Stranger Visions Projesi Nedir?

ABD'li sanatçı ve eğitimci Hagborg'un, sigara izmaritlerini çevreye atan kişilerin DNA'sını saptayabildiği projesi Stranger Visions'ı duydunuz mu? Projeyi daha detaylı okumak için tıklayın!

Sigara izmaritini yere atanların akıllarına şüphe düşürecek olan haber Amerika’dan geldi. Habere göre artık sigara izmariti incelenerek onu yere atanın DNA’sı tespit edilebilecek!

Heather Dewey-Hagborg adlı eğitimci, “Stranger Visions” adlı projesiyle topladığı izmaritleri bazı incelemelere tâbi tutarak DNA analizleri yaptı. Bunun akabinde de izmariti atan insanların 3D yazıcılardan çıkan görüntülerini alan Hagborg, kişilerin yüzlerini birer heykele dönüştürerek halka açık yerlerde sergilemeye başladı. Sokakları kirletenlerin yüzleri, zamanla Amerika’nın önemli yerlerinde bir sergi haline geldi. Heykeller; Victoria ve Albert Müzesi, Center Pompidou ve New York Tarih Kurumu gibi yerlerde sergilenmekte. Ayrıca sanatçı, nesneleri bulduğu yerde fotoğraflamakta ve bu nesneleri sergilemeye hazırlamaktadır.

Zamanla çok tartışılan ve eleştirilen bu proje, Hagborg ile polis arasında bazı suç vakalarının aydınlatılmasına bile katkıda bulunacak. Tüm eleştiri ve baskılara rağmen bu fenotip projesi, bu günlerde gündemde kalmaya devam ediyor. Adli fenotipleme ile derlenen bu materyallerin izlerini bırakanların cinsiyeti, kökeni, boyu, obezite özellikleri gibi fonksiyonlar saptanabiliyor. Fakat yaşam boyu gözlemlenen birçok değişikliğin izine rastlanamıyor. Sanatçı, sosyal medya hesaplarında belirttiği üzere yüz tespiti gibi bir gayesi olmadığının altını çiziyor. Yüzlerin aşağı yukarı görüntüsü ile asıl ana amacın DNA fenotipleme teknolojisine dikkat çekmek olduğunu belirtiyor.

Sergilenen yüzlerin gerçekçiliğinin oluşturduğu sanatsal açı ile biyolojik gözlemin neler yapabileceğine dair bir tespit yapmış bulunuyor. Genetik determinizmi, bir canlı açısından aslında genlerin ne kadar belirleyici olduğunu göstererek bizlere sorgulatmaktadır.

Kendi internet sitesinde yaptığı açıklamada sanatçı, kendini şu şekilde ifade etmektedir: “Maddelerden elde ettiğim DNA örneklerini, kişilerin nasıl göründüğünü çözebilmek ve 3D bir yazıcıyla onların renkli portrelerini oluşturmak için kullandım. Yabancıların, farkına varmadan bıraktıkları izler üzerinde çalışarak adli DNA analizine, biyolojik gözlemlemeye ve genetik belirlenime dikkat çekmeye çalıştım.”

Sanatçının internet sitesine bakıldığında, sanat ile bilimi birleştirdiği başka çalışmalarının da olduğu ve kendini biyo-hacker olarak tanımladığı görülmekte.

Projenin etikliği taraflarca tartışıladursun, izmaritlerin ve atıkların çevreye verdiği zarara dikkat çeken projeler bizlere uzun süre daha kaynaklık etmeye devam edecek gibi görünüyor.