Zaman Hakkındaki Teoriler
Bilim ve Teknoloji - 04 Mart, 2024 - Okuma Süresi: 6 Dk.
04 Mart, 2024
Zaman çok ilginç bir şeydir. Bizde merak uyandırır ve birçok yanı ile cevaplanmayı bekleyen bir sorudur. Bu yazıda zamana dair farklı yaklaşımları özetledim, iyi okumalar.
Zamanın ne olduğu şimdiye dek sorulmuş en zorlu ve en büyüleyici sorulardan birisidir. Geçmiş ve gelecek hala bir muammadır. Zamanda yolculuğun mümkün olup olmadığını ise bilemiyoruz. Geçmişten bu yana, bu tartışmalar üzerine birçok fikir öne sürülmüştür. Mesela Augustinus (354-430) ''İtiraflar'' adlı 11. kitabının 12. bölümünü zaman kavramına ayırmıştır ve zaman hakkında şöyle söylemiştir:
Ondan söz edilince kesinlikle onu anlıyoruz, bir başkası ondan söz edince de yine anlıyoruz. Öyleyse zaman ne? Eğer hiç kimse benden bunu sormasa biliyorum; ama soran kişiye açıklamak istesem, bilmiyorum.’’
Gerçekte iki zaman deneyimine sahibiz. Birincisi ölçülen sürelerdir. Mısırlılar dört bin yıldan uzun bir zaman önce dikilitaş gölgesi saatlerini, güneş saatlerini ve su saatlerini kullanmışlardır. Bu ölçümler onların hayatları için gerekli olan birtakım nedenlerle ortaya çıkmıştı. Eski Babilliler ise M.Ö 1800 yılında günü saatlere, saati altmış dakikaya, dakikayı ise altmış saniyeye bölmüşlerdir. Eski medeniyetler zamanı anlayabilmek için güneşin ya da yıldızların konumlarına bakıyorlardı. Bu saatler günümüzde de geçerlidir. Gökyüzüne bakıp saati az çok tahmin edebilirsiniz. Gelişen teknolojiler sayesinde icat edilen atom saatleri, atomların titreşiminden faydalanarak mükemmel bir evrensel zamanı belirlememize yardımcı olmuştur. Yine de bu saatler de kusursuz değildir ve her 20 milyon yılda bir saniye hata payı vardır.
İkinci zaman deneyimi ise psikolojik saatimizdir. Hepimiz kişisel olarak ve bireysel olarak geçen zamanın farkındayızdır. Geçmişe dair anılarımız ve geleceğe dair beklentilerimiz vardır. İki olay arasındaki geçen zamanı tahmin edebilmekteyiz. Bu psikolojik saatimiz, bir olayı 20 saniye gibi de hissettirebilir aynı olayı 20 dakika da hissettirebilir. Hiçbir saat kusursuz değildir.
MODERN ZAMAN TEORİSİ
Zaman uzaysal boyutu bulunmayan bir fenomendir. Belirli aletlerle veya psikolojik saatimizle bir kısmını ölçebiliriz. En büyük fizikçilerden biri olan Isaac Newton’a (1643-1727) göre zaman ve mekan mutlaktı. Bu ilk başlarda yeterli bir teoriydi fakat daha sonra zamanın mutlak olmadığı anlaşıldı. Zamanın mutlak olması demek her yerde aynı şekilde akması ve her şeyden bağımsız olması demektir. Aynı hızla akan geri döndürülemeyen bir zaman anlayışı. Üstelik hiçbir şeyden etkilenmeyen mutlak zaman teorisi birçok açıdan hatalıydı. İşte bu hatalı teoriyi Albert Einstein (1879-1955) ünlü görelilik teorisiyle düzeltmiştir. Görelilik teorisine göre evren ve zaman mutlak bir bütünlük halinde değildi. Zaman, hareket ve kütle çekimi gibi faktörlerden etkilenmekteydi. Yani bütün gözlemcilerin yer ve zamanı ayrı ayrı belirlenebilmektedir. Bugün zamanın göreliliği dediğimizde anladığımız şey, ışık hızına yakın bir hızla giden birisi ile dünyada sabit duran birisi arasında geçen yılların veya yaşlanmanın farklı olmasıdır.
