Antik Mısır Dilinin Gizemi Ve Rosetta Taşı
Eğitim - 03 Mart, 2024 - Okuma Süresi: 4 Dk.
03 Mart, 2024
Kredi: RGY23
Siz değerli okurlara bu yazımda Antik Mısır hiyerogliflerinin çözülmesinin hikayesini anlatacağım. Rosetta Taşı'nın bunun yapılmasındaki önemli rolüne değineceğim. Herkesi yazıma beklerim.
Binlerce yıllık tarihi, geride bıraktığı devasa piramitleri, firavunları, tanrıları, papirüsleri ve gizemi ile tarihte eşine az rastlanır türden bir medeniyettir Antik Mısır. Şüphesiz Antik Mısır diye akla gelen bir diğer unsur da hiyeroglifleridir. Eminim hepimiz sosyal medyada, izlediğimiz filmlerde, belgesellerde bir şekilde hiyeroglif diye bilinen Antik Mısır yazıtlarına rastlamıştır. Peki bu hiyerogriflerin nasıl çözüldüğünü ve orada yazan ifadelerin nasıl deşifre edilldiğini hiç düşündünüz mü? Bu yazımda sizlere bunu anlatacağım.
Antik Mısır Medeniyeti MÖ 4. bin yıllara kadar geri giden bir medeniyettir. Tarih boyunca çeşitli kavimlerin istilasına uğramış, Mısır’ı yöneten hanedanlar defalarca kez değişmiştir fakat tüm bu süreçte Mısır kendisini oluşturan temel değerleri korumayı becermiştir. Ta ki Büyük İskender’in Asya seferleri sonucunda burada Ptolemaios hanedanlığı, ki bir Yunan hanedanıdır, kurulmuş ve sonrasında Mısır’ın Romalılar tarafından fethi ile birlikte Antik Mısır Medeniyeti’nin de sonu gelmiştir. Tüm bu süreçler sonucunda Antik Mısır dili evrim geçirmiş ve farklı diyalektikler açığa çıkmıştır. Bu dilin yazıya dökülmüş hali de hiyeroglifler olarak karşımıza çıkmaktadır ve tarih içinde bu hiyeroglifleri okuma sanatı da kaybolup gitmiştir. Gelgelelim Avrupa’da başlayan modernleşme, Aydınlanma Çağı, Bilim Devrimi, Sanayi Devrimi gibi süreçlerin sonucunda görülen araştırma ve öğrenme ruhu bu yazıtların çözülmesine giden yolu açmıştır.
Napolyon Bonapart’ın İngiltere’nin Hindistan’a giden yolunu kesmek için düzenlediği meşhur Mısır Seferi sırasında keşfedilen Rosetta Taşı 1799 yılında Pierre François Xavier Bouchard tarafından Mısır Nil Deltası üzerinde bulunan el-Reşid(Rosetta) kenti yakınındaki Aziz Julien Limanı'nda bulunmuştur. Bouchard, Napolyon'un ordusunda mühendis subayıydı ve taşı Julien Sarayı'nın inşa çalışması sırasında yıkılmış olan eski bir duvardan çıkarmıştı. Antik Mısır’da bir tapınağa yerleştirilmiş olan bu eser, Roma İmparatorluğu Hıristiyanlığı resmi din olarak benimsedikten sonra görülen pagansızlaştırma sürecinde yerinden sökülmüş ve başka binaların yapımında materyal olarak kullanılmıştır.
Özellik olarak Rosetta Taşı 112.3 x 75.7 cm ebatlarındave 28.4 cm kalınlığındadır. Taşın üzerindeki yazı 14 satır hiyeroglif metin, 32 satır demotik metin ve 54 satır Yunanca metinden oluşmaktadır. Taş yapıtın bazı parçaları kayıp olduğu için, özellikle de iki üst köşesi ve sağ alt köşesi, metinlerin hiçbirisi tamamlanmış değildi. Hiyeroglif, Mısır rahiplerinin kullandığı dildi, Demotik yazı Mısır halkının ortak kuıllandığı dildi ve Yunanca ise idari amaçlarla kullanılmaktaydı. Üç yazı sisteminin metni de taç giymesinden bir yıl sonra Kral V. Ptolemaios'un kraliyet kültünü onaylayan Memfis'in rahip konsili tarafından yayınlanan bir fermana atıfta bulunur. Rosetta Taşı’nın Antik Mısır dilini çözmemizi sağlamada en önemli faydası metnin içerdiği bu üç dilin alt alta yazılmış olmasıdır. Yunan dilini bildiğimiz için onu kullanarak Antik Mısır dilini deşifre etmek suretiyle bu dili de çözmüş ve hiyeroglifleri anlamış olduk.
Bu yazımda siz kıymetli okurlara; gizemi, mistisizmi, binlerce yıllık medeniyeti, insanı büyüleyen antik mimarisi ile meşhur Antik Mısır Medeniyetinin sahip olduğu hiyeroglif yazısının ve Antik Mısır dilinin nasıl çözülmüş olduğunu Rosetta taşı üzerinden anlattım. Şüphesiz Rosetta taşının Napolyon savaşları sırasındaki tesadüf sonucu yapılan keşfi ve bu taşın üzerindeki metnin üç farklı dilde alt alta yazılması bize hiyerogliflerin gizemini sonlandıracak materyali sunmuştur. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere sağlıcakla kalın.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.