Sayıların Rengi Olur mu?
Bilim ve Teknoloji - 16 Eylül, 2024 - Okuma Süresi: 3 Dk.
16 Eylül, 2024
Bir limon gördüğünüzde onun tadını hayal edebilirsiniz değil mi? Hatta gördüğünüz andan itibaren tatmasanız bile ağzınız sulanmaya başlar. Peki ya bir sayı gördüğünüzde tadını hayal edebilir misiniz? Sinesteziye sahip bireyler bunu gerçekleştirebiliyor. Gelin birlikte öğrenelim.
Sinestezi kelimesinin kökenine baktığımızda, Yunancadaki "sin" (birlikte) ile "aisthesis" (his/duygu) kelimelerinden türetildiğini görürüz. Kelimenin kökünden de anlayacağımız üzere sinestezi, duyuların birbirine karışması veya birlikte algılanması durumu olarak tanımlanıyor. İlk kez Théodore Flournoy tarafından 1893’te tanımlanan Sinestezi, nörolojik bir hastalık olarak kabul ediliyor ve bir duyusal uyarıcının varlığının bir diğer duyusal uyarıcıyı da etkilemesi ve aktifleştirmesi durumu olarak tanımlanıyor. Bu tanımdan hareketle, kişide eş zamanlı olarak var olan algılardan söz ediyoruz. Sinesteziye sahip kişilere "sinestet" deniliyor. Sinestetler, bir sayıya bakarken onu belli bir renkte görebilir, sayının tadını aldığını hissedebilir ya da bir sesi olduğunu söyleyebilir. Örneğin gördüğünüz renkler beyninizde ses olarak algılanıyor. Ya da sayılara bakarken her sayıyı farklı renkte görebiliyorsunuz ya da duyduğunuz seslerin tadını alabiliyorsunuz.
Günümüzde 60'tan fazla sinestezi çeşidi tanımlanıyor ve bunlar birçok farklı şekilde gruplandırılabiliyor. Daha çok etkilenen duyular bazında kategorize ediliyor: Grafem-renk sinestezisi, ses-renk sinestezisi, rakam formu sinestezisi, kişiselleştirme sinestezisi, leksikal-tat sinestezisi, ses-dokunma sinestezisi gibi gruplara ayrılıyor. Bu gruplardan da anlayacağımız üzere çok farklı duyular bir arada tetiklenebiliyor. Sinestezide sadece duyular birbirine karışmak zorunda değil, algılar da birbirine karışabilir. Örneğin grafem-renk sinestezisinde bireyler, alfabedeki harfler ile rakamları belirli renklerle birlikte algılarlar. Grafem-renk sinestezisi olan biri için 8 rakamı her yerde yeşil renkte görünebilir. Yani sinestet kişiler, aslında kırmızı renkle yazılmış olan A harfini mavi, 4 rakamını sarı görebilirler. Örneğin kişiselleştirme sinestezisinde, çeşitli günler, haftalar, aylar, yıllar, sayılar, rakamlar birey tarafından belirli kişiliklerle algılanabilir. Bu tür sinesteziye sahip birisi Z harfini sinirli, Perşembe gününü üzgün, 2 sayısını ise sevecen olarak algılayabilir.
Sinestezinin neyden kaynaklandığı hakkında çeşitli araştırmalar nörobilimciler tarafından sürdürülüyor. Nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, yapılan çalışmalar sonucunda sinestezide özellikle genetik köken etkisinin baskın olduğu öne sürülüyor. Avantaj mı dezavantaj mı, hatta hastalık mı yoksa değil mi tam olarak bilemediğimiz bu durum, bilim dünyasında tartışmalara yol açıyor. Sinesteziye çok nadir rastlanabileceğini düşünüyoruz fakat her 23 kişiden birinde görülüyor. Bu da aslında aramızda birçok kişinin bu durumu yaşadığını gösteriyor. Belki de siz de onlardan birisinizdir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.