Yürüyen Ceset Sendromu Nedir?
Bilim ve Teknoloji - 16 Ağustos, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
16 Ağustos, 2021
Kredi: unsplash
1880 yılında Jules Cotard sadece kemik ve deriden oluştuğunu, sinirleri, damarları hatta beyni olmadığını söyleyen bir hasta ile karşılaşır. Bu hasta Cotard'ın çok ilginç ve nadir bir hastalığı keşfetmesini sağlar. Bu hastalığa gelin beraber bakalım.
“Terapistler benimle konuşmaya çalışıyordu ancak ben ölmüşken iyileşmenin ne anlamı var diye düşünüyordum.”
Korku filmini aratmayacak bu sözler Cotard Sendromu bir hastanın ağzından dökülmüştür. Yürüyen ceset sendromu olarak da bilinen Cotard Sendromu kişinin öldüğüne, vücudunun bazı uzuvlarının çürüdüğüne, iç organlarının çıkarıldığına inanması olarak tarif edilebilir. Hastalar bazen bedenlerinin komple çürüdüklerini hatta kokuştuklarını düşünürler. Vücutlarındaki organların yok olduğuna inanırlar. Hatta bazen hiç var olmadıklarını düşünebilirler. Bu sendroma sahip kişi yemek yemek, uyumak, su içmek gibi hayati ihtiyaçların gereksiz olduğunu çünkü zaten yaşamadığını düşünür. Genellikle birkaç farklı nöropsikolojik hastalıkla birlikte görülür. Peki bu hastalığa sahip birisi bunu nasıl anlayabilir? Aslında işin en ilginç kısmı da burada. Cotard Sendromuna sahip kişilerin bunu anlaması imkansızdır. Kişi öldüğüne gerçekten inandığı için bu veya herhangi bir hastalığa sahip olabileceğini idrak edemez. Bunun bir hastalık olduğunu düşünemez. Dolayısıyla bir kişinin Cotard Sendromu olduğunu yalnızca çevresindeki insanlar fark edebilir.
Bu hastalığa sahip olduğu tespit edilen birkaç hastanın hastane şikayetlerine bakarsak bu hastalığı anlamamız kolaylaşabilir:
- 28 yaşındaki bir kadının hastane şikayetleri şunlardı: “Karaciğerim çürüdü, kalbim artık yerinde değil, midem yok ve yürürken vücudumu hissetmiyorum.”
- İngiltere’de 59 yaşındaki bir kadın ise vücudunun çürüdüğünü, bacaklarının koptuğunu iddia ediyordu.
- Meksika’da restoran işleten bir adam gözlerinin yuvalarından çıktığını, kalbinin çıkarıldığını ve sol elinin öldüğünü söyledi.
- Belçika’da yaşayan bir adam birkaç defa öldüğünü ve kimsenin onu gömmeye tenezzül etmediğini söyledi.
- Japonya’da bir adam hastaneye gelerek öldüğünü ve bunu kanıtlamalarını istediğini söyledi.
- Bir motosiklet kazası sonrası öldüğüne inanan adam hiçbir duygusunun olmadığını iddia ediyordu.
Tüm bu hastaların Cotard Sendromuna sahip olduğu ve hemen hemen hepsinde bu sendromun yanı sıra depresyon, bipolarlık, şizofreni gibi diğer psikolojik rahatsızlıkların da görüldüğü ortaya çıkmıştır.
Cotard Sendromu ilk defa 1880 yılında Jules Cotard tarafından tanımlanmıştır. Fransız Nörolog, sadece kemik ve deriden oluştuğunu; sinirleri, damarları ve beyni olmadığını söyleyen bir hasta ile karşılaşmış ve bu ilginç hastayı incelemiştir. Hasta bunların dışında yemek yemeye ihtiyacı olmadığını, uykuya ihtiyacı olmadığını bu tarz yaşamasal faaliyetlere gerek duymadığını da söylemektedir. Sonsuza kadar yemek yemeden yaşayabileceğini iddia eden bu hasta sayesinde Jules Cotard, çok nadir görülen bu hastalığı keşfetmiştir. Hastalığa sahip herhangi bir kişinin beyin tarama sonuçları ise oldukça enteresan çıkmıştır. Cotard Sendromu hastası biri ile çalışan doktorlar New Scientist dergisine bu tarama sonuçları ile ilgili konuşmuştur: “Hastanın beyin fonksiyonları uyuyan ya da genel anestezi altındaki birinin beyin fonksiyonlarına çok benziyor”
“Yürüyebilen ve hatta iletişim kurabilen birinden böyle anormal sonuçlar beklemezdim”
Şimdiye kadar dünyada 100 kişide tespit edilen Cotard sendromunun tedavisi genellikle antipsikotik ve antidepresan ilaçlarla sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra hastalığın, beyne verilen şok dalgalarına da yanıt verdiği görülmektedir. Ancak bu tarz bir tedavi etik açıdan tartışmalı görülmektedir. Dolayısıyla Cotard Sendromunun tedavi çalışmaları günümüzde halen sürmektedir.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.