Başıma Gelse Ne Yaparım?
Eğitim - 15 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 7 Dk.
15 Ocak, 2021
Sosyal medya aracılığıyla kişisel veri teşkil eden ve özel nitelik taşıyan bilgilerimizin izinsiz kullanılması,yayılması veya üçüncü kişilerle paylaşılması halinde hangi imkanlara başvurabileceğimizi biliyor muyuz? Başkalarından duyduğumuz bu hak ihlalleri bizim başımıza gelse ne yaparız? Detayları bu yazıda.
Başıma Gelse Ne Yaparım? Kişisel Verilen Hukuka Aykırı Olarak Yayılması Hakkında Bilmemiz Gerekenler :
Bu yazı dizisinin temel çıkış noktası,hepimizin hukuka aykırı olduğunu bildiği,kabahetler kanununda yer alan ama başımıza gelse hangi imkanlara başvurabileceğimizi kestiremediğimiz olayları inceleyerek ,faklı açılardan ele alabilmeyi sağlamaktır.
Günümüzde sosyal medya kullanımı çok yüksek seviyelerde olup özellikle toplumun genç kesimi tarafından aktif bir şekilde takip edilmektedir. Sosyal medyanın kullanımı bu kadar had safhadayken,fotoğraflarımızı,videolarımızı,ses kayıtlarımızı paylaştığımız platformlar aracılığıyla diğer kullanıcılar tarafından haklarımız ihlal edilirse,söz konusu kişisel verilerimiz izinsiz kullanılırsa ve mağdur edilirsek ne yapacağız sorusunu kendimize sormamız gerekir. Fakat bu soruyu sorabilmemiz için öncelikle bilmemiz gereken nokta kişisel verilerin ne olduğudur. Özetle bunlar bizim başımıza gelse ne yaparız dediğimiz konulardan ilki ‘kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması suçudur’.
Bu suçun kapsamına giren kişisel verilerden ne anlaşılması gerektiğine baktığımızda,kişisel veri ; kişinin istediğinde ancak sınırlı bir çevre ile paylaşacağı
Nüfus Bilgileri
Adli Sicil Kaydı
Yerleşim Yeri
Eğitim Durumu
Mesleği
Banka Hesap Bilgileri
Telefon Numarası
Elektronik Posta Adresi
Kan Grubu
Medeni Hali
Parmak İzi
DNA’sı
Biyolojik Örnekleri
Cinsel ve Ahlaki Eğilimi
Sağlık Bilgileri
Etnik Kökeni
Siyasi,Felsefesi ve Dini Görüşü
Sendikal Bağlantıları
gibi bilgilerdir.
TCK md. 136’da yer alan kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkasına verme,yayma veya ele geçirme suçunun yaptırımı 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Peki bu suçun tespit edilip cezaya hükmedilmesi için yaşanan örnek olaylar neler? Gelin hep birlikte inceleyelim.
Günümüzde herkesin büyük bir ilgiyle takip ettiği ve özellikle topluma mal olmuş ünlü isimlerden duyduğumuz fotoğraflarının izinsiz paylaşılması,telefonlarını ve bilgisayarlarını yetkisiz olarak ele geçiren kimseler tarafından ‘internet sitelerinde yaymak’ adı altında tehdit edilmeleri bir süre gündemleri meşgul etmekte daha sonra da unutulmak üzere rafa kaldırılmaktadır. Oysa ki söz konusu bu hak ihlalleri şakaya gelmeyecek derecede önemlidir ve özellikle manevi anlamda büyük zararlara yol açarak kişi üzerinde rahatsız edici bir baskı kurulmasına yol açar. Buradaki asıl kilit nokta ise başkalarından duyup ‘ahlarla ve vahlarla’ takip ettiğimiz olayların bizim veya sevdiklerimizin başına da gelme ihtimalinin bulunmasıdır. Geldiği zaman ise başvurabileceğimiz haklarımızı bilmek her zaman bizim yararımıza olacaktır.
