Savaşçı Genimiz Bizi Katil Yapabilir Mi?
Bilim ve Teknoloji - 18 Aralık, 2020 - Okuma Süresi: 4 Dk.
18 Aralık, 2020
Her şey Stephen Mobley'in 1991 yılında bir pizza restoranı çalışanını öldürmesinden genlerini sorumlu tutmasıyla başladı. MAO-A geninde gerçekleşen mutasyonun genetik bir gen bozukluğuna yol açtığını ve bu sebeple iradesiz bir şekilde saldırgan davranış gösterdiğini öne sürerek cezai indirim istemekteydi. Mahkemenin ise bu savunmaya karşı kararı bakalım ne oldu?
1990’ların son yılları genetikçiler, genlerle şiddet olayları arasında bir bağlantı kurdu. Monoamin oksidaz A (MAO-A) enzimini kodlayan gen bölgesinde gerçekleşen bir tahribat kontrol kaybı, öfke ve saldırganlığa yol açıyor!
Nedir bu MAO-A?
MAO-A serotonin, dopamin, epinefrin gibi önemli nörotransmitterlerin parçalanmasını sağlayan bir enzimdir, “savaşçı gen” olarak da adlandırılır. Bu nörotransmitterler duygu durumları ve eylemler açısından önemlidir. X kromozomu üzerinde bulunan MAO-A enziminin salınımının önlenmesi majör depresif bozukluğa yol açarken, enzimin fazlaca üretilmesi ise şiddet, ani öfke patlamaları gibi saldırgan davranışlara neden olabilmektedir.
(Psikopatların beyin taramaları, nötr ve duygusal kelimeler arasında çok az değişiklik gösterir ve psikopat olmayan bir beyne kıyasla çok daha az beyin aktivitesine sahiptir.)
Gelin bu geni bir örnekle tanıyalım..
Mahkemede genetik gen bozukluğunu gerekçe gösteren ilk kişi Stephen Mobley oldu. Mobley, Şubat 1991 yılında Amerika Georgia’da hırsızlık amacıyla bir pizzacıya girdi. Kasadan paraları aldıktan sonra restoran çalışanını öldürüp kaçtı. Üç hafta sonra aynı tabancayla kuru temizlemeci soymaya giden Mobley, bu sefer yakalandı. Mahkemede avukatlığını yapan Daniel Summer, savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Suçunun yasal savunması yok ancak aile geçmişinin hafifletici faktörü var. Eylemleri tamamen özgür iradenin ürünü olmayabilir.”. Summer, yoğun bir şekilde bu konuda araştırmalara başladı. Hollandalı bir ailenin gen ve eylem analizini yapan bilim adamları, ailedeki bazı erkeklerin beyinlerinde kimyasal dengesizliğe neden olan genetik bir mutasyon tespit etmişlerdi. Ailedeki bireylerde ani şiddet patlamaları gözlemlenmişti. Araştırmaya dayanarak Mobley’in suçunun sebebini MAO-A enziminin mutasyonuna bağlı olabileceğini söyleyen Summer, benzer bir kimyasal dengesizlik durumunun olup olmadığını öğrenmek için mahkemeden gen analizi için 1.000 $ talebinde bulundu, ancak reddedildi. Summer, Yüksek Mahkeme’ye aileden gelen şiddet içeren davranışların geçmişe dayanması gerekçesiyle itiraz etti. Mobley’in aile geçmişi analizinde amcaları, halaları ve büyükbabanın da dahil olduğu dört kuşakta cinayet, tecavüz, alkolizm, şiddetli öfke, antisosyal davranışlar, şiddet ve saldırganlık eylemlerine rastlanıldı. Mobley ve Summer, genetik determinizmden yararlanarak mahkemeden cezai indirim istemekteydiler. Mahkeme, Mobley’in benzer bir gen özelliği olsa dahi, davranışlarını kontrol etme ve kanunların öngördüklerini kavramasına engel teşkil edecek bir durum olmadığını gerekçe göstererek Mobley’i idam cezasına çarptırdı. Ceza verme aşamasındaki kanıtlar arasında, Mobley’in omzuna soyduğu pizza restoranının adını dövme yaptırdığına, hücre duvarına pizza kutusu astığına ve gün geçtikçe daha çok pizza teslimatçısına benzediğini söyleyerek bir gardiyanı tehdit ettiğine dair ifadeler de vardı. Mobley davası 2005 yılına kadar sürdü. 1 Mart 2005 yılında kalbini durduracak ilaç karışımı enjekte edilerek idam edildi.
MAO-A bir günah keçisi mi?
Gerçekten de Mobley ve ailesinde MAO-A geninin tahribatı önemli bir tartışma konusuydu. Ancak her suçun sebebi elbette genlerimiz değil. Bu anomalilere sahip olup normal yaşantı süren pek çok birey mevcut olduğu gibi genlerinde problem olmayıp saldırgan davranış içerinde bulunan oldukça fazla insan var.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.