Üç Noktada Gastronomi ve Teknoloji - TeknoCase

Bu yazımda beyaz çikolata ve havyarın birlikteliğindeki sırdan, sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak oluşturulmuş restoranlara birçok durumdan bahsedeceğiz. Daha fazlası için hadi gel, yazıma gidelim!

1. Beyaz Çikolata ve Havyar Aynı Anda Yenirse Ne Olur?

Beyaz çikolata ve havyar bir araya geldiğinde mükemmel, benzersiz ve şaşırtıcı bir tat ortaya çıktı. Aynı durum çilek ve parmesan peynirinde, sarımsak ve sütte, pastırma ve kavunda da bulundu. Birbirinden bu kadar farklı yiyecekler nasıl birbirleri ile uyum sağlayabildi? Yemek kimyası ile haşir neşir olmuş İngiliz şef Heston Blumenthal, bu uyumun ardındaki sırrın peşinden gitti. Aromatik ve parfüm merkezinin işbirliği ile ortaya çıkan kombinasyon gücü gastronominin çevresinde ağlar kurdu ve sonunda food pairing doğdu, damaklarda yepyeni lezzetlerin formülü bulunmuştu.

Food pairing, iki malzemenin aroma bileşenleri (lezzet karakterleri) açısından ne kadar eşleşiyorsa bir o kadar uyumlu olduğunu, ne kadar tezat gibi görünsede aslında benzerlikler taşıdığını gösterir. Birbirleri ile bağlanmış yüzlerce malzeme, aroma ağını meydana getirir.

Moleküler düzeydeki bu somut ölçümler datada toplanmış ve foodpairing denilen sitede şeflere, gıda mühendislerine, bilim insanlarına sunulmuştur. Bu sayede de gastronominin yaratıcılığına, profesyonelliğine ve sanatına ışık tutmuştur.

Food Pairing Hipotezi Dünya Mutfaklarının Meydana Gelmesinde Ne Kadar Etkili Oldu?

Kuzey Amerika ve Batı Avrupa mutfağında hipotez desteklenirken, Batı Asya'da (Japonya ve Kore gibi) tam tersi olduğu bulunmuş. Simas ve arkadaşlarının tariflerin aromatik ağlarını derinlemesine inceleyerek food bridging (lezzet köprüleme) denilen kavramı ortaya atmış, aromatik bileşen açısından uyumsuz iki malzeme her ikisi ile ortak aromatik bileşen içeren başka bir malzeme ile adeta köprü kurduğunu bulmuştur.

 

2. Sanal Gerçeklik Restoranlarda Olursa Ne Olur?

Restoranların rekabeti, farklıklarına bağlıdır. Bu farklılık, yiyecek ve içeceklerin pazarlanmasında büyük bir rol oynuyor. Sanal gerçeklik; müşterisinin daha önce hiç görmediği ve yaşamadığı bir olayı ona sunarak bu durumu insanların sosyal ağlarda paylaşmasına, sonucunda işletmenin büyümesine, onu özel kılmasına neden oluyor. Böylelikle teknoloji ile yemek yemek fiziksel alanın dışına taşıyor.

Kendinizi bir deniz kıyısında hayal edin, orada masaya oturmuş, dalgaların ve martıların sesleri eşliğinde yemeğinizi yiyorsunuz. Ya da kendinizi bir ormanın içinde hayal edin, kuşlar ötüyor, ağaçlar rüzgarda hareket ediyor, loş ve sakin bir ortamda yemeğinizi yavaş yavaş yiyorsunuz. Sanal gerçeklikle orman, bahçe, deniz belki de Fransa’da bir şarap mahzeninde eşsiz bir deneyimin içinde kendinizi bulabilir, yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz. Ayrıca Carluccio’s restoranında bunu italyan yemekleri yerken üç boyutlu gözlükler ve kulaklık yardımıyla yapmanız mümkün.

3. Robot Garsonlar Şiparişimi Alırsa Ne Olur?

Robot sistemlerin gıda işletmecileri tarafından kullanılmaya başlanması bazı konularda tasarruf sağlıyor. Personellerin sigorta, prim, yol ve yemek giderleri olmuyor. Böylelikle de işletme sahiplerine avantaj sağlamış oluyor. 

Tayland’da Hajime Japon Restoranı sadece dört ninja kostümlü robot tarafından çalıştırılıyor. Yiyecek ve içecek önerileri yapıyor, şipariş alıyor, konuklarına ismiyle hitap ediyor, şiparişlerini getiriyor ve tekrar gelmiş olan müşterinin önceki siparişini hatırlıyor.

Türkiye’deki Touch Restoran, ilk ve tek teknolojik restoran olarak biliniyor. Rozzy ve Robby robot garsonlar ilginç ve bir o kadar farklılık katıyor.