İNANIŞLAR AÇISINDAN ZAMAN
Çizgisel zaman: Daha çok batıda görünen İbrahimi dinler nazarında, zaman başlangıcı ve bitişi olan mantıksal bir şeydir. Zaman evrenin içindedir. Buna göre başlangıcı başlatan ve zamanı sona erdirecek olan bir ilk neden veya tanrı var olmalıdır. Bu inanca göre zamanın başlangıcı ve dünyaya gelmemiz bir sınanma meselesidir ve zamanın sonu da kıyamettir. Sonrasında ise ruhlarımızın ebediyete kadar bir yerde bulunacağına inanılır.
Antik Yunanda zaman anlayışı: Antik Yunandaki bu inanışa göre zamanda bir başlangıç ve son yoktur. Varlık ezeli ve ebedidir. Hiçlikten hiçlik çıkacağı felsefesine dayandıkları için bu dünyanın bilgisi daha önemli kabul edilmiştir.
Döngüsel zaman anlayışı: Daha çok Hinduizm ve Budizmde görülür. Öldükten sonra dirilme yani reenkarnasyon veya ölüm-yaşam döngüsü anlamına gelen samsara kavramları bu başlık altında ele alınır. Döngüsel zaman anlayışına göre; bütünlüğün ötesinde, var olan ve yok olan sonsuz bir akış kabul edilir. Zaman için bir başlangıç ve bir bitiş noktası belirlenmez. Anlık akış içinde kendini bulur insan. Amaç doğaya uygun yaşamaktır.
ZAMANLA İLGİLİ DİĞER YAKLAŞIMLAR
Mutlak zaman: Sir Isaac Newton daha önce de açıkladığım gibi mutlak zamanı savunuyordu. O algıladığımız veya ölçtüğümüz zaman ile mutlak olan zamanın başka şeyler olduğu görüşündeydi. Mutlak zaman kendi başına, hiçbir dış etkene bağlanmadan ve evrenden bağımsız bir şekilde akar.
İlişkiselcilik: Bu teoriyi savunanlar mutlak zaman teorisinin karşıtıdır. Bu görüşe göre zaman, özünde değişim veya değişimin ölçümüdür. Değişim ise bu dünyaya aittir. Yani fiziksel dünyada bir değişim olmadığı taktirde zaman da geçmez. Aristoteles (M.Ö 384-422) Fizik yapıtının 4. kitabının 10. bölümünde savunduğu görüşü ile bir ilişkiselcidir. Aristo’ya göre şimdiki an yoktur. Zaman geçmiş ve gelecekten ibarettir. Geçmiş artık olmadığına göre ve gelecek de henüz olmadığına göre zaman aslında yoktur. Ona göre değişimi ve zamanı aynı anda fark ederiz.
Kipsiz zaman teorisi: Bu teoriye göre zaman uzay gibidir. Buna göre zamanda yaşanan şeyler geçmiş veya gelecekte belirlidir. Zamanı geldiğinde yaşanacak şeyler vardır. Mesela Paristeki Eiffel kulesi vardır fakat onu görmüyoruz. Bu onun gerçek olmadığı anlamına gelmiyorsa kipsiz zaman teorisine göre de doğum, bunu okumanız ve gelecek de aynı oranda gerçektir.
Kipli zaman teorisi: Bu teoriye göre gelecek belirlenmemiştir. Her an yapılan tercihler ile gelecek belirlenir. Bu düşüncede geçmiş değiştirilemez ve gelecek yapılan tercihler sonucu belirlenecektir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.