Ölümsüzlüğün Kaynağı: Bacillus F

İnsanlar antik dönemlerden beri ‘efsanevi gençlik çeşmesi arayışı içindeler. Peki böyle bir şey teorik olarak gerçekten mümkün olabilir mi? Rus bilim insanı Dr. Anatoli Brouchkov bunun gerçek olabileceğini düşünüyor. Gelin, birlikte bu efsanevi gençlik iksirinin detaylarını keşfedelim!

p2009 yılında, Rus bilim insanı Dr. Anatoli Brouchkov tarafından Bacillus cereus F adı verilen ve Sibirya’daki dağların donmuş topraklarında yaşayan bir bakteri keşfedildi. Bu bakteri bulunduğunda 3.5 milyon yaşındaydı ve ilginç bir şekilde hâlâ canlıydı. Dr. Anatoli Brouchkov keşfettiği bu bakteri üzerinde araştırmalar yaparken çok ilginç özellikleri olduğunu keşfetti. Bacillus cereus F bakterisi hem yaşlanmaya karşı oldukça bağışıklıydı hem de etkileşime geçtiği birçok canlının ömrünü uzatmak gibi özellikleri vardı. Dr. Anatoli Brouchkov bu bakteriyi dişi farelere verdiğinde, farelerin üreme yaşını geçmelerine rağmen hâlâ sağlıklı bir şekilde üremeye devam edebildiklerini keşfetti. Bakteriyi bitkilere verdiğinde ise, bitkilerin daha hızlı büyüdüğünü ve donmaya karşı daha dirençli hâle geldiğini fark etti. Hatta Sibirya'da yaşayan Yakut Türklerinin uzun ömürlü olmalarının sebebinin de Bacillus cereus F bakterisinin insanların içme sularına karışmış olabileceği düşünülüyor./p pimg alt= src=https://www.mountain-forecast.com/system/images/26035/large_illustration/Mammoth-Mountain.jpg style=height:466px; width:700px //p pDiğer canlılar üzerindeki çalışmalarının ardından Dr. Anatoli Brouchkov, bu bakteriyi kendisine enjekte etmeye karar verdi. Enjeksiyondan iki sene sonra Dr. Anatoli Brouchkov daha az uykuya ihtiyaç duyduğunu, daha uzun saatler çalışabildiğini, daha enerjik olduğunu ve artık hiç hastalanmadığını hatta nezle bile olmadığını bildirdi./p pBilim insanları bu bakterinin insan sağlığı üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu bilmemesine rağmen, bakterinin mucizevi etkilerini duyan insanlar bakteriyi kendileri üzerlerinde denemeye başladılar. Manoush adlı Alman oyuncu aylarca bu bakteriyi tükettiğini ve artık daha uzun süre koşabildiğini, kışın eskisi kadar üşümediğini ve cildinin daha genç gözüktüğünü bildirmiş. Fakat tüm bunların bakterinin gerçek etkileri olduğu mu yoksa hepsinin bir plasebo etkisi mi olduğunu şu anda bilemiyoruz./p pimg alt= src=https://media.licdn.com/dms/image/C5112AQFeDCc4SrY65w/article-inline_image-shrink_1000_1488-alternative/0/1560232901596?e=1704326400&v=beta&t=-_LlHskdTgSN5L7fU2GOmJxUyQLA6NGVlDn-88aojUY style=height:404px; width:700px //p pBilim insanları bu bakterinin nasıl böyle bir etkisi olduğunu anlamak için DNA’sını sekansladılar fakat hangi genin canlıları tabiri caizse ‘ölümsüz’ yaptığını hâlâ bulamadılar. Dr. Anatoli Brouchkov bir söyleşisinde, “Aspirinin nasıl bir mekanizmayla çalıştığını anlamasak da bir şekilde işe yaradığını bildiğimiz gibi, bu bakterinin de mekanizmasını anlayamıyoruz, ancak nasıl bir sonucu olduğunu görüyoruz.” demiştir./p pHâlâ bu ‘mucizevi’ bakterinin nasıl bir mekanizmayla çalıştığı ve insanlar üzerinde gerçekte nasıl bir etkisi olduğu bilinmemesine rağmen araştırmalar devam etmektedir./p