Psikolojik Bir Rahatsızlık: Sinestezi
Bilim ve Teknoloji - 15 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Ağustos, 2022
Psikolojinin uçsuz bucaksız bir bilim dalı olduğunu hepimiz biliyoruz. O halde gelin hep birlikte bu bilimin başını çeken ve duyuların karışması anlamına gelen Sinestezi hastalığını inceleyelim!
Gördüğünüz bir yiyeceğin tadını daha onu tatmadan tahmin edebilirsiniz, değil mi? Örneğin bir elma, bir armut ya da bir limon. Tatlı, tuzlu, ekşi olabilir. Bu durum gayet normaldir. Peki ya bu bir nesne ise? Örneğin bir kumanda ya da bir oyuncak, peki ya televizyon ise sizce bu nesnelerin tadını algılamak mümkün mü? Sinestezi hastaları, bu nesnelerin ya da duyuların birbirine karışmasından ötürü tatlarını algılayabilir. Bir örnekle pekiştirelim. Mesela yemek yediğiniz sırada yemeğin kokusunu algılarken aynı zamanda bir müzik grubunun sesini işitebilirsiniz. Kısaca duyuların karışması diyebiliriz. İsterseniz daha detaylı inceleyelim.
Sinestezi, kelime anlamı olarak duyuların birlikte algılanması anlamına gelir. Bu tip hastalığa sahip kişiler bu tür duyuların karışmasını normal karşılar. Bu hastalık ender görülse de son zamanlarda yaygınlık kazanmıştır. Aynı zamanda başka bir hastalığın tetikleyicisi de olmaktadır. Sinestezi, nörolojik bir hastalıktır. Beyinde meydana gelen bir elektriklenme de bu hastalığın nedeni olabilmektedir. Kişi 3 rakamını hep kırmızı görebilir ya da fa notasını çikolata tadında algılayabilir. Sinestezik kişiler; rakamları ya da harfleri duyabilir, onları bir renkte görebilir veya herhangi bir rengi bir harf ya da rakamla ilişkilendirebilir. Tadı koku, sesi renk olarak algılayan sinesteziklerin, diğerlerine göre hafızaları daha zayıftır ve hatırladıkları şeyler basittir. Bazen bir tat bazen bir koku kişinin birçok olayı, durumu hatta geçmişini bütünüyle hatırlamasına yardımcı olabilir. Bu durum her kişide aynı şekilde görülmeyebilir. Sonuç itibariyle herkesin sinir hücreleri farklı olduğundan bu hastalık herkeste aynı şekilde olmasına göre değişebilir.
Her ne kadar hastalık gibi görünse de faydaları da bulunmaktadır. Bilginin kolayca akılda tutulmasını sağlar, hafızayı güçlendirir, beyinde duyusal bağlantılar kurulmasına yardımcı olur. Ayrıca yaratıcılık yetisini de geliştirir. Bir araştırmaya göre sanatçılar, yazarlar, ressamlar ve şairlerin neredeyse üçte biri bunu deneyimlemektedir. Bu tür kişiler eğretileme yöntemini kullanmaktadır. Yani bir nevi benzetme ve çağrışım yapma denilebilir. Örneğin peynirin kokusu için keskin ifadesini kullanmamız ya da kesmeyen bir makas için kör ifadesini kullanmamız bu durumu ifade edecek örnekler arasında gösterilebilir. Bu kavramlar gerçek anlamda başka duyu için kullanılırken eğretileme yaparken farklı bir duyu için kullanılır. Her sanatçı ya da şair bu yöntemi kullanmak zorunda değildir. Çünkü eğretileme bir benzetme yöntemi olup sinestezikleri anlamak için kullanılan ve kavramlarla ilişkilendirilen bir metottur.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.