Başkasının fotoğrafını kullanarak sahte isimle sosyal medya hesabı kullanımı oldukça yaygın olup hemen hemen hepimizin karşılaştığı bir sorundur. Çoğumuz bu durumdan rahatsız olmakla birlikte ilgili hesabı şikayet ettirerek kapatılmasını sağladığımız takdirde sorunu çözülmüş addediyoruz. Peki bu sorunun TCK md 136 kapsamında değerlendirildiğini ve takipçisi olmamız halinde bu kişilerin söz konusu madde de belirtilen ceza ile cezalandırılabileceğini biliyor muydunuz? Aynı şekilde eş,nişanlı veya sevgili iken beraber çekilen fotoğrafların,ayrıldıktan sonra taraflardan birinin istemesine rağmen silinmemesi, ilgili tarafı mağdur haline getirmekte ve söz konusu fiil yine kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme suçunu oluşturmaktadır. Fiillerin bu kadar kapsamlı olmasına gerek yok derseniz,hepimiz karşılaşabileceği en basit örneklerden biri de bizim bilgimiz ve iznimiz dahilde olmadan telefon numaramızın başkaları ile paylaşılması bu yazıda anılan suçun olabilmesi için yeterlidir. Fiillerin niteliği göz önüne alınınca bizlerin de yakın veya uzak çevremizden ve hayatın içinden bu ve benzeri örneklerle karşılaşmış kimselerle bir araya gelmiş olduğumuz hatta belki de söz konusu fiillere bizzat kendimiz maruz kaldığımız sonucuna ulaşmak hiç de zor değildir. Peki bu suçun çözümü için nasıl bir yol öngörülmüş olabilir?
Bu sorunun cevabını bulabilmek daha detaylı bir inceleme yapmayı gerektirmektedir.
TCK md. 136’da belirtilen suçun 3 farklı görünümünden bahsetmek mümkündür. Bunlar ;
KİŞİSEL VERİLERİ BAŞKALARINA VERME
KİŞİSEL VERİLERİ YAYMA
KİŞİSEL VERİLERİ ELE GEÇİRME
Şeklinde karşımıza çıkar. Verme ifadesi bizzat veya elektronik yollarla bilginin iletilmesi, yayma ifadesi söz konusu bilgilerin üçüncü kişilere aktarılması,ele geçirme ise hakimiyet kurmayı ifade eder. Bu fiilere vucüd verecek seçimlik hareketlerin gerçekleştirilmesi ile suç tamamlanmış olur ve zarar meydana gelmesi şartı aranmaz. Verme,yayma ve ele geçirme fiilerine tıbbi belgelerin mahkemeye kanıt olarak sunulması,Sosyal medya hesabında yayımlanan fotoğrafların ilgisiz haber ile birlikte kitlelere sunulması,başka bir kişinin isim ve soyadını taşıyan sahte sosyal medya hesabı açıp, bu hesapta o kişinin kişisel veri niteliğindeki resimleri ile telefon numarasını yayımlamak vb. hareketler örnek olarak gösterilebilir.
Aynı zamanda söz konusu suçun kamu görevinin sağladığı yetkiyi kötüye kullanarak veya belli bir mesleğe mensup olmanın sağladığı avantajları kullanarak gerçekleştirilmesi hali cezada artırıma sebep olmaktadır. Üstelik bu suçun şikayete bağlı olmaması ve öğrenilmesi halinde savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma başlatılması gerekmektedir. Bu düzenleme kişisel verilerimizin izinsiz olarak yayılmasının önüne geçme yönünde ki iradeyi güçlendirmektedir. Tabi cezaya hükmedilmesi için sanığın herhangi bir hukuka uygunluk nedeninden faydalanmamakla birlikte,gerçekleştirdiği eylemin hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu bilmesi veya en azından bilebilecek durumda olması gerekir. Yargılama aşamasında ise söz konusu suç bakımından adli para cezasına hükmedilmesi,hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesi mümkündür. Bilindiği üzere adli para cezası belli bir miktar paranın öndenmesine ilişkindir. Bu ceza hapis cezasıyla birlikte de uygulanabilir niteliktedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı belli bir denetim süresi öngörerek bu süre içerisinde yine belli yükümlülüklere uygun davranılması halinde ceza kararının sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılmasına yarar. Cezanın ertelenmesi kurumu ise hükmedilen cezanın infazından vazgeçilmesi ve sanığın belirlenen denetim süresini iyi halli olarak geçirmesine yarar. Bu düzenlemeler ile yaratılan mağduriyetlerin önüne geçmek ve bozulan toplum düzenin yeniden tesis edilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Sonuç olarak kişisel veri kabul edilen bilgilerimizin izinsiz kullanılması ve yayılması söz konusu olduğunda takibi şikayete bağlı suçlar arasında yer almadığını,fiilin küçüklüğü veya büyüklüğü önem arz etmeksizin iznimiz dahilinde gerçekleştirilmeyen ve ihlal teşkil eden fiilerle karşı karşıya kalmamız halinde yargısal haklarımızın saklı olduğunu bilmeli,haklarımıza sahip çıkma imkanımızı kullanmaktan imtina etmemeliyiz.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.