Stockholm Sendromu Nedir?

Stockholm Sendromu, ilk olarak psikolog Freud tarafından ifade edilen bir savunma mekanizması olan travmatik bağlanma ve suçlu ile empati yapma durumudur. Bu sendromla ilgili daha fazlası için yazıma göz atabilirsiniz.

Stockholm Sendromu'nun İsveç'in başkenti Stockholm şehrinden adını almasının bir sebebi vardır. Bu sebep ise gerçekleşmiş bir soygun olayıdır. 23 Ağustos 1973 günü saat 10 civarında bir bankadan soygun ihbarı gelir. Soyguncular bankayı soyma girişiminin dışında 4 banka çalışanı kadını da rehin almışlardır. Bu rehin alma ve polise karşı koyma eylemi 6 gün sürmüştür. Peki 6 gün sürecinde ne mi olmuştur? Banka soygunları yüklü bir miktar paranın dışında bir spor araba ve polis ablukasının kaldırılmasını da talep etmektedirler. Fakat polis ablukanın kaldırılmasını kabul etmeyecektir. Ve bu direniş 6 gün sürecektir. Bu zaman diliminde rehineler ve soyguncular arasındaki olaylar ise bambaşka gelişecektir. Bu iki grup birbirine alışacak, ısınacak ve birbirini anlayacaklardır. Bir süreden sonra kadın rehineler kendilerini soyguncuların yerine koyacak ve onların haklı olduğu kanısına varacaklardır.

Hatta rehineler öyle bir noktaya gelirler ki soyguncuları değil polisi suçlamaya başlarlar. Olay esnasında konuşan rehinelerden biri şunları söylemektedir: "Asıl korktuğum kişi polis. Biz burada iyi vakit geçiriyoruz." Olaylar bununla da kalmaz. Rehinelerden biri soygunculardan birine aşık olur. Ve sonunda polis gaz ve göz yaşartıcı ile içeri girer ve rehineleri kurtarır. Rehineler üzgündür çünkü soyguncular hapse girecektir. Daha sonra rehineler tüm süreçlerde soyguncuların yanında yer alır ve hapisten çıkınca rehinelerden biri soygunculardan biriyle evlenir. Çok şaşırtıcı, inanılmaz ama gerçek!

Bu olaya psikolojideki adını Psikiyatr Nills Bejeront verir. Olan endişe verici durumu yargılamak yerine anlamaya çalışma sürecine ve hayatta kalma içgüdüsüne literatürde "Stockholm Sendromu" denmektedir. Bu durumun günlük yaşamda pek çok belirtisi vardır. Gelin birlikte bakalım:

Stockholm Sendromu'nun Belirtileri

1. Kaçırılan/mağdur kişinin, rehin alan kişiye karşı olumlu duygular besliyor olması. Kurban bir süre direndikten sonra empati yaparak kendini zorbanın yerine koyar ve olaylara onun gözünden bakmaya başlar. Ona hak verir. Baskı kuran kişiye kendini yakın hisseder ve ondan kendine bir zarar gelmeyeceğine kendini inandırarak rahatlar.

2. Kaçırılan/mağdur kişi onu kurtarmaya çalışanlara izin vermez ve onlara karşı olumsuz duygular besler. (Bu kişiler mağdurun ailesi, arkadaşları veya yetkililer olabilir.)

3. Kaçırılan kişinin onu rehin alan kişinin kaçırma sebebini ve davranışlarını destekleyici bir tavırda olması.

4. Kaçıran ya da baskı yapan kişinin mağdura olumlu duygular beslemesi.

5. Arada bir bağ oluşması ve ayrılamama durumu

Bu gündelik yaşamda esirlerde, zorla evlendirilmek istenen kişilerde vb. gelişebilecek psikolojik bir vakadır. Bu durum ilerlemeden bir psikologdan yardım alınabilir.

Güzel günlerde buluşma dileğiyle, sağlıkla kalın!