Menemen: Soğanlı Mı, Soğansız Mı?

Kredi: Menemen

6 yıl önce bir yaz günü, Vedat Milor'un menemen anketi gündeme bomba gibi düşmüş, soğanlı sevenler ve soğansızı tercih edenler arasında yankısı günlerce sürecek bir tartışmanın fitilini ateşlemişti. Bu yazımızda, eğlenceli bir anket üzerinden sosyal medyanın tetikleyici yanlarını inceliyoruz.

Türk kahvaltısı, zengin içeriğinin sağladığı görsel şöleni ve eşsiz lezzetleriyle ülkemizi ziyaret eden turistleri kendine hayran bırakmış bir kültürel değerimiz. Aynı zamanda bizim için de özellikle pazar sabahlarımızı süsleyen keyifle sürdürdüğümüz bir gelenek. Menemen bu geleneğin vazgeçilmezi olarak sofrada tahtını kurmuş olsa da içine soğan konup konmayacağı her zaman halk arasında tartışma konusu olmuştu. 2018 yılında ünlü gastronomi yazarı Vedat Milor'un esprili bir dille 'en büyük gastronomi problemimiz(!)' olarak nitelendirdiği bu konu üzerine bir anket oluşturmasıyla, bu konu tüm Twitter kullanıcılarının söz sahibi olduğu çok büyük bir kitleye açıldı. 

 

Ülke gündeminde büyük yankı uyandıran bu tweet, o gün birçok farklı sitede ve ulusal televizyon kanallarda haberlere taşındı. 24 saatin sonunda 400 binden fazla oy kullanıldı ve soğanlı tercihin önde olduğu neticeyle anket sona erdi. Bu anket paylaşılmasıyla geçen birkaç günde, konu üzerinde binlerce tweet atılırken birçok kişinin eğlenceye uyum sağladığı komik paylaşımların yanı sıra bazı kullanıcıların saldırgan tavırları da dikkat çekiyordu. Bu gibi durumlar, bizlere kullanıcıların sosyal medyada kendilerini ifade ederken nasıl davrandıklarını görme fırsatı oluşturuyor.

Sosyal medya uygulamaları, kullanıcılarının dikkatini çekmek üzerine programlandığı için çoğu zaman bir şeyin ilgi çekici olması öne çıkarılmasına yetiyor. Kullanıcıların ilgi alanlarına yönelik özel algoritmalar sayesinde oluşturulan spesifik içerik akışları, toplumun herhangi bir duyguyu daha coşkulu yaşaması için tetikleyici oluyor. Bu da menemen kadar masum olmayan konularda bile ciddi tartışmaların yaşanabileceği çok sayıda başlık oluşuyor. Öyle ki bazı tartışmalar kişilerin sosyal medya dışındaki hayatında gerçek problemlere dönüşecek boyutlara da varabiliyor. 

Bu gibi durumlarda sosyal medya kullanımını sağlıklı bir düzeyde tutabilmek için bilinçli tercihler ve değerlendirmeler yapabilmek çok önemli.

Öncelikle gördüğümüz içeriklerin gerçekliğine ya da doğruluğuna dikkat etmek gerekiyor. Daha analitik yaklaşımla değerlendirmek kişileri bilinçli kullanıcılar haline getiriyor ve yıpratıcı etkilere maruz kalmalarını engelliyor. Bir konunun mutlak bir doğrusu ve yanlışı olmasının ötesinde, şartların çok boyutlu değerlendirilebileceğini unutmamak gerekiyor. 

Birçok konuda daha derinlikli ve farklı bakış açılarının olduğunu göz önünde bulundurunca, duygu ve düşüncelerimizi düzgün bir şekilde yönetebiliyoruz. Bu da bizi her konuda bir taraf tutme ve mutlaka fikir beyan etme baskısı altında olmaktan kurtarıyor. Ayrıca kendimizi ifade etmeyi tercih edersek daha sağlık ve özgüvenli bireyler olarak fark yaratmamızı sağlıyor. 

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Tüm bu tartışmaların uzağında, menemeni gönlünüzce pişirdiğiniz keyifli kahvaltılar diliyorum :)