine girdi. Bauhaus okulu Gropius’un da gayretleriyle tek bir stil yahut belli bir "Bauhaus stili" öğretmektense yaratıcılığa toleranslı bir eğitim anlayışı yerleştirerek Bauhaus sanatında çoğulcu sonuçlar elde etmeyi sağlamıştır. Bauhaus okulu; film, video, resim, grafik tasarım gibi alanlarda yeni anlatım olanakları ortaya koymuş, yeni malzemeler denemiş, fotomontaj ve fotogram gibi yeni teknikleri, kinetik hareket, ışık,saydamlık gibi görsel olanakları çalışmalarında kullanarak öncü bir rol üstlenmiştir. Belki de en önemli etki sayılabilecek olan “Temel Tasarım” ( Basic Design) teorisini oluşturarak ve geliştirerek akademilerde bir eğitim formülünün temelini atmıştır.
Okulun Tipografi konusundaki özgün ve yenilikçi görüşleriyle beraber örneğin Herbert Bayer tipografik tasarıma işlevsel ve konstrüktivist yenilikler getirmiş, evrensel bir harf tipi tasarlayarak net, basit ve rasyonel bir biçime dönüştürmüştür. Okulun siyasi baskılarla taşınmasıyla birlikte taşındığı Dessau'da çevresine akademisyenlere ait. Bauhaus mimari anlayışını ortaya koyan evler yapılmış ve öğrencilerin yurt binalarıda yine bu doğrultuda inşa edilmiştir. Sonuç olarak Bauhaus Okulu grafik tasarım, mimari, görsel iletişim gibi alanlarda modern bir tasarım üslubu yaratmıştır. Sınıflara hazırlık sistemini getirmek, özgün ve katılımcı eğitim modellerini desteklemekle görsel teoriye büyük katkı sunmuştur. Uygulamalı ve görsel sanatlar arasındaki sınırları kaldırıp yaşamla gündelik pratikle iç içe bir anlayış ortaya koyma gayreti göstermiştir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.